Maraş Girişimi, Maraş Katliamı ile Alevi inancı ve Kürt kültürünün hedeflendiğine dikkat çekerek, "Türkiye, Maraş’tan Roboski'ye gerçekleştirilen bütün katliamlarla yüzleşmelidir. Bu yüzleşme sağlanmadan toplumsal adalet ve barış inşa edilemez" diyerek, taleplerini sıraladı. Lahey Adalet Divanı başta olmak üzere uluslararası mahkemelerde davanın görülmesi için hazırlıklara başlandığı bilgisini de veren Girişim, 21 Aralık'ta Maraş’ta gerçekleştirilecek olan anmaya katılım çağrısı yaptı.

'KATLİAM BELGELERİ DEVLET ARŞİVİNDE'

Maraş Girişimi, Maraş Katliamının yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı.

Maraş Girişimi, 19-26 Aralık 1978 tarihlerinde Maraş’ta insanlık tarihin en ağır katliamlarından birisinin yaşandığına dikkat çekerek, "Bebeklerin, hamile kadınların, ihtiyarların katledildiği bu dönem aslında insanlığın bittiği bir zaman dilimiydi. Bu zalimce olaylar her ne kadar sağ-sol kavgası şeklinde takdim edilse de, devlet içindeki 'bazı odakların' özel olarak yarattığı, planlı operasyonlardı" dedi.

Katliam sonrası boşaltılan Alevi-Kürt coğrafyasının, katliamın yalnız Maraş ile sınırlı kalmadığını gösterdiğine değinilen açıklamada, katliamın, Alevi inancı ve Kürt kültürüne dönük olduğu vurgulandı.

Aradan geçen 35 yıla rağmen katliamın gerçek sorumlusu olan derin devlet ve onun uzantıları Özel Harp Güçlerinin gerçekleştirdiği katliamın belgelerinin devletin gizli arşivlerinde saklandığının kaydedildiği açıklamada, şu talepler sıralandı:

DEVLETİN GÖREVLERİ HATIRLATILDI

"Türkiye, Maraş’tan Roboski'ye gerçekleştirilen bütün katliamlarla yüzleşmelidir. Bu yüzleşme sağlanmadan toplumsal adalet ve barış inşa edilemez.

Türkiye, farklı inanç ve kimlikleri tanımalı, anayasal güvenceye almalıdır. Bu sağlanmadan onurlu bir barış ve ortak gelecek kurulamaz.

Ülkemizde, gerçek bir demokrasinin gelişmesi ancak farklı inanç ve kültürlerin hiçbir baskıya maruz kalmadan, özgürce yaşatabileceği bir ortamda gerçekleşebilir.

Devlet ve AKP hükümeti, günümüzde Alevilik inancını ve kültürünü sistemiçileştirme politikalarından vazgeçmiş değil. Sözde Alevi Açılımı adına yaptığı politikalarla yeni bir asimilasyon projesi devreye koymuş bulunmaktadır. Bu politikalardan vazgeçilmelidir.

Başta Kürt sorununun çözümü de dahil olmak üzere farklı etnik ve inanç topluluklarına dönük gerçekleştirilen katliamlarla yüzleşmelidir. İktidarın ve devletin inkarcı, asimilasyonist politikalardan vaz geçerek, Türkiye’nin demokratikleşmesi için Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurarak tarihsel bir yüzleşme sağlanmalıdır."

Tarihleriyle yüzleşmenin devlet ve toplumları küçük düşürmediğini, aksine onlara saygınlık kazandırdığını belirten Maraş Girişimi, Türkiye'nin de ancak kendi tarihi ile yüzleşebilirse, bu onurlu toplumlar ailesine katılabileceğini kaydetti.

DAVA ULUSLARARASI MAHKEMELERE TAŞINACAK

Açıklamada, Girişim olarak, Maraş Katliamı'nın insanlığa karşı işlenmiş bir soykırım gerçeğinden yola çıkarak Lahey Adalet Divanı başta olmak üzere uluslararası mahkemelerde davanın görülmesi için hazırlıklara başlandığı bilgisi de verildi.

Katliamın faillerinin çıkmasının ancak meydanlarda Alevilerin ve demokratik kamuoyunun seslerini yükseltmesiyle mümkün olacağına dikkat çekilen açıklamada, 21 Aralık'ta Maraş’ta gerçekleştirilecek olan anmaya katılım çağrısı yapıldı.