Mazlum-Der: Temel sorumlu devlettir

Mazlum-Der: Temel sorumlu devlettir

Mazlum-Der Amed Şubesi, Kobanê saldırılarını protesto etmek amacıyla bölgede yaşanan olaylara ilişkin yaptığı açıklamada, meydana gelen olaylarda devletin temel sorumlu olduğu kaydedildi.

Mazlum-Der Amed Şubesi DAİŞ çetelerinin saldırılarını protesto gösterileri sonrası çıkan olaylar ve sonrasında yaşanan gelişmeler üzerine bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada hükümete çözüm süreci ve DAİŞ çetelerine karşı adım atmama konusunda eleştirilere yer verildi.

Açıklamada olaylara ilişkin, tüm Türkiye toplumu, cumhuriyetin ilanından bu yana Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kürtlerle ilgili sorunlu, yanlış politikalarının acı sonuçlarını görmekte olduğu belirtildi. “Aynı tarihsel hatayı halen Suriye Kürtleri konusunda devam ettirmektedir” denilen açıklamada, “Tepkilerin esas sebepleri konusunda yeterli derinlikte analiz yapamayan devlet, sürecin her tıkandığı ve eylemlerin amacını aştığı zamanlarda sürece ivme kazandıracak adımları bir an önce hayata geçirmek yerine PKK lideri Abdullah Öcalan aracılığıyla toplumun nabzını düşürmek istemiştir. Tüm sorunlar içerisinde İŞİD adli vahşi ve ne doğal ne de ilahi hiçbir nizama uymayan yapının emperyal güçlerce sahneye sürülmesiyle Kürtler, tarihlerinde çok sık gördüğü zulümlere benzer bir zulümle tekrar karşı karşıya kaldılar. Kürtlerin Rojava’da dışa karşı silah kullanmadan elde ettikleri ve kendilerini yönetmeye başladıkları Kobanê’ye yöneldi.

49 Konsolosluk görevlisinin rehin aldığı dönemde kendisi için terör örgütü demekten imtina eden Türkiye, IŞİD’in Kobanê’ye yönelmesine ve saldırılarla Kürtlere karşı giriştiği katliama da yeterince duyarlı olamadı. Eksik veya yeterli düzenli organizasyonda olmasa da sınırdan gelenlere insani ve acil yardımlar yapılsa da sonuçları düşünülerek Kobanê’nin düşmemesi yönünde yeterli irade gösterilmemiş, bu konuda bir duyarlılık oluşturulmaya çalışılmamış ve inisiyatif alınmamıştır” ifadelerine yer verildi.

Bölgede meydana gelen olayların sorumlusunun HDP olarak gösterildiği ifade edilen açıklamanın devamında, “Ancak yine bu nokta da devlet, meydana gelen olaylardan temel sorumludur. Devletin bizatihi kendisinin yaşam hakkını ihlal etmemesi gerektiği gibi vatandaşların yaşam haklarını koruyucu tedbirleri alması da bir yükümlülüktür. Sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ile nispeten azalan olayların üçüncü gününde sivil toplum kuruluşları olarak Diyarbakır Valisi ve Bakan Mehdi Eker ile yaptığımız görüşmede emniyetin, güvenliği sağlamak konusunda yeterli hassasiyetle hareket etmediği ve hemen alınabilecek bir kısım tedbirlerle dahi bazı olayların önüne geçilebileceği tarafımızdan ifade edilmesine rağmen endişe ve tavsiyemiz doğrultusunda herhangi bir tedbir alınmamış ve aynı gün Hüdapar Diyarbakır İl Başkanlığı’na uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleşmiştir. Emniyet, meydana gelen olayları izlemekle yetinmiştir” denildi.

SAĞDUYULU DAVRANMA ÇAĞRISI

Açıklamanın devamı şöyle: “Mazlum-Der olarak öncelikle olaylar nedeniyle vefat edenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara şifa diliyoruz. Olaylarda meşru savunma hali dışında şiddete başvuran, cana ve mala kasteden, kıyan kişileri şiddetle kınıyoruz. Tüm bu vesilelerle birkaç gündür insan hakları alanında çalışan bir sivil toplum örgütü olarak yürüttüğümüz çabalara, sorumluluk sahibi herkesin her vesile ile destek vermesini, 90’lı yıllar nedeniyle yeterince acı çekmiş bu toplumun yeni acılara boğulmaması için her iki camianın yöneticilerinin, mensuplarının, kurumlarının ve medya organlarının şiddet dilinden uzaklaşarak kendi tabanlarına ve kamuoyuna barışı teşvik ve telkin etmesini talep ediyor ve diliyoruz.”