Maden işçisi için 2012'de deðişen bir şey olmadı

Maden işçisi için 2012'de deðişen bir şey olmadı

Ýş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa'da ilk sırada yer alan Türkiye'de maden sektöründeki işçilerin hayatları bıçak sırtında. Saðlıktan iş güvencesine kadar bir dizi sorun çözümsüzlükle dað gibi büyürken, sektörde her yıl olduðu gibi bu yılda onlarca kaza, ölüm ve yaralanma meydana geldi.

Türkiye’de milyonlarca işçi, kayıt dışı ve güvencesiz çalışma ortamıyla geleceklerini düşünüp, geleceklerini kurtarmanın peşindeyken ancak günü kurtarmakla cebelleşiyor. Sömürüldükçe sömürülen işçiler, yoksullaştıkça yoksullaşıyor ve öte yandan sessiz sedasız “iş kazaları”na kurban gidiyor. Koşullarındaki iş güvencesizliðinden, saðlık hakkından yoksunluða kadar bir dizi sorun da maden sektöründe yaşanıyor.

Servis kazaları, göçükler, gaz zehirlenmesi, grizu patlaması, yangın, elektrik çarpması, iş makinelerinin eli kapması, havalandırmanın yetersizliði sonucu oksijensiz kalması, ocaklardaki vagonun raydan kayması, kayanın ya da taşların kayması gibi sonu gelmeyen “iş kazaları” nedeniyle işçiler yaralanma sonucu sakat kalıp, hayatlarını kaybediyor.

ÝŞ KAZALARINDA DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ TÜRKÝYE AVRUPA'DA LÝDER

Sektörün en önemli sorunlarından birisi olan iş kazalarına çözüm bulunması, maden ocaklarının saðlıklı ve güvenli iş ortamları haline getirilmesi için somut adımlar atılmasında ciddi yetersizlikler bulunuyor. Madencilik sektörüne ilişkin veriler, iş kazaları ve özellikle toplu ölümlerin yaşandıðı iş kazalarında Türkiye’de ilk sırada yer alan sektör konumunda. Türkiye, dünya genelinde iş kazalarında üçüncü sırada yer alırken, Avrupa’da da ilk sırada.

Madencilik sektöründe toplu ölümlü iş kazalarının meydana geldiði işyerlerinin genel ortak özelliklerinin taşeron işletmeler ve sendikasız işyerleri olmaları. Ýş saðlıðı ve güvenliði tablosunu deðiştirmek için denetimin etkin kılınması, yaptırımların caydırıcı hale getirilmesinin yanı sıra, maden ocaklarında taşeronun yasaklanması, bu işletmelerde yerinde ve sürekli denetimi saðlayacak sendikal örgütlenmenin teşvik edilmesi, desteklenmesi, iş saðlıðı ve güvenliðinden sorumlu mühendisin iş akdi ve ücret yönünden işverenden baðımsız kılınması da sendikaların üzerinde durduðu önemli taleplerdir.

2012'DEKÝ KAZALAR VE ÖLÜMLER

DÝSK’e baðlı Dev Maden-Sen’in verilerine göre; Ocak-Kasım aylarını kapsayan 11 aylık sürede 121 kaza meydana gelirken, bu kazalar sonucu 68 kişi hayatını kaybetti, 227 kişi de yaralandı. Aralık ayının ilk 11 gününde ise meydana gelen 6 kazada 6 ölüm, 12 yaralanma vakası oldu.

MESLEK HASTALIÐI HASTANESÝ SAYISI ŞAKA GÝBÝ

Dev Maden-Sen Örgütlenme Sekreteri Yılmaz Kızılırmak, madencilik sektöründeki işçilerin 8 saatten fazla çalıştırıldıðını belirterek, “Linyit, mermer, taş, kum ocaklarında çalışan işçilerde ayrıca ciddi meslek hastalıkları meydana geliyor. Türkiye’de ise 3 meslek hastalıðı hastanesi var. Hastanelerin yanında altyapının, donanımın da yetersizliðinden ötürü tanı, teşhis konularındaki sıkıntı, tedaviye de yansıyor. Ancak bakanlık, yaptıðı açıklamada 129 hastanede altyapı ve donanım çalışması yaparak, meslek hastalıkları alanında faaliyet yürüteceðini duyurdu. Bunun yeterli olup olmayacaðı uygulamada görülebilecek bir durum” diye konuştu.

TOZ ÖLÇÜM RAPORU ÝŞLEVSÝZ

Ýşyerlerinde çalışan işçilerin bir diðer sıkıntısı ise tozun fazla oluşu olduðunu söyleyen Kızılırmak, toz ölçüm raporlarının da saðlıklı bir biçimde hazırlanmadıðına dikkat çekti. Kızılırmak, toz ölçümü konusunda herhangi bir başvuru sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıðı’na baðlı ilgili laboratuar yetkililerinin ölçüm yapmadan önce şikayet edilen işyerini arayıp, ölçüm yapılacaðını bildirdiðini kaydederek, “Böyle olunca da ölçümler öncesinde işyerinde işverenin düzenlemeler yapması sonrasında kayda deðer bir rapor oluşmuyor. Bugüne kadar yapılan tüm şikayetler sonucundaki ölçüm işlemleri ardından hiçbir işyerinde ya da ocakta bir yaptırım yapıldıðına da rastlanılmadı” dedi.

HASTALIÐA DAVETÝYE ÇIKARAN KOŞULLAR

Ýşyerlerindeki tozların havaya doðru kalktıðını ve işverenin de tavana vantilatör koyarak bu sorunu gidermeye çalıştıðını söyleyen Kızılırmak, şunları dile getirdi: “Aslında bu çözüm olmuyor. Neden, çünkü bu tozlar zaten havaya doðru hareket ediyor. Vantilatörde havaya çekiyor. Yani tozlar aslında yerde vakumlu emicilerle, havaya yükselmeden bertaraf edilmeli. Bunun için de zeminde kurulmalı. Bu maliyet olarak yüksek. O nedenle işveren de maliyeti düşük uygulamayı tercih ettiðinden, durum bu. Bundan ötürü de koşullar hastalıða davetiye çıkaran türden. Sektör hastalıkları başında ise solunum yollarında, ciðerlerde yarattıðı ciddi etkiler geliyor.”

VERÝLERDEKÝ KORKUNÇ TABLO

Türk-Ýş’e baðlı Türkiye Maden Ýşçileri Sendikası (Türkiye Maden-Ýş) da 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde yaptıðı açıklamayla yaşanan sıkıntılara, sektörde işçilerin hayatlarını kaybetmesiyle sonuçlanan kazalardan ötürü tablonun olumluya gitmediðine dikkat çekmişti. Türkiye Maden-Ýş Sendikası’nın 2001-2010 yıllarını kapsayan iş kazaları ve hayatını kaybeden maden işçisinin verileri şu şekilde: “2001’de 96, 2002’de 69, 2003’te 82, 2004’te 68, 2005’te 121, 2006’da 79, 2007’de 76, 2008’de 66, 2009’da 20, 2010’da ise 131 maden sektörü işçisi hayatını kaybetti.”

Türkiye Maden-Ýş Sendikası’nın 1983-2011 yılları arasında meydana gelen büyük kazaların nerede yaşandıðı ve hayatını kaybedenlerin oranlarının yer aldıðı istatistik verileri ise şöyle:

* 7 Mart 1983’te Amutçuk kömür ocaðında grizu patlaması: 103 ölü.

* 10 Nisan 1983’te Kozlu kömür ocaðında grizu patlaması: 10 ölü.

* 14 Temmuz 1983’te Amasya Yeni Çeltek kömür ocaðında grizu patlaması: 5 ölü.

* 31 Ocak 1987’de Kozlu kömür ocaðında göçük: 8 ölü.

* 31 Ocak 1990’da Amasra kömür ocaðında grizu patlaması: 5 ölü.

* 7 Şubat 1990’da Amasya Yeni Çeltek kömür ocaðında grizu patlaması: 68 ölü.

* 3 Mart 1992’de Kozlu kömür ocaðında grizu patlaması: 263 ölü.

* 26 Mart 1995’te Yozgat Sorgun kömür ocaðında grizu patlaması: 37 ölü.

* 8 Aðustos 2003’te Erzurum Aşkale kömür ocaðında grizu patlaması: 8 ölü.

* 22 Kasım 2003’te Karaman Ermenek kömür ocaðında grizu patlaması: 10 ölü.

* 9 Aðustos 2004’te Çorum Bayat kömür ocaðında grizu patlaması: 3 ölü.

* 8 Eylül 2004’te Kastamonu Küre Metal’de yangın: 19 ölü.

* 21 Nisan 2005’te Kütahya Gediz Kömür Ocaðı’nda grizu patlaması: 18 ölü.

* 2 Haziran 2006’da Balıkesir Dursunbey Kömür Ocaðı’nda grizu patlaması: 17 ölü.

* 10 Aralık 2009’da Bursa Mustafakemalpaşa Kömür Ocaðı’nda grizu patlaması: 19 ölü.

* 23 Şubat 2010’da Balıkesir Dursunbey Kömür Ocaðı’nda grizu patlaması: 13 ölü.

* 17 Mayıs 2010’da Karadon Kömür Ocaðı’nda grizu patlaması: 30 ölü.

* 11 Şubat 2011 Elbistan Kömür Ocaðı’nda toprak kayması: 11 ölü.