MHK ile ATİK’den işgal saldırılarına tepki

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik düzenlediği işgal saldırılarına tepkiler sürüyor. Mezopotamya Halk Kongresi ve ATİK direnişi büyütme çağrısı yaptı.

Yazılı bir açıklama yapan Mezopotamya Halk Kongresi Yürütme Konseyi şunları belirtti: “Faşist Türk devleti aylardan bu yana sınırları koruma bahanesiyle Suriye’de ezilen halkların kazanımlarını ellerinden almak ve beslediyi faşist islamist çeteleri o bölgelere yerleştirmek için hazırlıklar yapıyordu. ABD'nin gayri ahlaki ve gayri insani bir kararla bölgedeki askerlerini çekerek faşist Erdoĝan yönetimine yeşil ışık yaktı. Hem havadan hem karadan faşist islamist çetelerle birlikte işgal hareketi başlatıldı.

Biz kongre olarak bu faşist, islamist işgali şiddetle kınıyoruz. Halklarımızın kazanımlarını kimse elinden alamayacak.

Hem ülkede, hem dünyanının neresinde olursa olsun tüm  Asuri-Süryani halkımızı her türlü imkanlarıyle bu işgale karşı durmaya ve yapılacak etkinliklere katılmaya davet ediyoruz.”

ATİK: FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN ROJAVA İŞGALİNE KARŞI AVRUPA’DA MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM

Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.

Erdoğan’ın uzun süredir "Suriye'de 'Güvenli Bölge' olmazsa, kapıları açmak zorunda kalabiliriz” tehditleriyle, Rusya ve İran başta olmak üzere yapılan bir dizi görüşmeler meyvesini verdi ve TC faşizminin, Suriye topraklarına girmesi için yeşil ışık yakıldığı dile gelen açıklamada, “Trump’un “Bizim savaşımız IŞİD ile idi. IŞİD’i yendik, artık başkalarının savaşma vakti geldi” diyerek, ABD askerlerini sınır bölgesinden çekmesiyle birlikte, TC faşizmi hızla askeri hazırlıklarını tamamlayarak, 9 Ekim 2019 itibariyle, “Barış Pınarı Harekatı”nı başlatmış oldu.

Kobanê’de Kürtler ve enternasyonal savaşçılar, özellikle de kadınlar; aylarca katliamlara karşı sokak sokak, ev ev direnerek yanıt olup IŞİD’i yaşadıkları topraklardan temizlediler. Faşist TC’nin yoğun destek verdiği bu katiller sürüsünün yenilgisinden sonra, bölgede yaşayan ulus ve azınlıklar tarafından oluşturulan Rojava özerk bölgesi, Türk devletinin saldırılarına baştan itibaren hedef olmuştur. Rojava’nın özerkliğinin ilanından kısa süre sonra, sınır ötesini fiiliyatta işgal ederek, “güvenli bölge” gerekçesiyle, Kürtlerin ve Êzidîlerin denetimindeki bölgelere defalarca operasyonlar düzenlenmiştir. Bugün bir kez daha aynı gerekçelerle tekrar edilen Rojava’ya yönelik operasyonun hedefi; bir taraftan Erdoğan’ın pastadan kapabileceği payın hayali, diğer taraftan son seçimlerde yaşadığı prestij kaybını tekrar kazanma çabasıyla efendilerine yaranmaya çalışıp iktidarını sürdürmektir” denildi.

Bu gelişmeler karşısında Türk devletinin işgal planlarını boşa çıkartmak, Faşist Türk devleti tarafından yok edilmek istenen Rojava Devrimi’ne sahip çıkmanın, başta kadınlar olmak üzere tüm demokrat, ilerici ve devrimcilerin görevi olduğunu da kaydeden ATİK şunları belirtti: “ATİK olarak; faşist TC’nin emperyalist efendilerinin de hicazetini alarak Rojava’ya başlattığı saldırıları kınıyor, herkesi Rojova’yı sahiplenmek için sokağa çağırıyoruz. Tekçi zihniyetten beslenen faşist TC, katliamların hesabını ezilen halklara mutlaka verecektir. Emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı mücadele edenler mutlaka kazanacaktır.”