BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Kürt sorununun çözümünde üç kırılma noktasının olduðunu söyledi. Kışanak, bunları Diyarbakır Cezaevi, 1990'lı yıllarda köylerin yakılıp yıkılıp, faili meçhul cinayetlerin sokaklarda işlendiði günler ve KCK adı altında yürüten operasyonlarla yaklaşık 10 bin kişinin tutuklanması olduðunu söyledi.
Çok sayıda BDP yöneticisi, üyesi ve kurum temsilcilerinin 8 Aralık'ta yapılan operasyonun ardından tutuklandıðı Mardin'e gelen BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, ilk önce BDP Mardin Ýl Örgütü'nü ziyaret etti. Kışanak ve BDP Batman milletvekilleri Ayla Akat ile Bengi Yıldız, BDP PM üyeleri, Mardin Diyarbakır girişinde bulunan Ademhan Petrol Ýstasyonu önünde aralarında BDP PM üyeleri Fesih Özel ve Ali Ürküt, BDP il, ilçe, belde yöneticileri, bölge belediye başkanları, MEYA-DER, TUHAD-DER, KURDÝ-DER, il genel ve belediye meclis üyelerinin de bulunduðu yüzlerce kişi tarafından karşılandı.
Karşılama ardından yüzlerce araçlık konvoyla Mardin merkeze geçen Kışanak ve beraberindekiler, BDP Ýl Örgütü'nü ziyaret etti. Burada konuşma yapan Kışanak, gözaltı ve tutuklamaların darbeci bir mantıðın uzantısı ve zihniyeti olduðunu ifade ederek, "Darbe sadece silah ile yapılmıyor. Bugün Kürtlere karşı siyaset yapma hakkını elinden almaya yönelik böylesine pervasız bir tutuklama furyası ile karşı karşıyayız. 12 Eylül darbe döneminde yüz binlerce insan gözaltına alındı. Fakat bu darbenin ilk bir yılı geçtiði zaman cezaevlerinde 10 bin politik tutsak yoktu. Partiler geçici olarak kapatıldı. Ama bir süre sonra siyaset yapma hakkı iade edildi" dedi.
Kürt sorununun çözümünde üç kırılma noktasının olduðunu ifade eden Kışanak, şu deðerlendirmede bulundu: "Bunlardan birisi Diyarbakır Cezaevi idi. Gerçekten Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan vahşet ve insanlık dışı uygulamalar, Kürt sorunu açısından toplumsal hafızamızda onarılması zor aðır bir derin yara açtı. Çok büyük bir kırılma noktası. Ýkinci bir kırılma noktası 1990'lı yıllarda köylerin yakılıp yıkılıp, faili meçhul cinayetlerin sokaklarda işlendiði günlerdi. Onarılması zor, tamir edilmesi zor aðır yaralar açtı. Bugün hala iki toplumsal travma ile yüzleşilmiş deðil yeterince. Bugün hala toplu mezarlar var. Üçüncü kırılma noktası da tam da Kürt sorununu çözmeye yaklaştıðımızı düşündüðümüz, bu konuda toplumun umutlarının arttıðı bu son on yıllık sürecin ikinci yarısında yaşananlar oldu. KCK adı altında yürüten bu soykırım operasyonlarında yaklaşık 10 bin kişinin şu anda cezaevlerinde olması çok büyük bir toplumsal sorundur. Çok büyük travmatik bir süreçtir."
‘EMPATÝ YAPMAK GEÇMÝŞLE YÜZLEŞEREK OLUR’
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın kendisi hakkındaki konuşmalarını da deðerlendiren Kışanak, "Sayın Arınç böyle bir empati yapma ihtiyacı duyuyorsa, bunun önemli olduðunu ifade etmek istiyorum. Kürt sorunu biraz da herkesin yaşadıðı sorunu kendisi ile sınırladıðı bir mecrada ilerlediði için, kimse kimseyi anlamadıðı için çözmekte biraz kolay olmuyor. Bu nedenle Sayın Bülent Arınç'ın bugün empati yapma ihtiyacı duyması önemli. Ama keşke beddua etmeden empati yapmayı aklına getirseydi. Belki benim açımdan empati yapmak daha kolaydır. Ancak şunu bilmek gerekir ki, şu anda adını bilmediðimiz, hikayesini bilmediðimiz binlerce insan aynı travmatik süreçleri yaşadı. Önemli olan bu adını sanını bilmediðiniz, hikayesini bilmediðimiz insanların dertleri ile dertlenmek, onları anlamaya çalışmak veya onlar ile empati yapmaktır" dedi.
Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlar ile yüzleşilmesi ve 1990'lı yıllarda yaşananlarla da empati yapılması gerektiðini söyleyen Kışanak, "Bir gece yarısı köyün jandarma ile basılıp, evinden ayakkabısını bile giymeye fırsat bulmadan canını kurtarmaya çalışan 5 milyon insan evini barkını terk etmek zorunda kaldı. Evi başına yıkıldı, köyü yakıldı. Bunlarla da empati yapmak lazım. Kürt çocukların her sabah okula gidip 'varlıðım Türk varlıðına armaðan olsun' diye ant içiyor. Bununla da empati kurmak lazım. Pozantı Cezaevi'nde insanlık dışı uygulamalara maruz kalan Kürt çocuklarla empati yapmak lazım. Kameralar karşısında kolu kırılan Hakkarili Kürt çocukla empati yapmak lazım. Ki bildiðimiz kadarı ile sosyal medyaya düşen haberlerden duyuyoruz ki gerillaya gitmiş. Onunla da empati yapmak lazım. Cezaevindeki 10 bin tutuklu ile empati yapmak lazım. Bunlar önemli. Empatinin Kürt sorununu çözmede önemli bir yol olacaðını düşünüyorum. Tek tek hikayeler tabii çarpıcı olabilir. Bu tek tek hikayelerin ötesinde bilmediðimiz binlerce hikaye var" dedi.
Kendilerinin de empati yaptıðını ifade eden Kışanak, şunları söyledi: "Gerçekten de yokluk yoksulluk içerisinde damacana ile su satan, tek çocuðunu askere gönderip, sonra onun cenazesini karşılayan baba ile de empati yapıyoruz, yapılması gerekir. Ancak dediðim gibi biraz daha bütünlüklü bakmak gerekiyor" dedi. Kışanak, "Partimizin tabii ki, günlük gelişmeleri görüşmek üzere bakanlar ile farklı siyasi partiler ile bizim talebimiz üzerine görüşmeler vardır. Ancak Kürt sorununun çözümü konusunda 'gelin oturup konuşalım' diyen bir yaklaşım yok. Biz böyle bir öneri ile karşılaşmadık. Durum bu. Ama olması gerekeni soruyorsanız, gerçekten Kürt sorununu çözebilecek, diyalog ve müzakere yönetimi artık sorun çözen bir yöntem olarak kabul etme, kamuoyuna deklare etmek ve açıkça böyle bir süreci yürütmektir. Kürt sorununda kaybettiðimiz çözüm gerçekleşmeden geçen her gün bu sorunun bedelini daha da aðırlaştıran bir yaklaşım oluyor. Bunun vebali herkesin boynundadır" diye belirtti.
Konuşmanın ardından Kışanak ve beraberindekiler, BDP Mardin Merkez Ýlçe Örgütü'ne ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin ardından Kışanak, Kızıltepe'de düzenlenecek olan halk toplantısına katılmak üzere yola çıktı.