AKP iktidarı Kudüs gündemini zulmünün maskesi yapıyor. İsrail’e işgalci, zalim, işkenceci, çocuk katili diyerek kendi çocuk katili, işkenceci, işgalci yüzünü örtmeye çalışıyor. O kadar pişkin ve utanmazlıkla İsrail’e şöylesin böylesin diyor ki, bilmeyen bu adam ne kadar insancıl ve demokrattır diyecek. Dünyada Erdoğan gibi gerçekleri tersyüz eden ve kendini farklı göstermek isteyen başka bir kişiye rastlanılmaz. Tarihte bu tip kişilikler vardır. Ancak Tayyip Erdoğan gibi kirli yüzünü bu kadar gizleyen başka bir örnek bulunmaz. Bu açıdan pişkinliğin, yüzsüzlüğün bu düzeyde utanmaz haline Erdoğanizm demek gerekir. Çünkü başka hiçbir kavram ve kişilik Tayyip Erdoğan’ın pişkinliklerini ve utanmazlıklarını karşılamaz. Herhalde milyonlarca insan Erdoğan konuşurken ‘bu kadarına da pes’ diyordur. Erdoğan bu yöntemiyle bir de kendine muhalif ve karşı olanların psikolojilerini bozmak istiyor olabilir. Gerçekten de bu insanın pişkinlikleri ve ikiyüzlülüğünü görenlerin psikolojisi bozulabilir. Belki de insanlara ‘Erdoğan’ı dinlemeyin yoksa psikolojiniz bozulur’ diye bir çağrı yapmak gerekir.

İsrail’e en son söz söyleyecek bir kişi varsa o da Erdoğan’dır, AKP iktidarıdır. Erdoğan İsrail’e saldırdıkça İsrail seviniyordur. Erdoğan gibi bir insan, AKP gibi bir iktidar İsrail’e böyle saldırırsa İsrail temize çıkar. Çünkü insanlık AKP yüzünden İsrail’in yaptıklarını görmez, İsrail sütten çıkmış ak kaşık gibi olur. Tayyip Erdoğan on tane Kürt şehrini yerle bir etmiş. Sokak ortasında kadın cenazelerinin alınmasına izin vermemiş, küçük bir kız çocuğunun cenazesi evde buzlukta saklanmak zorunda kalınmış. Dedesinin kucağında bebek öldürülmüş. AKP iktidarı döneminde böyle binlerce olay var. AKP iktidarının Kürtlere yaptıkları 1990’lı yılları aşmıştır. Sadece psikolojik savaşını etkili kılmak için eskisi kadar çok fazla faili meçhul cinayetler yapmıyor. Zaten bir AKP’li “Şükredin biz öldürmüyoruz, cezaevine atıyoruz” demiştir.

AKP iktidarının Kürtlere yaptığını dünyada kim başka halklara yapmıştır? Türkiye’de 25-30 milyon Kürt yok sayılıyor. Zaten öyle bir soykırım uygulanıyor ki, bir kısım Kürt korkutulmuş, kendine Kürt bile diyemiyor. Kürtlerin sadece hakları yok sayılmıyor, varlığı tümden yok sayılıyor ve yok edilmek isteniyor. Bir halkı böyle yok etmek isteyen bir iktidar Kudüs gündemiyle tüm bu gerçekleri tersyüz etmek istiyor. AKP ve Tayyip Erdoğan’ın bu kadar pişkinlik yapması iyi teşhir edilmediklerini gösteriyor. Çocuk ve kadın öldürme emri veren Erdoğan iyi teşhir edilseydi Tayyip Erdoğan bu kadar konuşmazdı.

Erdoğan'ın son zamanlardaki konuşmaları gösteriyor ki, bu Kürt soykırımını hedefleyen faşist iyi teşhir edilmemiş. Türkiye'de zaten siyasi muhalif kalmamış, bir-iki muhalif gazete dışında muhalif basın kalmamıştır. Erdoğan’dan en fazla zarar gören Kürtlerin basını da Erdoğan’ı iyi teşhir edemiyorlar. Halbuki her gün Erdoğan’ı teşhir edecek dosyalar hazırlanabilir, programlar yapılabilir. Zaten Erdoğan’ı en iyi Kürtler teşhir edebilir. Çünkü esas olarak Kürtlere yapılanlar AKP'yi teşhir eder. Aslında dünyada en kolay teşhir edilecek kişi Erdoğan’dır. O kendi yaptıkları kötülükleri başkasına yüklüyor. O zaman Tayyip Erdoğan kime ne diyorsa hemen Erdoğan’ın o yönlü söylemleri ve pratiği ortaya konulabilir.

Erdoğan tüm Kürtler içinde çok iyi teşhir edilebilir. Referandum öncesi ve sonrası Erdoğan ve AKP’lilerin söyledikleri bir kitap bile olabilir.

Tayyip Erdoğan Kudüs gündemini fırsat bilmiştir. Çünkü bu konuda ne söylese kimse eleştirmez. Hiç kimse İsrail’i savunamaz. Bu da sanki söyledikleri haklıymış gibi bir algı yaratır. Bu nedenle bu kadar bağırmaktadır. Böylece kendisini masum ve mazlumdan yanaymış gibi göstermek istiyor. Türkiye'de sosyalistler dışında hiç kimse senin Kudüs ve Filistin gibi bir derdin yok, sen iktidarını korumak için bağırıyorsun diyemiyor. Böyle olunca da Erdoğan Kudüs gündemiyle puan toplamaya çalışıyor.

Erdoğan için Kudüs sanal bir gündemdir. Çünkü bağırmasının hiçbir pratik sonucu yoktur. Ama somut olarak bu ortamda Kürtler ve demokrasi güçleri üzerinde zulmünü arttırıyor. Böylece Kudüs zulmü araç haline geliyor. Kudüs’ün böyle kullanılması kutsal Kudüs şehrine en büyük hakaret değil midir?

Kürtler ve demokrasi güçleri Kudüs’ün böyle kirli bir şekilde kullanılmasına fırsat vermemelidirler. Kudüs gündemi ortamında Efrin işgaline girişebilirler. Hatta şovenizmi bu kadar şahlandırması böyle bir saldırı için meşruiyet kazandırma amaçlı da olabilir. Bu açıdan Erdoğan’ın Kudüs gündemini diline dolaması çok iyi teşhir edilmelidir. AKP sürekli suni gerilim yaratarak kendi yüzünü gizlemeye çalışıyor. Erdoğan bu açıdan her gün yeni suni gündemler yaratıyor. Hatta gece gündüz bugün nasıl bir suni gündem yaratabilirim diye yoğunlaşıyor. Çünkü şovenizm gerilimden beslenir. Faşistler gerilim yaratarak şovenizmi güçlendirirler. Tayyip Erdoğan da bunu yapıyor.

Kaynak: Yeni Özgür Politika Kürtçe servisi