Necdet Adalı Galatasaray Meydanı’nda anıldı
Necdet Adalı Galatasaray Meydanı’nda anıldı
Necdet Adalı Galatasaray Meydanı’nda anıldı
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi ( SYKP) üyeleri, Necdet Adalı’yi darbeciler tarafından idam edilişinin 33.yıldönümünde Galatasaray meydanında andı. Polis ablukası altında Necdet Adalı’nın idam öncesi ailesine gönderdiği mektubun okuyan SYKP’liler, “12 Eylül generalleri yargılanmak bir yana önünde secdeye duranlar bizi öldü sananlar yanıldı” mesajını verdiler.
Necdet Adalı’nın fotoğraflarının taşıdığı anmada “ Kurtuluş savaşçısı Necdet Adalı yeniden kuruluş kavgamızda yaşıyor” pankartı açıldı. “ Necdet Yoldaş onurumuzdur”, “ “Adalı’lar yürüyor darbeciler titriyor”, “ AKP halka hesap verecek”, “ Adalı’nın yolunda SYKP kavgada”, “ Bir, iki, üç daha fazla Vietnam, Rojava’ya bin selam” sloganlarının atıldığı anmada açıklamayı SYKP Parti Meclisi üyesi Kardelen Taş okudu.
BU HAYKIRIŞ İDAM SEHPASINDA ROSA,BOLİVYA DAĞLARINDA CHE,MAMAK’TA DENİZ’DI
Taş, Necdet Adalı’nın 8 Ekim 1980 tarihinde karanlık, puslu bir Ankara sabahında idam edildiğini hatırlatarak sözlerine başladı. Sehpada Necdet’in gözlerinde korkuyu arayanların, Necdet’in sözlerinde nedamet umanların, cezaevlerinde altı yüz bin devrimciyi küçücük avlularda boğmak isteyenlerinin amacına ulaşamadığını belirten Taş,”Tabureye tekmesini atıp, cellâdın elini boşta bırakan Necdet’in gür sesi cezaevinin avlusunda yankılandı. Yüz binlerce devrimcinin kulağında çınladı.Necdet’in sesi göğü fethe çıkan komünarların savaş naralarıydı. İdam sehpasında haykıran Rosa’ydı, Bolivya dağlarında CHE Guavara’ydı, Mamak’ta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’dı. İşkencede katledilen Zeki Erginbay, direniş önderi Hikmet Kıvılcımlı’ydı” dedi.
BİZİ ÖLDÜ SANMASINLAR
Necdet Adalı’yı, Erdal Eren’i, Hıdır Arslan’ı katleden işkenceciler, yasal katiller, emekli generallerin tam otuz üç yıldır ülkenin sokaklarında pervasızca gezenlerin, hayatta olduğunu sanan yaşayan ölülerin, öldükçe tükenenlerin yanıldığı bugün bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Taş,” Cezaevinde avlularında idam sehpalarını kuranlar ve köşe başlarında ölüm pusuları atanlar, Bahçelievler’de 7 devrimci genci 8 Ekim’i 9 Ekim’e bağlayan gece canice katledip,sonradan milletvekili olanlar,Mamak’lar, Metris’ler,Diyarbakır’lar. Devrimcileri silahla, ölümle, idamla susturacaklarını sananlar CHE Guavara’yı Bolivya ‘da, Deniz’i Mamak ‘ta, Mahir’ı Kızıldere’de ölü sananlar, yanıldılar. Che, Deniz, Mahir bayrak oldu, isyanımız Adalı’nın gür sesinde hayat, Gezi direnişinde vücut buldu” diye konuştu.
33 YILDIR DEĞİŞMEYEN İKTİDAR
Taş , darbecileri yargılıyoruz palavrasıyla ortaya çıkanların, bol yıldızlı paşalar önünde secdeye duran ve devrimcileri F Tiplerine, cezaevlerinin loş koridorlarında susturabileceğini sanan başbakanlar, bakanların yanıldıklarını vurguladı.İşkencecileri aklayanların, infaz timlerini alkışlayanların bugün yeni darbelerden ve korkulardan dem vurduğuna dikkat çeken Taş, “ Eli sopalı çetelere, “Kendi kendilerini dövdüler” diyen valileriyle hiç değişmeden 33 yıldır iğrenç iktidarlarını sürdürüyorlar” dedi.
KAHROLSUN SÖMÜRGECİLİK!
Taş , 12 Eylül generalleri yargılanmadan, işkenceciler cezalandırmadan, mağdurlar aklanmadan,darbe kurumları ve gizli savaş örgütleri dağılmadan, YÖK, MGK, kontrgerilla dağılmadan, kapatılmadan “İleri demokrasiden”, “demokratikleşme paketinden” söz edilemeyeceğini hatırlatan Taş, “ Kürt sorununda oyalama politikalarının devam ettirildiği, savaşın tekrar seçenek haline getirildiği, savaş tezkereleriyle tehditlerin artırıldığı bugünlerde Necdet’in kahrolsun sömürgecilik diyen sesi hala kulaklarımızda. Bu sesi haykırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.