Midyat’ta 4 tutsak açlık grevinde
Midyat’ta 4 tutsak açlık grevinde
Midyat’ta 4 tutsak açlık grevinde
Midyat Cezaevi'nde 4 siyasi tutsak, bağımsızların koğuşundan çıkarılıp, siyasi tutsakların bulunduğu cezaevine sevk edilmek talebiyle 14 Haziran'da açlık grevi eylemine başladı. Tutsaklardan Sabih Özcan, "Açlık grevindeyiz ve greve girdiğimiz günden bu yana iki kişilik hücrelerde tutuluyoruz, hiçbir ihtiyacımız verilmiyor. Verdiğimiz dilekçeleri işleme almadıklarını öğrendik. Tek istediğimiz, bir an önce arkadaşlarımızın kaldığı cezaevlerine gitmektir" diye bildirdi.
Midyat M Tipi Cezaevi'nde tutulan Sabih Özcan isimli tutsak, cezaevinde yaşanan hak ihlallerine karşı ve 3 arkadaşıyla birlikte siyasilerin bulunduğu cezaevine gönderilmek için 3 arkadaşıyla birlikte açlık grevine başladıklarını bildirdi.
Dicle Haber Ajansı (DİHA)'ya mektup gönderen Sabih Özcan, taleplerinin kabul edilmesi için 14 Haziran'dan bu yana arkadaşları Turgut Yaman, Ahmet Uzun ve Kamuran Kılınç ile birlikte açlık grevine başladıklarını kaydetti. Midyat Cezaevi'ne geldiği ilk günde acemi oldukları için cezaevi yönetiminin yönlendirmesi ile bağımsızlar koğuşuna gönderildiklerini aktaran Özcan, kısa zaman sonra PKK'li tutsakların bulunduğu koğuşa geçmek için dilekçe yazdıklarını ve bu nedenle fiziki zorlama ve psikolojik işkencelere maruz kaldıklarını belirtti.
'HEPSİ KOMÜNİST, ZERDÜŞT’TÜRLER'
Bulundukları cezaevinde PKK'li tutsakların bulunmaması üzerine başka bir cezaevine gitmek yönünde Adalet Bakanlığı ve cezaevi yönetimine dilekçe verdiklerini belirten Özcan, şunları kaydetti: "Biz şu an burada 4 kişiyiz. Bu arkadaşlarımızdan Turgut Yaman, Ahmet Uzun, Kamuran Kılınç 1 ay 10 gündür, arkadaşlarımızın olduğu cezaevlerinden birine sevk edilmeyi bekliyoruz. Buradaki idarenin bizleri göndermeme nedeni, bizleri gitmekten alıkoymak, kararımızdan döndürmek ve irademizi kırma çabalarıdır. Sevk edilmek için görüştüğümüz idare yetkilileri bizlere 'PKK'lilerin ortamına geçerseniz, sabah 06.00'da uyanmak zorunda kalacaksınız, böylelikle rahat uyuyamayacaksınız, doğru-düzgün bir yaşamınız olmayacak, zapt u rapt altında olacaksınız, yirmi dört saat sıkıcı eğitime gireceksiniz, bireysel yaşamınız olmayacak, köle gibi çalışacaksınız, bütün temizlik işlerini sizlere yaptıracaklar, mecburi örgüt kitapları okuyacaksınız, rahat rahat televizyon izleyemeyeceksiniz, bir kampta yaşamış gibi olacaksınız, dini ibadetlerinizi yapamayacaksınız. İslam'a hakaret ediyorlar, küçümsüyorlar, hepsi komünist-Zerdüşt'türler, din-iman bilmezler, Kürtlükle alakaları yok dış mihrakların denetiminde çalışan zavallı insanlardır' diye karalamalarda bulundu."
'RADYODAN EYLEM TALİMATI ALIYORSUNUZ’
Radyolarına cezaevi yönetimi tarafından el konulduğunu aktaran Özcan, cezaevi yönetiminin gerekçe olarak, "Radyodan eylem talimatları alıyorsunuz. Sevke gittiğimiz zaman telsiz olarak kullanıp örgüte yol güzergahını bildiriyorsunuz, böylelikle cezaevinin iç ve dış güvenliğini tehlikeye atıyorsunuz" iddialarını ileri sürdüklerini belirtti. Özcan, cezaevi yönetiminin yandaki koğuşlarda kalanların slogan sesinden rahatsız oldukları gerekçesiyle kendilerini cezaevinin en kötü odasına yerleştirdiklerini aktardı. Tüm yaşanan sorunların ardından 14 Haziran tarihinden itibaren açlık grevine başladıklarını belirten Özcan, şunları bildirdi: "Açlık grevindeyiz ve greve girdiğimiz günden bu yana iki kişilik hücrelerde tutuluyoruz, hiçbir ihtiyacımız verilmiyor, kendi tuzumuz, şekerimiz var; ama bize limon verilmiyor. Bazı personeller sıcak su ve çay vermiyorlar. Cezaevinin bütün baş memurları irademizi kırmaya, bizi aldığımız karardan döndürmek için baskı yapmaya çalışıyorlar. Ayrıca verdiğimiz dilekçeleri işleme almadıklarını öğrendik. Tüm demokratik ve yurtsever kesimlerden duyarlık bekliyoruz. Tek istediğimiz, bir an önce arkadaşlarımızın kaldığı cezaevlerine gitmektir."
'BARIŞA KATKI VERMEK İÇİN ÇOCUKLARIMIZ SERBEST BIRAKILSIN’
Sabih Özcan'ın annesi Melahat Özcan da çocukların durumundan kaygı duyduğunu belirterek, yaşanan hak ihlallerinin bir an önce durmasını ve çocuklarının derhal serbest bırakılmasını istedi. Anne Özcan, "Görüş için cezaevine gittim, oğlumu görmek istiyorum dediğimde gardiyanların yüz ifadeleri bir anda değişti. Ben de bir an durumun çok kötü olduğunu hissettim. Çocuklar grevde oldukları için ilk başta görüşmek istemediler. Daha sonra mektupta da yazdıkları gibi çocukların uygulanan şiddet ve baskıdan dolayı 6-7 gün oldu açlık grevine başladıklarını söylediler. Avukatlara durumları hakkında bilgi verdik" dedi.
Sürekli "barış" lafından söz edildiğini ancak hapishanelerin her geçen gün doldurulduğunu dile getiren anne Özcan, "Barışa bir katkı ve karşılık verilmesi için çocuklarımızın derhal serbest bırakmalarını istiyoruz" diye konuştu.
DİHA, konuya ilişkin görüştükleri Midyat M Tipi Cezaevi yetkilileri ise, cezaevinde açlık grevinde kimsenin olmadığını iddia ettiğini bildirdi.