Leyla Güven, tutsaklar etrafında kenetlenmeye çağırdı

Amed’de tutsak yakınlarının yürüttüğü “Adalet Nöbeti” eylemine 43’üncü gününde bir mesaj gönderen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, hasta tutsaklar etrafında kenetlenmeye çağırdı.

Amed Barosu hizmet binasında yürütülen nöbet eylemi 43’üncü gününde devam ediyor. Aileler hasta ve infazları yakılan tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyor.

Yeni nöbet gününde eylemcileri, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, HDP Gençlik Meclisi üyeleri, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in kızı Sabiha Temizkan ile çok sayıda kişi ziyaret etti.

Ziyaret sırasında MED TUHAD-FED yöneticisi Sunay Aslan, Leyla Güven’in tutsak yakınlarıyla dayanışmak için gönderdiği mektubu okudu.

Güven’in mektubu şöyle: "Hasta tutsak ve değerli ailelerine; Avukatlarımız aracılığı ile sizlerin Amed’te bir direniş başlattığınızı duyduk. Öncelikle hasta tutsaklar için başlattığınız nöbet eylemini çok anlamlı buluyor, direnişinizin önünde saygı ile eğiliyoruz. Sizin talebiniz bütün Kürt halkının talebidir. Bizler biliyoruz ki, arkadaşlarımız yıllardır zindanlarda hasta olmalarına rağmen ve ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayamadıkları halde mevcut sisteme asla boyun eğmediler. İnanılır gibi değil ama bu devlet gerçekten de hasta tutsaklardan korkuyor. Öyle olmazsa 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ı iki eli olmayan Ergin Aktaş’ı ve yüzde 80-90 hastalıklardan dolayı cezaevlerinde kalamaz raporlarına rağmen yaklaşık 1500 insan zindanlarda tutmazdı. Bunun nedeni çok açık, bu iktidarın Kürt halkına beslediği düşmanlıktır.

Tahliye olmaları durumunda son zamanlarını aileleriyle, sevdikleriyle geçirecek olurlarsa, toplum içinde bir morale vesile olacaktır. En ufak bir moral kırıntısından bile korkan bu iktidar tahliyeleri gerçekleştiremiyor. Çünkü onlar karşısında ağlayan-sızlayan, pişmanlık gösteren kişilikler istiyor. Halkımızın yiğit evlatları zindanlarda ağır hastalıklarına rağmen hastanelerin bodrum katlarında yataklara kelepçeledikleri ve her türlü işkenceye maruz kaldıkları halde boyun eğmediler. Onlardan merhamet dilemek yerine tabutla çıkmayı tercih ettiler. Yeni nesiller tarih sayfalarında hasta mahpusların direnişini okuyup, onlarlar her zaman gurur duyacaklardır. Tıpkı şimdi siz değerli ailelerin ve bütün halkımızın onlarlar gurur duyduğu gibi…

Sizlerin başlattığı nöbet eylemi kuşkusuz önemlidir. Ama yetmez. Çünkü bu sadece sizin sorununuz değil. Hasta tutuklular meselesi bütün toplumun ortak vicdanıdır. Bu nedenle bütün STK'lar, DKÖ'ler, siyasi partiler 10 bin politik tutsakların aileleri ve değerli halkımız ortak bir irade ile bu adalet nöbetine sahip çıkmalıdır. AKP-MHP faşist iktidarından merhamet değil kendi yasalarını eşit uygulamadıkları için hesap sormalıdır. Yürekleri avucunda evlatları için mücadele eden kahraman annelerimizin yalnız bırakılmaması hayati önemdedir. Unutulmamalıdır ki; hasta mahpuslar için her gün saat, dakika ve saniye son derece önemlidir. Bu nedenle herkes hiç zaman kaybetmeden harekete geçmelidir. Cezaevlerinden çıkacak her bir tabutun sorumlusu hepimiz olacağız. Rehavetten kurtulup güçlü bir empati ile harekete geçmeliyiz. Aksi acıdır, gözyaşıdır. Bende bir Kürt kadını olarak halkımıza çağrı yapıyorum hasta tutsaklar konusu bütün diğer çalışmaların önündedir. Bu konuda yürüteceğiniz her faaliyet hayati önemdedir.

Sizler tarih boyunca destansı direnişler sergilediniz. Hasta tutsaklarda sizin sahiplenmeniz ve çabanızla çözülecektir. Sizler imkansız nice değişimler, kazanımlar elde ettiniz. Bunu da başaracaksınız. Bundan hiç şüphemiz yoktur. Tekrar baştan Kürt kadınları ve gençleri olmak bütün halkımızı, hasta tutsaklar etrafında kenetlenmeye ve onların son zamanlarını sevdikleri ile geçirebilmeleri için daha fazla çaba sarf etmeye davet ediyorum. Nöbet eylemi başlatan aileler şahsında tüm halkımıza saygılarımı iletiyorum.” 

Mektubun okunması ardından konuşan tutsak yakını Herdem Mervanî, “Her bir ses bizim için umut oluyor” dedi.

Mervanî şöyle devam etti: “Sadece burada eylemde değiliz. Evde, çarşıda, sokakta her yerde eylemdeyiz. Tüm cezaevlerinde tutuklulara baskılar yapılıyor. Tutuklular kartonlar üzerinde yatırılıyor. Tutuklu ve infazları yakılanların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Var olan sorunların çözümlerini istiyoruz. Bunun için de Kürt kurum ve kuruluşlarının yaşananlara karşı duyarlı olmasını davet ediyoruz. Artık tabutların cezaevlerinde çıkmasını istemiyoruz. Leyla Güven’in mektubu bizim için çok anlamlıydı. Ona buradan selamlarımızı gönderiyoruz."