Mısır’da İslamcı cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler’e olan tepkinin, ordunun darbe yapmasına kadar gidebileceği iddia ediliyor. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Eş-Şuruk’a göre, ‘Ordu Müslüman Kardeşler karşısındaki sabrını yitiriyor’.

Hüsnü Mübarek’in devrilmesi ile sonuçlanan halk devriminin üzerinden 2 yıldan fazla bir süre geçen Mısır’da, yeni İslami iktidar ile laik kesimler arasındaki kriz aşılamıyor. Müslüman Kardeşler tarafından desteklenen Cumhurbaşkanı Mursi,  ülkedeki değişik siyasi görüşlerdeki kesimlere, Hristiyanlara ve kadınlara yönelik politikalarından ötürü uzun süredir eleştirilerin odağında. Ülkedeki siyasi gerilimin artması ile beraber, Mübarek sonrası dönemde genellikle sessiz kalan ordunun devreye girebileceği iddiaları gündemde.

Eş-Şuruk tarafından ilk sayfadan verilen haberde, ‘bazı kaynakların’ ordunun devrik lider Hüsnü Mübarek sonrasında yaşanan radikal İslamcı değişimden rahatsızlığına dikkat çekildi. Ordunun, Müslüman Kardeşler ile yaşanacak yeni bir krizin sebeplerine de yer veren gazete, Nisan ayında yapılacak olan ve muhalefetin karşı çıktığı seçimlerin ordunun sahneye çıkmasını beraberinde getireceği görüşüne yer verdi.

DEVRİM SONRASI ÜLKE PERİŞAN DURUMDA

Hüsnü Mübarek’in 30 yıllık diktatörlüğüne son veren Mısır’daki halk devrimi sonrası sorunlar giderek daha da ağırlaştı. Geçtiğimiz yıl katılımın oldukça düşük olduğu bir seçimle işbaşına gelen cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ajandasındaki en önemli konu ise, siyasi rakiplerini bertaraf etmek ve Müslüman Kardeşler’in ideolojisine dayanan bir sistem oluşturmak. Ancak, genç nüfusun oldukça fazla olduğu ülkede, ekonomik sorunlar giderek ağırlaşırken, demokrasi talepleri de ‘yeni bir devrim’ ihtiyacını ortaya çıkardı.

Muhammed Mursi’nin kendisine geniş yetkiler tanıyan 22 Kasım Kararnamesi ardından geçen 3 ayda çıkan olaylarda yüzlerce insan yaşamını yitirirken, binlercesi yaralandı. Geçtiğimiz devrimin ikinci yılı nedeniyle düzenlenen gösterilerde de yüzbinlerce insan Mursi’ye ve politikalarına olan öfkesini dile getirmişti.

Kahire'deki Tahrir meydanında toplanan onbinler binler, "yeni devrim" ve "gerçek bir demokrasi" isterken, kentin başka noktalarında da gösteriler yaşanmıştı.  Özellikle Cumhurbaşkanı sarayı, devlet televizyonu ve ulusal radyo binası önünde de gösterileri yapılmış, "Müslüman Kardeşler'in yolsuz hükümetine hayır!" ve "Devrimden iki yıl sonra, hani nere de sosyal adalet?" şeklinde sloganlar atılmıştı.

SOL MUHALEFET SEÇİMLERİ BOYKOT EDECEK

Öte yandan Mısır’da muhalefetin liberal kesimlerini bünyesinde barındıran Milli Selamet Cephesi (FSN), Nisan ayı sonunda başlayacak genel seçimleri boykot edeceğini açıkladı. Dün yapılan toplantıda alınan karar çerçevesinde seçim yasalarının eşit ve özgür bir seçim yapılmasını garanti altına alması talep edildi.

FSN üyesi partiler, geçmişte yaptıkları açıklamada seçimlere katılmayacaklarını duyurmuşlardı. Mısır başkan adaylarından Hamdin Sabahi’nin başında olduğu FSN, İslamcılar tarafından yazılan bir seçim yasasına karşı olduğunu da duyurmuştu. Mısırlı Nobel Barış Ödülü Sahibi Muhammed El Baradayi’nin liderliğindeki Özgür Anayasa Partisi de benzer bir açıklamada bulunmuştu.

Ancak, solcuların ve liberallerin seçimleri boykot etmesi Mısır’da Müslüman Kardeşlere ve Salafistelere meydanı tamamen bırakacağı yönünde endişeleri de getiriyor. Genel Akım Partisi ise, Devlet Başkanı Muhammed Mursi tarafından başlatılan diyalog sürecine katılmayacağını açıkladı. Partinin Sözcüsü Heba Yasin “Biz ulusal diyaloga ve seçimlere katılmayacağız” açıklamasında bulundu. Yasin, reformlar yapılırken görüşlerine başvurulmamasını kararın alınmasında etkili olduğunu da belirtti.

“Muhammed Mursi’nin ülkeyi bir kan gölüne ve politik çatışmaların yaşandığı bir mekana dönüştürdüğü politikalarını kabul etmiyoruz” diye devam etti.

Devlet Başkanlığı seçimlerinde üçüncülüğü elde eden Hamdin Sabahi ise “Bu seçimlerin eşit ve özgür bir şekilde yürütüleceğini umuyorum” dedi.