Kuzu Deri Fabrikası, 35 bine yakın deri ve tekstil işçisinin çalıştıðı Zeytinburnu bölgesinde yurtdışına satış da yapan önemli fabrikalardan biri. 84 işçinin çalıştıðı fabrikanın giriş katı da, satış maðazası. 2 bin 500 Euro'dan başlayan fiyatlarla satışa sunulan ürünlerin sergilendiði panolarla süslenen fabrikanın üst katlarında işçiler, kölelik koşullarında çalıştırılıyor.

Fabrikada saat 08.30'da başlayan mesai saat 19.00'a kadar sürüyor. Ancak fazla mesailerle birlikte günlük çalışma süresi 14 saate ulaşabiliyor. Bunun karşılıðında işçilerin aldıðı ücret ise sadece bin 400 lira civarında. Bankaya ise bin 300 lira yatırılıyor. 1.5 yıl öncesine kadar sigortaları asgari ücret üzerinden gösteriliyordu. Ýşçilerden biri dava açınca bankaya yatırılan maaş bin 300 liraya yükseltilerek, sigorta primleri bu para üzerinden ödendi.

Fabrikanın sahibi Remzi Yılmaz. Büyük oðlu Yücel Yılmaz ile birlikte fabrikayı işletiyor. Yarım asırlık bir fabrika olan Kuzu Deri'de, Deri-Ýş Sendikası'nın çalışması yeni.

Patron, sendika çalışması yürüten işçileri işten çıkartarak, çalışmanın önüne geçmeye çalışıyor. Bu işçilerden biri olan Mehmet Şefik Dað, 19 Aralık'tan bu yana fabrikanın önünde direnişte.

SALDIRI VE HAKARETE UÐRADI

5 yıldır overlok ustası olarak Kuzu Deri'de çalışan Dað, işten atılmadan önce de patronunun oðlunun saldırısına maruz kalmış.

"Ramazan boyunca, oruçlu olduðumuz halde mesai yaptık. Bayram geldiðinde ne mesaimizi, ne de bayram paramızı verdiler. Bayramdan sonra, muhasebecinin çıraðı gelerek, ustası olduðum overlok bölümünde çalışan işçilerin kimisine 50, kimisine 65 milyon verdi. Ne parası olduðunu sordum. Çünkü ne fazla mesaiyi karşılıyordu ne de zam miktarını. Ayrıca sadece bizim bölümde daðıtılmıştı ve yazılı bir belgesi de yoktu. Paraları iade ettik. Ýki gün sonra patronun büyük oðlu '50 yıldır burada bize kimse karşı gelmemiştir. Bunlar da kim oluyor' diyerek bize hakaret etti. Konuşmak için odasına gittiðimizde, bize saldırdı, yumruk attı. Biz de bu saldırı ve hakaret üzerine Bakırköy Adliyesi'ne giderek suç duyurusunda bulunduk."

'SENDÝKA MENDÝKA ANLAMAM'

Ýşçiler, yaşadıkları bu olayın ardından ayrıca Deri-Ýş Sendikası'na giderek hukuki destek istedi. Böylece sendika ile de tanışmış oldular. Mehmet Şefik Dað, fabrikada çalışmaya devam ederken, bir gün patron tarafından çaðrıldı, "Bak Mehmet Şefik Dað! Sen aşaðıda sendikal hareketler yürütüyormuşsun. Ben böyle sendikal mendikal hareketler anlamam" diye tehdit edildi. Dað'ın yanıtı ise "Ben anayasal hakkımı kullanıyorum" oldu.

Daha sonra işten çıkartılan Dað, yeniden patron tarafından çaðrılarak işe alındı. Ancak ömrü çok uzun olmadı. Yıllık izin dönüşü iş başı yapmak için 17 Aralık'ta fabrikaya geldiðinde işten çıkartıldıðını öðrendi. Bunun üzerine, 4 ay içinde 3 işçinin işten çıkardıðı fabrikanın önünde pankartını açıp, Deri-Ýş Sendikası şapkasını takarak direnişe başladı.



'SENDÝKA ÝÇÝN ÝLLA PATRON YUMRUÐU MU GEREKÝYOR!'

Direnişçi işçi Dað, hayatı boyunca hep işçi olarak çalışmış. Ancak sendikaya hep uzak durmuş.

"Daha önce başka işyerlerinde arkadaşlar sendikadan bahsediyordu, o zamanlar çekiniyordum. Başıma bir iş gelir diye. Şimdi itiraf ediyorum ki, sendikalı olmak için illa patronun yumruðunu, küfrü mü yemek gerekiyordu! Artık anladım ki, işçiler kesinlikle sendikalı olmalı. Sendikalaşmazsak hiçbir hakkımızı elde edemeyiz."

'ÝŞÇÝLER HAPSEDÝLÝYOR'

Kuzu Deri patrona da işyerinde sendikanın farkında. Ýşçileri sendikadan istifa ettirmek için yoðun baskı uyguluyor. Hatta daha da öte giden patron, fabrikayı bir cezaevine dönüştürmüş durumda. Direnişin başladıðı günden bu yana işçiler, öðle tatilinde dışarıya çıkartılmıyor. Bunun için üzerlerine kapılar kilitleniyor. Patron, bugün de 'Toplantı yapacaðım, kimse dışarı çıkmasın' diyerek işçileri yemekhaneye hapsetti.

Ancak bu kuşatmayı yarıp da dışarıya çıkmayı başaran işçiler, Mehmet Şefik Dað'ı ziyaret ederek desteklerini sunuyor. Dışarıya çıkamadıkları durumlarda ise binanın camlarına çıkarak, Dað'a desteklerini sunmak için el sallıyorlar. Geçtiðimiz günlerde yapılan basın açıklamasına katılmalarına izin verilmeyen işçiler, camlara çıkarak açıklamayı dinledi. Zeytinburnu emekçi halkı da, sık sık ziyaret ettiði Dað'dan desteðini eksik etmiyor.

'KUZU DERÝ'YE SENDÝKA GÝRECEK'

Deri-Ýş Sendikası, Zeytinburnu bölgesinde bir süredir örgütlenme çalışması yürütüyor. Henüz toplu sözleşme yetkisi aldıðı bir işyeri yok. Mehmet Şefik Dað ve ona destek veren işçiler, "zor bir yer" olarak tanımladıkları Kuzu Deri'ye sendika girmesinin çok önemli olduðu görüşünde. Dað, "Burada sendikamız yetki alırsa, Zeytinburnu'ndaki bütün işyerleri için büyük bir moral olacak" diyor ve ekliyor: "Başaracaðımıza inanıyorum. Kuzu Deri'ye sendika girecek."

'BÜTÜN ÝŞÇÝLER SENDÝKALI OLSUN'

Deri-Ýş Sendikası üyesi Mehmet Şefik Dað, Ýstanbul'da Hey Tekstil ve Karaca Deri'deki direnişçi işçiler gibi yeni bir yıla direnişte girecek. Onun yeni yıl mesajı da tüm işçilere: "Ýşçiler bakımından yeni yılın gelmesi pek bir şey deðiştirmeyecek. 2013 yılında da bu işçiler bilinçlenmezse, bir şeylerin deðişeceðini düşünmüyorum. Bütün arkadaşlara çaðrım şu: Sendikalı olalım, güçlerimizi birleştirelim, bütün haklarımızı alalım. Biz döktüðümüz alınterinin, harcadıðımız emeðin karşılıðını istiyoruz."