Fransız Le Figaro gazetesi, Batı Kürdistan’da yaşanan gelişmelere “Kurtarılmış Kürdistan’a yolculuk” başlığı altında geniş bir şekilde yer verdi.  Kaşif ve yazar Patrice Franceshi’nin bu haberi, Le Figaro Magazine ekinde yayınlandı. 

Esad yanlısı ve karşıtları arasındaki bir iç savaşla yırtılan ülkede Batı Kürdistan bir “barış havzası” olarak sunulurken, bu bölgenin demokrasinin eksenleri üzerine oturan bir sistemle inşa edildiğine dikkat çekildi. Özellikle dini azınlıkların korunması ve askeri orduya kadar varan kadın erkek eşitliğine işaret ediliyor. 

FARKLI BİR GEZEGENE GİTMEK GİBİ…

Franceschi, Kürdistan’a yolculuğunu yazarken, Kürtlerin Batı Kürdistan’da “üçüncü yolu” tecrübe etmekte olduğunu ifade ediyor. Yazar, “Suriye Kürdistanı’na yolculuk, başka bir gezegene gitmek gibidir: tüm etrafında savaş ve umutsuzluk varken, burada, Türkiye ve Irak sınırı boyunca barış var” diyor. 

HRİSTİYANLAR KÜRT GERİLLASINA SIĞINIYOR

Haberde özellikle Hristiyanların Batı Kürdistan’da artan sayısına dikkat çekilirken, İslamcılardan kaçarak yiğit Kürt gerillalarının koruması altına sığındıkları kaydediliyor. 

Kürtlerin Başar El Esad’dan uzakta azınlıkların korunması ve kadın erkek eşitliğine dayanan demokrasinin eksenleri üzerine oturan özerk bir bölge inşa etmekte olduğunu yazan Franceshi, ordu dahil kadınların her yerde olduğunun altını çiziyor. 

İSTİKRARIN TEK FAKTÖRÜ KÜRTLER

Franceshi’ye göre Batı Kürdistan’a bu yolculuk “şaşkınlığın yolculuğu” oldu.  Kürtlerin “batı demokrasilerinin tek doğal ittifakı" olduğunu keşfeden Franceschi, Kürtlerin ayrıca “Ortadoğu nükleer reaktöründe istikrarın da tek faktörü” olduğu tespitini yapıyor. Yazar, buna rağmen Kürtlerin Batılılar tarafından görmezlikten gelinmesini de eleştiriyor.  Franceshi, Kürtleri bölgede radikal İslamcılığın yayılmasına karşı duran kalelerden biri olarak sunuyor. 

France Info radyosu da Le Figaro Magazine’deki bu haberi şöyle yorumluyor: “İlk kez, durumdaki sansasyonellik savaş görüntüleri, yani Suriye iç savaşının ve her gün televizyon ve basında görülen vahşetin görüntülerinde yaşanmıyor, hayır sansasyonel olan, neredeyse kaosa bu kadar yakınken kendi inanılmaz sıradanlığındaki barış görüntüsüdür. Kürtlerin kendisi özgürleşme ve kendi kendilerini yönetmeye şaşıranların başında geliyor. Bir marifeti başardılar: iktidarı aldıklarında kendi iç savaşlarından kaçınmayı.”