Kürt lehçeleri Şengal ve Kobanê için Stockholm’de buluştu

Kürt lehçeleri Şengal ve Kobanê için Stockholm’de buluştu

Stockholm Kürt Enstitüsü, her yıl geleneksel olarak düzenlediği “Kürt dilinin lehçeleri şiir günü”nü bu yıl Şengal ve Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı sürdürülen direnişe adadı. Kürdistan’ın dört parçasından Kürt şairleri  İsveç’in başkenti Stockholm’de buluşarak Şengal ve Kobanê için yazdıkları şiirlerini kendi lehçelerinde okudu.

Stockholm Kürt Enstitüsü Başkanı Dr. Husein Xaliqi, yaptığı açılış konuşmasında düzenledikleri etkinliğin Şengal ve Kobanê’deki direnişe Kürt aydınlarının bir katkıları olmasının yanı sıra, Kürt dilinin farklı lehçelerinin buluşmasının Kürt Halkının birbirine yakınlaştıracağını ve Kürtlerin birbirlerini daha iyi anlamalaraına hizmet edeceğini söyledi.

KOBANÊ DİRENİŞİ ONURUMUZDUR

Etkinliklerinin aynı zamanda Kürt Halkını bölmek isteyen güçlerin “Onlar birbirlerini anlamıyorlar” şeklindeki iddialarına bir cevap olacağını vurguluyan ve bir aydın olarak öldürmelere karşı olduğunu söyleyen  Xaliqi, ”Düşman  senin kapına dayanınmışsa, senin namusuna ve topraklarına el uzatıyorsa o zaman topraklarını ve namusunu savunmaya mecbursun. Kürdstan’da ve Kobanê’de devam eden direniş bizim için onurdur. Kürtlerin bu direnişi tüm dünyaya örnek oluyor. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Ancak topraklarımıza el uzatan pisliklere karşı savaşmak zorunludur. Bundan Kürt Halkının zaferle çıkacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

Doğu Kürdistan doğumlu Şair Tureç  Esperi’nin Hewrani-Gorani-Kelhori  lehçesiyle sunumunu yaptığı ve Kobanê için yazdığı şiirlerini okuğu etkinlikte, Kürdistanlı şairler gitar ve saz eşliğinde şiirlerini okudular.

Kuzey Kürdistanlı Şair Aynur Aras, DAİŞ çetelerinin Ezidilere yönelik saldırılarını televizyon ekranlarında gördüğünde sabaha kadar uyuyamadığını ve Şangal’de yaşanan trajedi hakkında duygu ve düşüncelere kağıda döktüğünü söyledi.

BAŞIMIZ DİK VE GURURLUYUZ

Şengal üzerine yazdığı şiiri okuduktan sonra Aras, “Biz kadınlar bedesel olarak zayıf olabiliriz ama Kobanê’deki direniş oradaki direnişin aynı zamanda bir kadın direnişi olduğunu gösterdi. bundan dolayı da başımız dik ve gururluyuz” dedi.

Tureç Esperi’nin Hewrami lehçesiyle kendi yazdığı şiiri okuduktan sonra Şair Kamran Simo Hedili, Arin Mirkan’ın kahramanlığını ve cesaretini ele alan ‘Arin Mirkan’ adlı şiiri ile Şengal trejedisini  konu alan ‘Evder Şengal e’ şiirini Kurmançi lehçesinde okudu.

Tiyatro Sanatçısı ve Şair Kerimo, şiirini okumadan önce, “Şu anda tüm dünya Kürtleri ve Kobanê’deki direnişi konuşuyor. bizim her zamandan daha çok mutlu ve moralli olmamız gerekir. Şengal ve Kobanê’de direnen kahramanları alkışlamanızı istiyorum” dedi.

Kerimo’nun anne ve babası taşıyamadığı için Şengal’de bıraktığı  yaşamını yitiren Azizo adındaki küçük bir çocuk için kaleme aldığı “Azizo” adlı şiirini okuması salonda hüzünlü bir atfosferin oluşmasına neden oldu.

Xizan Şilan daha önce kaleme aldığı eski bir şiirini okurken Ezidi Şair Seyid Hewiri Şengal üzerine yazdığı şiirini katılımcılarla paylaştı.

DAİŞ’IN KAÇIRDIĞI EZİDİ KADINLAR KURTARILMASI ÇAĞRISI

Şengal’deki katliamdan sonra Ezidilere yardım için Güney Kürdistan’a giden 21 yaşındaki Ezidi kadın Noshen Shokor,  40 bin kişinin katıldığı iki kampta çalışmalar yaptığını Ezidilerin son derece güç koşullarda yaşamaya çalıştıklarına tanıklık ettiğini söyledi.

Tanık olduğu ölüm gibi trajedileri somut örnekler vererek anlatan Shokor, çocukların her an DAİŞ çetelerinin yeniden saldıracakları pskikoloji içinde yaşadığını söyledikten sonra Güney Kürdistan’da iken duygu ve düşüncelerini yansıtan kendi yazdığı şiiri okudu.

Shokor, DAİŞ çetelerinin kaçırıp pazarda bir eşya gibi sattıklarını hatırlattıktan sonra insan haklarından yana tüm devlet ve kurumlara Ezidi kadınların kurtarılmaları için somut girişimlerde bulunmaları çağrısında buludu.

Etkinliğin bitiminden sonra görüşlerine başvurduğumuz Kürdistanlı şairler Şengal trajedisi ve Kobanê direnişinin Kürt sanatçı ve edebiyatçıları üzerinde derin etkilerde bulunduğunu, Kobanê ve Şengal’de yaşananları kendilerine özgü çalışmalarla gündeme getirdiklerini söylediler.

KÜRT KADINLARI ÖZGÜRLÜK VE DİRENİŞİN SEMBOLLERİ OLDULAR

Şair Aynur Aras, Şengal’de olanları ekranlarda izlediğinde, sosyal medyada pazarlarda satılan Kürt kadınlarını gördüğünde dünyanın yok olduğu hissine kapıldığını belirttikten sonra “Bu çağda 40 milyon nufüslü bir halka bunlar nasıl yapılabiliyor? O gece sabaha kadar uyuyamadım. O gece Şengal’de olanları ve duygularımı anlatan şiiri yazdım” diyor.

Şengal’in yaraları sarılmadan DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye saldırdıklarını söyleyen Aras, “Ancak Kürt Halkı kararlı bir direniş gösterdi. Cephenin en ön saflarında savaşan Kürt kadınları özgürlük ve direnişin sembolleri oldular... Dünyanın en kanlı terör örgütüne karşı Kürtlerin, Kürt kadınlarının direnişi tüm dünyayı şaşkına çevirdi” şeklinde konuşuyor.

Aras, çalıştığı üniversite hastanesinde aralarında profesörlerin de bulunduğu pek çok kişinin Kürt kadınlarının direnişlerinden hayranlıkla söz ettiğini ve Kobanê’deki direnişin aydınları Kürt tarihini araştırmaya ve incelemeye yönelttiğini belirtiyor ve kendisinin de Kobanê’de kadınların fedakarlık ve direnişlerini anlatan iki şiir yazdığını söylüyor.

KÜRT HALKI VE AYDINLARI ULUSAL BİRLİĞİN GERÇEKLEŞMESİNİ İSTİYOR

Şair Xizan Şilan,  Kobanê direnişinin tüm Kürtleri birleştirdiği gibi orada Kürtlerin gösterdiği direnişin Kobanê’nin dünya kamuoyunun ilgi odağı haline getirdiğini söylüyor.

Şilan, Orta-Anadolulu bir Kürt olarak Kobanê direnişinin Kürtlerin ulusal birliklerinin sağlanması için bir vesile olmasını umduğunu söylüyor ve tüm Kürt parti ve örgütlerine bu yönde çalışmalarını umduğunu söyledikten sonra “Kürt Halkı ve aydınları onlardan bunu bekliyor” diyor.

Yazar-Şair Kamran Simo Hedili, Kürt Halkının tarih boyunca büyük isyanlar gerçekleştirdiği ve büyük trajediler yaşandığını ama Kürt aydınların bunları en geniş kitlelere ulaştırmada yetersiz kaldığı düşüncesinde.

En son olarak Kürtlerin Şengal’de büyük trajediler yaşadığını söyleyen Hedili, “Orada yaşanan trajediler o kadar büyük ki, 40 film çevirseniz, 40 roman da yazarsanız katledilen insanların, pazarda satılan kadınların, çocuklarını ölüme terk etmek zorunda kalan insanların trajedilerini anlatamazsınız. Kürt Halkında ortaya çıkan duygu kırılmasını ve acıyı yansıtmak zor. Bunu yaşamak gerekiyor. Şengal deyince her Kürdün gözleri nemleniyor” şeklinde konuşuyor.

ŞENGAL’DEKİ TRAJEDİ KOBAÊ’DE UMUDA DÖNÜŞTÜ

Şengal’de yaşanan trajedinin Kobanê’de umuda dönüştüğünü, Kobanê’deki direnişin Kürtlerin geleceğe olan inançlarını ve ulusal birliği gerçekleştirme umudlarını artırdığını söyleyen Hedili, “Kobanê direnişi sadece Kürtler için değil tüm dünya halkları ve ezilenler için bir umut oldu. Dünyanın her tarafında sosyalistler, demokratlar ve insanlıktan yana olanlar bu direnişi ezilenlerin direnişi olarak görüyorlar ve destek veriyorlar” diyor.

Hedili, Şengal’daki trajediyle Kobanê’deki direnişi ancak Homeros ve Tostloy gibi yazarların hakkıyla gündeme getirebileceğini ve iki ruh halini bir arada ele alabileceğini düşünüyor. Kürtlerin kimliklerinden dolayı tarih boyunca hedef alındıklarını söyleyen Hedili, Kobanê’ye saldıran DAİŞ’ın de Kürt kimliğini ortadan kaldırmayı hedeflediği belirttikten  sonra şunları söylüyor:

“Bazı aydınlar Kobanê’deki direnişi İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi ordularına karşı Stalingrad’da gösterilen direnişle kıyaslıyor. Bence bu Stalingrad’da gösterilen direnişten daha güçlü bir direniştir. Stalingrad’da  iki güç, iki devlet savaştı. Kobanê’de Kürtler çıplak elleriyle, tırnaklarıyla, inanç ve bilinçleriyle modern silahlarla saldıran devlet olduğunu ilan eden dünyanın en vahşi çetelerine karşı savaşıyorlar.”