Memurların fişlenmesi genelgesi için düğmeye basıldı
Başbakanlığın 16 Şubat 2016 tarihli ve 2016/4 sayılı genelgesiyle memurlara yönelik fişleme için düğmeye basıldı.
Başbakanlığın 16 Şubat 2016 tarihli ve 2016/4 sayılı genelgesiyle memurlara yönelik fişleme için düğmeye basıldı.
Başbakanlığın 16 Şubat 2016 tarihli ve 2016/4 sayılı genelgesiyle memurlara yönelik fişleme için düğmeye basıldı. Muhalif olan memurları adeta fişlemeye dönük genelgenin 24 Şubat 2016 tarihinde İstanbul Valisi Vasip Şahin tarafından Büyükşehir Belediye Başkanlığına, 39 İlçe Kaymakamlığına, İçişleri Birimlerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, Valilik Birimlerine dağıtılırken, 1. Ordu Komutanlığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına da bilgi verildiği ortaya çıktı. “Paralel yapıyı” hedef aldığı belirtilse de AKP’ye muhalif tüm memur kesimlerini kapsayan genelgede amirlere adeta kolluk görevi üstlenmeleri talimatı veriliyor.
Türkiye’de hükümetten farklı düşünen kesimlere yönelik fişlemeler devam ediyor. Bu kesimlerden biri olan memurlar, “Milli güvenliği tehdit eden örgüt ve yapılarla irtibatlı kamu çalışanları hakkındaki” başbakanlık genelgesiyle, hizmet içiyle sınırlı kalınmayıp hizmet dışı davranışları bakımından da “büyük gözaltı”na alınıyorlar.
İşte 16 Şubat 2016 tarihli Başbakan Ahmet Davutoğlu imzalı genelgeden dikkat çeken bazı paragraflar şöyle:
“ Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü, milli güvenliğini ve kamu düzenini tehdit eden, devlet otoritesini zaafa uğratmayı amaçlayan, iç ve dış güvenliği bozmaya çalışan, vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerini yok etmeye yönelik eylem ve saldırılarda bulunan terör örgütleri veya legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla mücadelesini hukuki zeminde etkin bir şekilde yürütmektedir.”
“Kamu çalışanlarının hizmet içi ve dışındaki davranışlarının, resmi sıfatlarının gerektirdiği niteliklerle bağdaşır olması zorunludur. Devletin ve ülkenin menfaatlerini korumakla yükümlü olan kamu çalışanlarının: Anayasaya ve kanunlara sadakatle hareket etmeleri, tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak, davranışlarıyla kendilerine duyulan güveni zedelememeleri gerekmektedir. Bu çerçevede kamu çalışanları, kanunların suç saydığı eylemleri işlemek amacıyla kurulan örgüt veya yapılarla hiçbir şekilde ilişki içine giremez; bu yönde faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamaz ya da bunlara yardım ve yataklık edemez.”
“Kamu çalışanları, ilgili mevzuatında belirtilen esaslar çerçevesinde yalnız hiyerarşik amirleri tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olup bu görevlerin ilgili mevzuata göre yürütülmesinden yalnız amirlerine karşı sorumludurlar, amirler ise maiyetlerinde çalışanların görevlerini Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirip getirmediği takip ve kontrol etmekle yükümlüdürler.”
“Kamu hizmetine girme hakkı da dahil olmak üzere, Anayasada yer alan haklardan hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan hukuk devletini ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.”
“Bu itibarla;
-Terör örgütleri veya legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla ilişki kuran veya eylem birliği içerisinde olan,
-Bu örgüt ve yapıların emir ve talimatıyla hareket eden,
-Bu örgüt ve yapılara yardım eden,
-Kamu imkan ve kaynaklarını bu örgüt veya yapıları desteklemeye yönelik kullanan veya kullandıran,
-Bu örgüt veya yapılarla mücadeleyi engelleyen,
-Bu örgüt veya yapıların propagandasını yapan,
Kamu çalışanları hakkında ilgili mevzuatı çerçevesinde idari nitelikteki işlemler yetkili amirler tarafından ivedilikle yapılacaktır. Suç teşkil eden fiiller yönünde ise durum ivedilikle adli mercilere bildirilecektir.
Yukarıda belirtilen hususlar personel çalışmasına dayalı hizmet alımı ihalesiyle istihdam edilen personel hakkında da ilgili mevzuatı çerçevesinde titizlikle uygulanacaktır.”