Mezopotamya Kültür Merkezi, Med ve Arzela Kültür Merkezi çalışanları, İran rejimi tarafından Kürt siyasetçilerin idam edilmesiyle birlikte "demokratik çözüm" sürecine karşı AKP'nin yaklaşımını protesto etmek ve "Rojava devrimi" ile dayanışmak amacıyla gerçekleştirdikleri eylemde temsili "utanç duvarını" yıktı.

Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Med ve Arzela Kültür Merkezi çalışanları İran rejimi tarafından Kürt siyasetçilerin idam edilmesiyle birlikte "demokratik çözüm" sürecine karşı AKP'nin yaklaşımını protesto etmek ve "Rojava devrimi" ile dayanışmak amacıyla Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylemde, Kürt sanatçılar siyah pelerinler giyerken, "Jiyan bi şoreşê xweşe", "Rojava'da devrim var" ve "İdam vahşetine sessiz kalma" dövizlerini taşındı. Temsili olarak Rojava sınırında örülmeye devam edilen "utanç duvarı" da kurulan eylemde, "Bijî berxwedana Rojava" ve "Bijî berxwedana YPG" sloganları atıldı. Kürt sanatçıların erbane performansı sergilediği eylemde, "Herne peş", "Dîrok" ve "Çerxa şoreşê" marşları da hep bir ağızdan okundu. Sanatçılar adına basın açıklamasını Med Kültür Merkezi'nden Erol Berxwedan yaptı.

Berxwedan, "Gerici zihniyetler Kürt halkının karşısına iki seçenek koymuşlardır. Ya egemen zihniyeti kabul etmek ya da ölmek. Kürt halkı hiçbir zaman ilk seçeneği kabul etmemiştir" dedi. "Güney Kürdistan'ın kazanımları ve Batı Kürdistan'da halk devriminin gerçekleşmesi faşist TC devletini ve İran teokratik molla İslam rejimini daha da çok endişelendirmiştir" diyen Berxwedan, Türkiye devletinin Kürt siyasi tutsakları baskı altına aldığını, İran'ın ise idam ettiğine işaret etti. İran'dan idamları durdurmasını isteyen Berxwedan, "AKP hükümeti samimi ve ciddi yaklaşmamakta ve savaş anlamına gelen içi boş paketlerle oyalamaya çalışması yetmiyormuş gibi Kürt halkını parçalamaya dönük utanç duvarı inşaa etme girişimlerinde bulunmaktadır" diye belirtti. Berxwedan, AKP'nin Rojava direnişini boğmaya dönük El Nusra ve El Kaide gibi çetelerini desteklediğini belirterek, "AKP hükümeti ve devleti bir an önce bu kirli ve savaş politikalarından vazgeçmelidir ve barışçıl sürecin önünü açmalıdır" dedi.

Açıklamanın ardından bebeğini kaybeden Rojavalı bir kadının canlandırıldığı tiyatral performansın sergilenmesinin ardından eylem, kurulan temsili "utanç duvarı"nın yıkılmasıyla sona erdi.