Suriye’nin Hula beldesine baðlı Alevi köyü Akrab’da 130 kişinin hayatını kaybettiði bombalı saldırıları lanetleyen MAZLUMDER Genel Başkanı Ünsal, “Akrab’taki durum, ülke genelindeki mezhebi kökenli bir çatışma ortamına yönelik çok tehlikeli, insan yaşamı üzerinden yürütülen kirli bir hesap anlamı taşımaktadır” dedi.

MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Suriye’nin Hula beldesine baðlı Akrab Köyü’ne Salı gecesi düzenlenen bombalı saldırıları kınadı.

“Suriye’de 130 kişinin öldüðü Nusayri kökenli masum sivillere yönelik Akrab saldırısını lanetliyoruz” diyen Ünsal, ülkedeki sivil ölümlerin tüm diplomatik girişimlere ve BM’nin çaðrılarına raðmen ara verilmeksizin devam ettiðini gösteren son örnek olduðunu ifade etti.

Bu saldırının en kanlı saldırı olarak kayıtlara geçtiðinin altını çizen Ünsal, şöyle dedi: “Çok sayıda yaralının da bulunduðu saldırı, temel tıbbi ekipman ve saðlık hizmetinin yetersiz olduðu ülkede, sivil insanların yaşamalarını imkansız hale getiren çatışma sürecinin tehlikeli son halkası olmuştur. Beraberinde, savaş hukuku kapsamında savaş suçu olarak mütalaa edilecek bu gibi vahşet uygulamalarının, ülkedeki farklı kökenlere de uzandıðını göstermesi bakımından da, sonuçları bakımından son derece tehlikeli bir süreci de tetiklemektedir. Zira, çoðunluðunu Sünnilerin oluşturduðu Akrab’ta böylesi bir saldırı, ülke içerisinde yaşanan çatışma ortamını provoke etmek ve daha fazla masum insanın ve sivil kayıpların artacaðı, tehlikeli bir kaos ortamı yaratılması için tahrik unsuru olarak kullanılabilecek bir gelişmedir.”

Ünsal “Benzer bir katliamın 2012 Nisan ayında yaşandıðı Hula’ya çok yakın konumda bulunan Akrab’taki durum, ülke genelindeki mezhebi kökenli bir çatışma ortamına yönelik çok tehlikeli, insan yaşamı üzerinden yürütülen kirli bir hesap anlamı taşımaktadır” dedi.

Açıklamada “MAZLUMDER olarak, Sünni, Hıristiyan, Dürzi, Nusayri; herhangi bir ayrım yapılmaksızın, Suriye’deki masum halka gerçekleşen zulüm ve vahşeti kesin bir dille lanetliyor; Suriye halkının bir bütün olarak arka plan, etnik, dini, mezhebi köken ayırt etmeksizin yanında olduðumuzu belirtiyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Bu vahşetlere karşı uluslararası topluma, insan hakları örgütlerine, devletlere, BM’ye, BM Güvenlik Konseyi’ne, Ýslam Birliði Teşkilatı’na ve Arap Birliði’ne çaðrıda bulunan Ünsal, “Geç kalınan her bir an için ülkedeki bu derin drama seyirci kalınarak bu zulme ortak olmak anlamına gelmektir” dedi.