‘Maraş katliamını yapan zihniyet bugün HDP’ye saldırıyor’

Amed Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Cafer Koluman, HDP’ye yönelik saldırıların 38 yıl önce Sivas ve Maraş katliamını gerçekleştiren zihniyetin ürünü olduğunu belirtti.

AKP iktidarı tarafından HDP’ye yönelik sürdürülen saldırıları değerlendiren Amed Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Cafer Koluman, ‘’öfke pompalamak ateş ile oynamaktır’’ uyarısında bulundu.

ANF’ye değerlendirmelerde bulunan Amed Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Cafer Koluman, “Bundan 38  yıl önce 19-25 Aralık tarihleri arasında Maraş’ta insanlık tarihinin en büyük bir katliamlarından biri yaşandı. Ancak üzülerek söylüyorum ki; aradan geçen onca zaman ve değişen hükümetlere rağmen devletin temel paradigması değişmedi’’ tespitinde bulundu.

HDP’YE KARŞI KULLANILAN NEFRET DİLİNDEN BİR AN ÖNCE VAZGEÇİLMELİ!

İstanbul ve Kayseri patlamalarının ardından HDP’nin hedef gösterilmesini bir algı operasyonu olarak değerlendiren Koluman, HDP’nin legal çalışmalar yürüten bir siyasi parti olduğunu hatırlatarak, “Kürtlere silahı bırakıp legal alanda siyaset yapma çağrısı yapıldığında, bu çağrıya cevap veren kesim HDP olmasına rağmen, sizler HDP’yi hedef göstererek bir linç kampanyası başlatıyorsunuz. HDP Kürt sorununda Türkiye siyaseti için bir nefes borusudur. Sizler HDP’yi hedef alarak siyaseti boğmaya çalışıyorsunuz. Bu yaklaşım kabul edilemez! 38 yıl önce de bir yerlerden talimatlar alan ‘öfkeli bir grup’ sloganlar eşliğinde binaları yaktı ancak koşullar nedeniyle halk bu duruma yeterli tepki gösteremedi. Bugün aynı şeyi yaşatamazlar! Yanı başımızda Irak ve Suriye gibi gerçeklikler dururken bir halklara öfke pompalamak ateş ile oynamaktır! En basitinden İstanbul ve Kayseri patlamalarından sonra siyasetçilerin yaptıkları açıklamalar dehşet verici. Siz, bir Cumhurbaşkanı olarak intikam duygusu ile hareket ederseniz, toplum neler yapmaz? Kendi halkınıza karşı seferberlik ilan etmek akıl almaz bir durum! Bu şekilde ne bombalamaların ne de linç ve saldırıların önüne geçemezsiniz! Çözüm demokratik siyaset ve daha barışçıl bir dil kullanmaktır.  Nefret dili ile bir yere varılmıyor. Geçmişte de bu dil kullanıldı; “kökünü kazıyacağız, kurutacağız, inlerine ineceğiz, bir terörist kalmayıncaya kadar mücadele edeceğiz” denildi. 40 yıldır aynı şeyler söyleniyor. Hükümetler değişse de kullanılan dil hep aynıydı! Bu dil ülkeyi kaosa götürür!’’ dedi.