Fransa’da yakın dönemde ülke içindeki İslamcılar başta olmak üzere farklı grupların sosyal, kültürel ve siyasal alanlardaki faaliyetleri tartışma konusu olmuştu. Çalışma, başta Türkiye olmak üzere birçok Müslüman ülkeden göçmenler arasında radikal İslamcı veya milliyetçi propagandaya önem veren grupların etkili olma çabalarını önlemeyi amaçlayacak ‘Toplulukçu Gruplarla Mücadele Planı’ adını taşıyacak.

TÜRK ‘ÖĞRETMENLERİ’ DE İÇEREN MÜCADELE PLANI

Yurtdışından gelen cami imamlarının yanı sıra ilkokul ve lise düzeyine kadarki devlet okullarında dil ve kültür dersleri veren öğretmenlerin durumunun da bu plan kapsamında ele alınacağı savunuluyor.

Ülkenin önde gelen gazetelerinden Le Point’teki haberde, Cumhurbaşkanı Macron’un Fransa’daki devlet okullarındaki Türkçe ve Türk kültürü öğretmenlerinin ‘toplulukçuluk’ faaliyetlerine ağırlık verdiği yönündeki endişesine yer verildi.

AİLELERDEN ‘İSLAMCI-MİLLİYETÇİ PROPAGANDA’ ŞİKAYETLERİ

Haberde, tümüyle Türk devleti tarafından ödenen öğretmenlerin Fransa’daki cumhuriyet ilke ve değerleri yerine ‘İslamcı-milliyetçi propaganda’ yaptığı yönündeki tespite dikkat çekildi.

Habere göre, 15 bin kadar Türkiyeli öğrencinin dil ve kültür dersleri kapsamında Türkiye’nin görevlendirdiği memurlarca eğitildiği belirtildi. Birçok öğrenci velisinin ‘İslamcı-milliyetçi propaganda’ yönünde şikayetlerde bulunduğuna işaret edilen haberde, buna karşı önlem alınacağı kaydedildi.

Le Point haberinde, konuya ilişkin Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer’in hazırlık yaptığı bilgisi paylaşıldı. Buna göre Blanquer, ‘Toplulukçu Gruplarla Mücadele Planı’ kapsamında Türk devletinin propaganda ajanları gibi çalışan öğretmenleri de bu palana dahil edecek.

AKP’nin 2010’lu yıllardan itibaren Avrupa’daki binlerce cami ile okullar üzerinden Türk İslamcı propagandasını yaydığı ve ciddi bir ajan-muhbir ağını organize ettiği daha önce de başta Almanya olmak üzere birçok ülkede açık biçimde ortaya konmuştu.

LİSE ÖĞRENCİSİNE YÖNELİK ÖLÜM TEHDİTLERİ GÜNDEMİ İŞGAL EDİYOR

Fransa’da ise hem Türkiye hem de özellikle Mağrip ülkelerinden benzer yönlü tehlikenin olduğu biliniyor. Geçtiğimiz haftalarda internet üzerinden İslam dini hakkında bazı yerlerde hakaretlere varan söylemde bulunan lise öğrencisi bir kız çocuğuna yönelik tehditler de halen gündemde. 16 yaşındaki Mila adlı bir lise öğrencisi, yaptığı eleştiriler ardından sosyal medya ağlarından binlerce ölüm tehdidiyle karşılaşmış ve okulunu bırakmak zorunda kalmıştı. Oysa yasalar, hakaret içerse dahi bireylerin söylemleri nedeniyle şiddet veya ölümle tehdit edilemeyeceğini açıkça ortaya koyuyor. Kimi siyasiler ve medya organları, Mila adlı öğrenciye yönelik açıktan yapılan binlerce ölüm tehdidinin Fransa’daki radikal İslamcı ve başka ülkelerden milliyetçilerin güçlenmesinin sonucu olduğunu savunuyor.  

YEREL SEÇİMLER ÖNCESİNDE GÜNDEMDE

Türk devletince maaşları ödenen ‘öğretmenlere’ yönelik maddeler de içermesi beklenen ‘Toplulukçu Gruplarla Mücadele Planı’na yönelik tartışmalar, laiklik karşıtı grupların belediye seçimlerine katılma ihtimaline karşı geçtiğimiz aylarda gündeme getirilmişti. AKP tarafından oluşturulan bazı listeler 2014 yılındaki seçimlere de katılmıştı.

AKP ve MHP kökenli olup 90’lı yıllardan itibaren birçok sol, sosyalist ve ekolojist parti içine sızdırılanların bir kısmı 2013 yılındaki Gezi Direnişi sırasındaki polis katliamlarına destek veren açıklamaları nedeniyle ya ihraç edilmişler ya da istifa etmek zorunda kalmışlardı.