Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Avrupa’da başlatılan yürüyüşünün Luxembourg kolu organizatörlerinden Sezai Uçar, PKK’nin üzerindeki yasağın kaldırılmasını istedi. Uçar, “13 Şubat’ta Strasbourg’ta olacağız. Öcalan’ın özgürlüğü için toplanan imzaları teslim edeceğiz” dedi.

Avrupa’da yaşayan Kürtler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik yapılan uluslararası komployu kınamak için Almanya’nın Frankfurt, İsviçre’nin Bern ve Luxembourg’tan Fransa’nın Strasburg kentine yürüyor. Cîwanên Azad’ın organize ettiği Frankfurt-Strasbourg yürüyüşü, önceki gün, KCD-E’nin organize ettiği Luxembourg-Strasbourg kolu da dün başladı.

Luxembourg yürüyüş kolu organizatörlerinden Sezai Uçar, amaçlarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırmak ve PKK’nin üzerindeki yasağın kaldırılması olduğunu söyledi.

Uçar, 100 kişilik bir grup ile 13 gün boyunca yürüyeceklerini belirterek, 13 Şubat’ta kitlesel bir basın toplantısıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için toplanan imzaları Avrupa Konseyi’ne teslim edeceklerini vurguladı. Kürt siyasetçi Sazai Uçar, “Öcalan’a Özgürlük-Kürdistan’a Özgürlük” yürüyüşlerinin amaçlarına ilişkin ANF’nin sorularını yanıtladı.

Luxembourg’tan Strasboourg’a düzenlediğiniz yürüyüşünüzün amacı nedir?

Bizim bir kaç amacımız var. Birincisi Önder Apo’nun üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlüğüne kavuşmasıdır. İkincisi 20 yılı aşkındır Avrupa’da uygulanan PKK yasağının kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü artık bu yasak anlamsızlaşmıştır. Yıllardır biz Avrupa’da çeşitli eylem, etkinlik ve yürüyüşlerle bu yasağı protesto ediyoruz. Ancak ne yazık ki şimdiye kadar bu yasak kaldırılmadı. Ancak bugünkü yürüyüşümüzle tekrar bunu protesto ediyoruz. Biz de bugün Avrupa Adalet Divanı yetkililerine bir dosya sunduktan sonra yürüyüşümüze başladık. 

Avrupa Adalet Divanı’na sunduğunuz dosyanın içeriği neydi?

Dosyada, PKK’nin üzerindeki yasağın kaldırılmasına ilişkin talepler yer alıyordu. Özellikle yasağın başlangıcı ve gerekçelerini içerin belge ve Kobanê ile Şengal’de DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi anlatan bölümler var. PKK bugün ciddi anlamda halkların özgürlüğü için mücadele veriyor. Eğer buna rağmen hala yasak sürüyorsa bu bir çelişkidir. Yürüyüşle bu yasağı protesto ettiğimizi ifade ettik.

Toplam kaç gün yürüyeceksiniz?

Toplam 14 gün yürüyeceğiz. Her akşam bir panel, seminer ve kamuoyunu bilgilendirecek etkinlikler yapacağız. Geçtiğimiz güzergahta basını, kamuoyunu ve kurum temsilcilerini bilgilendirmeyi de amaçlıyoruz. Belediye ve kurumlara dosyalar sunacağız.

Şu anda toplam kişi var bu yürüyüşte?

Yürüyüşte şu anda toplam 100 kişi var. Almanya’nın kuzeyinden, Belçika, Fransa, Avusturya, Finlandiya, Hollanda, İngiltere, İsveç olmak üzere çeşitli ülkelerden insanlar bulunuyor. Ezidi, Alevi ve İslam hareketi temsilcileri var. Kadın hareketinden temsilciler var.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik yapılan uluslararası komplonun üzerinden 15 yıl geçti. Şimdiye kadar ne değişti?

İsteklerimiz doğrultusunda her hangi bir değişiklik olmadı. Bizim isteğimiz de Başkan Apo’nun serbest bırakılmasıdır. Bu olmadan bizim isteklerimiz gerçekleşmiş olamaz. Ama Başkan Apo, şimdiye kadar gerçekleştirdiği politikalarla komployu birçok kez boşa çıkarmıştır. Kendi şahsında Kürt halkına yönelik yapılmak istenen saldırı boşa çıkartılmıştır. Başkan Apo dört duvar arasında yürüttüğü mücadele ile bunu başarmıştır. Kürt halkının mücadelesi o günden buna kadar devam ediyor. Başkan Apo’yu aramızda görmeden de mücadelemiz durmayacaktır.

Avrupa devletlerinin PKK’ye karşı yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

PKK’nin siyaseti hiçbir zaman Avrupa devletlerine karşı olmamıştır. Bizim hiç bir illegal ve yasa dışı bir faaliyetimiz yok. Bütün etkinliklerimiz şeffaftır. Kamuoyu, basın aydın ve sivil toplum örgütleri bize büyük bir sempatiyle bakıyorlar. Özelikle de DAİŞ’e karşı yürüttüğümüz mücadeleyle bu daha zirveye çıktı. Ancak bir taraftan bunlar olurken öbür taraftan da devletlerin yaklaşımı olumlu değil. Var olan olumlu politik yaklaşımlarda bu kamuoyunun baskısının oluşturduğu etki sonucu biraz daha pozitif yaklaşımlar, var. Ama bu yeterli değil.

Avrupa ülkelerin DAİŞ’e karşı yeterince mücadele ediyor mu?

Kesinlikle eski geleneksel Ortadoğu siyaseti bir kenara bırakılmalı. Çünkü DAİŞ bize karşı yalnız savaşmıyor. İnsanlık tehlikede. En son Paris katliamını gördük. Onun için bu siyaset terk edilmeli. Çünkü bir bu vahşilere karşı savaşan PKK’dir. Onun için PKK derhal listeden çıkartılmalı. Ve DAİŞ’e karşı aktif mücadele edilmeli.

Somut olarak ne istiyorsunuz?

Kürt halkının yürüttüğü mücadele meşru ve haklıdır. Bunu onlarda çok iyi biliyor. Onun için bizim yürüttüğümüz mücadeleye destek verilmeliler. PKK’nin üzerindeki yasak kaldırılmalı. Çünkü PKK bir terörist bir hareket değil. Çıkıp PKK’nin sivillere karşı bir suç işlediğini söylesin. Devletlere karşı bir tehlike oluşturduğunu söylesin. Yok böyle bir şey.

Avrupa ülkeleri 1993 yılında Almanya’da yapılan olayları gerekçe gösteriyor?

Evet, birçok kez onu örnek gösteriyorlar. Ama bu doğru değil. O dönemde her gün insanlar Kürdistan’da katlediliyor, köyler yakılıyor ve bir vahşet vardı. Türk devleti Kürdistan’da bunları yaparken Almanya, Fransa gibi ülkeler sessiz kalıyordu.

Kürtlerde doğalında sokaklara çıkıp, protesto ediyordu. Bu katliamları Avrupa kamuoyuna aktarmak için mecburdu. Buna rağmen hep o örnekleri veriyorlar ama orada öyle büyük şeylerde yok.

Alman polisine yönelik saldırı iddiası var...

Hiç bir eylemde Kürt halkı kimseye saldırmamıştır. Türk devletinin yaptığı gibi Avrupa devletlerinin polisi de burada Kürt halkına saldırılarda bulunmuş. Halk kendini savunmuştur. Bunun dışında halkımızın planlı, organizeli hiç kimseye bir saldırı yapmamıştır. Savunuma psikolojisiyle her şey yapılmıştır. Biz yıllardır demokratik bir şekilde eylemlerdeyiz, amacımız halkımızın haklı talebi ve üzerindeki baskıyı dünya kamuoyuna anlatmak. Tek derdimiz budur.

Avrupa’da her yıl yürüyüşler düzenliyorsunuz. Ancak bu yıl 3 koldan yürüyorsunuz. Neden böyle bir karar aldınız?

Kobanê ve Şangal ile birlikte Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı büyük bir sempati var. Bundan dolayı bizde her yılın aksine bu yıl üç koldan yürüyüş başlattık. Amacımız yaşanan gelişmelerle birlikte PKK, Şengal ve Kobanê direnişi hakkında kamuoyunu bilgilendirmek, duyarlı kılmaktır.

Ne zaman Strasburg’ta olacaksınız?

12 Şubat akşamı Starsburg’ta olacağız. Bütün kollar o akşam Strasbourg’ta olacak. 13 Şubat’ta ise kitlesel bir miting ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için toplanan imzalar Avrupa Konseyi’ne verilecek.

Peki şimdiye kadar ne kadar imza toplandı?

İki yıldır başta Kürdistan ve dünyanın birçok yerinde Başkan Apo’nun özgürlüğü için imzalar toplanıyor. Şu ana kadar 5 milyon imza toplandı. İmzalar şu anda noter eşliğinde sayılıyor. 13 Şubat’ta ise Avrupa Konseyi’ne teslim edeceğiz.