Malcolm X ve Erdoğan’ın tabela diplomasisi

Erdoğan iktidara geldiğinden bu yana sömürmediği değer kalmadı. İktidarı için sağdan sola, el attığı tüm değerleri araçsallaştırdı. Malcolm X de, ölümünden yarım yüzyılı aşkın bir süre sonra bu sömürüye alet edildi.

Malcolm X, İslamcıların önemli bir kısmı tarafından İslam’a geçmiş olmasıyla sadece anlam kazanıyor. Açıkça ifade edilirse, Malcolm X Müslümanlığı seçmeseydi, ne yürüttüğü mücadele ne de savunduğu değerler, yine bu çoğu İslamcılar tarafından sahiplenilmeyecekti. Bununla birlikte, Malcolm X aynı kesimler için Müslümanlığa geçmiş bir Siyah olmanın ötesinde derin bir anlama kavuşmuyor. Sözkonusu Türkiye’deki iktidar ve çevresindeki İslamcılar olduğunda, bu daha açık bir şekilde görülüyor. Hatta Malcolm X adı ve verdiği mücadelenin içini boşaltan, araçsallaştıran, hakaret eden bir tutum içerisindeler.

TABELALARIN ANLATTIKLARI

Erdoğan’ın talimatıyla Kasım ayı sonunda Çankaya'nın Çukurambar semtinde bulunan ve ABD'nin yeni Ankara Büyükelçiliği’nin önünden geçen caddenin ismi “Malcolm X” olarak değiştirildi. Ankara ile Washington arasında gerilimin yaşandığı bir sırada bu karar alındı. Diğer bir ifadeyle, Malcolm X’in adı Erdoğan’ın uzun bir zamandır yürüttüğü tabela diplomasisinin kurbanı oldu.

Aynı iktidar, yeri geldiğinde bazı köylere Kürtçe isimlerin geri verilmesine ışık yaktı. Sonra aynı zihniyet, Kürtçe’yi engelledi, belediye binalarındaki ve kurumlardaki tüm Kürtçe tabelaları kaldırdı.

İsimler ve tabelalarla yürütülen bu siyaset, rejimin karakterine de ışık tutuyor. Tabelalar doğru okunduğunda, doğru adresi gösteriyor. Örneğin Efrîn’e yönelik işgal operasyonunun adına “Zeytin Dalı” adı verildi. Efrîn’in işgal edildiği 18 Mart’tan bir ay kadar önce 14 Şubat’ta ABD’nin Ankara Büyükelçiliği binasının bulunduğu Nevzat Tandoğan Caddesi’ne “Zeytin Dalı Caddesi” adı verildi. Buradaki Zeytin Dalı'nın gerçek karşılığı ırkçılık, savaş, işgal ve sömürgecilikti.

NAZIM’I, ARİF’İ, XANÎ’Yİ KULLANDI...

Erdoğan iktidara geldiği 2000’li yılların başından bu yana kullanmadık değer bırakmadı. Demokrasi, barışa olan ihtiyacı, AB’ye üyeliği, mülteci dramını, solun simgelerini, tarihi Kürt değerlerini ve daha fazlasını iktidarda kalmanın araçları olarak kullandı. Yeri geldi Nazım’dan, Ahmet Arif’ten şiirler okudu, yeri geldi Exmedê Xanî’yi övdü. Sonra, Haziran 2017’de Xanî’nin Doğubayazıt’taki heykeli yıkıldı. Şiir okudu, şarkı söyledi, edebiyattan bahsetti, birlik, kardeşlik, barışı diline pelesenk etti, sonra şiiri, sanatı katletti. Aydınları ya hapsetti, ya susturdu ya da sürgüne yolladı. Barış ve kardeşlik adına ne varsa hedef aldı, tahrif etti, tahrip etti. İnsan haklarından, özgürlükten söz etti, Kürt kentlerini yıktı, sivilleri canlı canlı bodrumlarda yaktı. Son yıllarda “emperyalizm” kelimesini de öğrendi. Dilinden çıkarken karşıtlık vardı, ama pratikte emperyal olmak için elinden geleni yaptı. Aklından geçen Yeni Osmanlı hayalleriydi. İlk icraatı yine Kürt topraklarını işgal etmek oldu.

MALCOLM X...

Malcolm X, Erdoğan rejiminin el attığı son tarihi figürlerden biri oldu. Oysa, Erdoğan’ın yaptıkları göz önüne getirilirse Malcolm X’i ağzına alması bile bir hakarete karşılık geliyor.

Malcolm X, Amerikalı siyahların yurttaşlık haklarının en önemli savunucularından biri oldu. 1965’te katledildi. Babası da bir tramvay altında ezilerek can verdi. Malcolm X’e göre, saldırı doğrudan KKK’ye bağlı beyazların üstünlüğünü savunan Black Legion grubundan geliyordu. Bu grup daha önce de aile evlerini ateşe vermişti. Bununla birlikte Malcolm X’in dört amcası da, biri linç edilerek, katledilmişti.

Malcolm X, 1946’da hırsızlık suçlamasıyla 10 yıl hapse mahkum edildiğinde İslam Ulusu (NOI) organizasyonu ile tanıştı. Ancak 1964’te bu oluşumla yollarını ayırdı ve iki yeni örgütün kuruluşuna katıldı. Malcolm X’in ölümü de NOI’nin elinden oldu. Bununla birlikte o dönem hem NOI hem de Malcolm X’in çevresinde polisin muhbirleri vardı. Malcolm X’e yönelik saldırının gerçekleştiği alanın yakında genellikle bekleyen polislerin, cinayetin işlendiği sıralarda başka alanda kaydırıldıkları belirtiliyor. Ayrıca dönemin yetkili kurumları Malcolm X’in son yıllardaki değişimi, bu hareketin Martin Luther King’in yurttaş hakları hareketi ile buluşmasından endişe ediyordu. King de, Malcolm X’den 40 ay kadar sonra, 4 Nisan 1968’de beyazların üstünlüğüne inanan bir ırkçı tarafından katledildi. Üç yıl içinde Amerikalı siyahlar, iki büyük ismi kaybetti.

Malcolm X’in Mekke’ye gidişi ile bugünkü bir çok İslamcının her yıl tekrarladığı Mekke ziyaretleri aynı anlamı taşımıyor. Erdoğan, ekibi ve yandaşlarının ise Malcolm X’in fikirleri ile bağdaşan hiçbir pratiği bulunmuyor. Amerikalı siyah lider Malcolm X, Mekke’den dönüşünde “Amerika’nın İslam’ı anlamaya ihtiyacı var, çünkü ırkçılığı bilmeyen tek dindir” diyordu. Malcolm X’in Mekke’de gördüğü ya da görmek istediği farklı ulusların bir araya gelmesi ve ırkçılığın ortadan kalkmasıydı. Erdoğan ve benzerlerinin anladığı ise egemenlik, ırkçılık, milliyetçilik, tekçilik ve yeşil faşizm oldu.

CHE GUEVERA İLE BULUŞMASI

Malcolm X sadece İslam’la tanışmadı. Afrika ülkelerinde farklı anti-kolonyalist liderler ve militanlarla karşılaştı. Che Guevara ile yolları böyle buluştu. Bu gezisinin amacı, kafasındaki sorulara cevap bulmaktı. Che Guevara’da emperyalizme karşı mücadeleyi buldu. Hatta ikisinin karşılaşması sırasında Malcolm X’in Che Guevara için “gelmiş geçmiş en büyük devrimci” dediği belirtiliyor. Küba lideri Fidel Castro da New York ziyareti sırasında Malcolm X ile bir araya geldi. Malcolm X, komünizme ait bazı idealleri paylaşıyordu.

BİSEKSÜEL YANI

Bunlar İslamcıların Malcolm X’te görmediği ve görmek de istemediği yanlar. Ama bununla da sınırlı değil. Malcolm X’un 20 yaşında erkeklerle de ilişkisi vardı. Daha sonra erkek bir arkadaşıyla duygusal ilişkisi oldu. Malcolm X’in biseksüel yanı, kendi taraftarları ve İslamcılar tarafından genellikle kasıtlı bir şekilde gizlendi, inkar edildi veya görmezden gelindi.

EZİLENLERİN ZALİMLERE KARŞI İSYANI

Kısaca özetlenirse Malcolm X’in Hristiyanlara yönelik nefretinden, Siyahi milliyetçiliğe, beyaz ırkçılığa karşı mücadeleden sömürgeciliğe karşı mücadeleye ve eşcinselliğe uzanan sıra dışı bir yaşamı vardı. Bu açıdan Malcolm X sadece inandığı din ile ele alınamayacak kadar önemli bir figürdü.

Anti-kolonyalist liderler ve militanlarla karşılaşması ardından önemli değişimler yaşadı. Döndüğünde ırkçı ve ayrılıkçı ideolojiyi nihai bir şekilde reddederek, kolonyalizmin hakimiyet altına aldığı halkların mücadelesi çerçevesinde yeni bir siyasi girişim önerdi. Malcolm X, böylece daha önce katıldığı NOI’ye karşı şiddetli bir kampanya yürüttü. Özünde Afrika’ya uzun seyahati iki büyük fikirle somutluk kazandı: Afro-Amerikalılara karşı zulüm bir derin rengi meselesi değil, Batı sömürgeciliğinde kökleşmiş güçlerin küresel hiyerarşisi ile bağlantılı. ABD’deki siyahları ayaklanması emperyal iktidarların ekonomik çıkarları ile bağlantılı “baskı ve sömürgeciliğe karşı isyanın bir parçasıdır”. Malcolm X, “Bugün, ezilenlerin zalimlere karşı küresel bir isyanına tanıklık ediyoruz” diyordu.

Malcolm X’in düşüncesi, antikapitalizmin de ötesinde üçüncü dünya hareketine bağlıydı. Diğer bir ifadeyle gettolardaki üçüncü dünya insanlarına. “Beyaz şeytan” ile mucizevi bir ayrılığı beklemek yerine, Amerikan toplumundaki yapıları da sömürgecilikten arındırmak gerektiğine inandı. Malcolm X, bir yandan siyahların sorununu uluslararasılaştırmak, diğer yandan Afro-Amerikalıların ABD’nin siyaset alanında özerk müdahale kapasitelerini geliştirmek istiyordu.

ERDOĞAN’IN KİRLETMEYE ÇALIŞTIĞI BİR DEĞER: MALCOLM X

Malcolm X’in ortaya çıktığı koşulları, yürüttüğü mücadele ve son yıllarındaki fikirleri ile Erdoğan ve bugünkü İslamcıların fikirleri arsında ortak yanlar bulmak son derece güç. Ama sayısız zıtlık var. Erdoğan, Malcolm X’in mücadele ettiği zalimi, sömürgeciyi, ırkçı beyaz adamı temsil ediyor. Malcolm X, ırkçılığa karşı mücadele etti, Erdoğan nefret ve ırkçılık yayıyor. Malcolm X sorunların kaynağını sömürgecilikte görüyordu, Erdoğan ve bugünkü İslamcıların “ümmetçilik” anlayışı sömürgecilikle eş anlamlı kullanılıyor. Malcolm X, zalimlere karşı ezilenleri temsil ediyordu. Erdoğan zalimin bizzat kendisi. Malcolm X'in, Erdoğan’ın tabela siyasetine alet edilmesine izin verilmemeliydi. Zira, Erdoğan bugüne kadar el attığı, dokunduğu bütün değerleri kirletti.