ABD Suriye’ye yönelik bir askeri müdahaleye hazırlanırken, resmi temaslarda bulunmak için dün gece Stockholm’e gelen ABD Devlet Başkanı Barack Obama başta Stockholm, Malmö, Uppsala, Göteborg olmak üzere İsveç’in birçok şehrinde yapılacak gösterilerle protesto edilecek.

En kitlesel gösteri İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleşecek. Aralarında Hıristiyan Barış Hareketi, Barış için Kadınlar, Stockholm Barış Derneği’nin de yer aldığı 14 insan hakları ve barış örgütünün oluşturduğu platformun gösterisi saat 12.00 sularında Medborgarplatsen Meydanı’nda başlayacak. Guantanamo’nun kapatılmamasını protesto için bir kısım gösterici kafeslerin içine girecek ve tiyatro grupları da ABD’nin saldırgan ve hemogonyacı politikasının teşhir edileceği oyunlar sergileyecek.

Gazeteci-yazar Göran Greider, Din Tarihi Professörü Mattias Gardell’in konuşma yapacakları gösteride ünlü sanatçı Mikael Wieche de şarkılar söyleyecek. Saat 17.00’de “Savaş Politikasına Hayır, Barışa Evet”, “Nato’ya hayır”, “Big Brother Obama’ya Hayır” parolalarıyla düzenlenen gösteriye katılanlar İsveç Parlamentosuna doğru yürüyüşe geçecek.

Polis yetkilileri, 15 örgütün gösteri yapma başvurusunda bulunduğunu, ancak bazı dernek ve örgütlerin izin almadan gösteri yapacaklarını tahmin ettiklerini belirttiyor. 2001 yılında ABD Başkanı George Bush’un Göteborg’ye geldiğinde yaşanan kaosun tekrarlanmaması için önlem aldıklarını söylüyor. Bush’un ziyareti sırasında Polisle göstericiler arasında çatışma çıkmış, onlarca kişi yaralanmış ve yüzü aşkın gösterici de gözaltına alınmıştı.

STOCKHOLM’DE OLAĞANÜSTÜ HAL UYGULAMASI

CIA’ye göre İsveç saldırı riski yüksek olan ülkeler katagorisinde. Neden olarak da İsveç Başbakanı Olof Palme’nin ve Dışişleri Bakanı Lindh’in saldırılar sonucu yaşamını yitirmeleri ve İsveç’in çok sayıda politik ilticacıyı kabul etmesi olarak gösteriliyor. CIA ajanları bir hafta öncesinden Stockholm’e gelerek Obama’nın uğrayacağı yerlerde incelemeler yaptı. İsveç Polisi tüm yetkilerin kendilerinde olduğunu söylese de pratikte yapılacaklar ve alınacak önlemler CIA ajanları tarafından belirleniyor.

Obama’nın gelişi dolayısıyla Stockholm’de adeta olağan hal ilan edildi. Polis ve CIA ajanları yetmiyormuş gibi ordu da devreye konuldu. Obama’nın geçeceği güzergah ve uğrayacağı yerlerde hava, kara, deniz ve demiryolu trafiğe kapatılacak. Savaş uçakları havada uçuş yaparken Obama’nın konvoyunun geçeceği sırada metro dahil tüm trafik durdurulacak. Stockholm’un bir kaç yerine radarlar ve hava savunma füzeleri yerleştirildi. Başbakanlık ve Meclisin çevresi barikatlarla çevrelendi.

Obama’nın geçeceği yerlerde araba ve bisikletlerin park edilmesi yasaklandı ve tüm çöp kutuları toplatıldı. Kanalizasyon, telefon ve elektrik şebekesine ait yollarda bulunan tüm kapaklar hem köpekler hem de uzmanlar tarafından bomba kontrolu yapıldıktan sonra kaynaklandı. Denizdeki botlar ve kayıklar bölgeden uzaklaştırıldı. Polise savcıdan izin almaksızın işyerlerine ve konutlara girme, baskın yapma yetkisi verildi. Yasalara aykırı olmasına rağmen Obama’ya eşlik edecek olan korumaları ve CIA ajanları kendi silahlarını taşıyabilecek ve gerektiğinde kullanabilecek.

GÜNDEMDE SERBEST TİCARET ANLAŞMASI VAR

Obama ile İsveçli yetkililer arasında yapılacak görüşmenin ana gündem maddesi Avrupa Birliği ile ABD arasında süren serbest ticaret anlaşması. ABD gümrük vergilerinin indirilmesi ve ABD tekellerine daha uygun koşullar sağlanmasını sağlayarak Avrupa pazarlarındaki payını arttırma çabasında. Bunu sağlamak için de yakın müttefik olarak gördüğü İsveç’in Avrupa Birliği yetkililerini ikna etmesini istiyor.

Oysa kamuoyu yoklamalarının sonuçlarına göre İsveç Halkının gündeminde ABD’nin dinlenme skandalı, çevrenin korunması, Suriye’ye müdahalenin ele alınması ve Guantamo’nun kapatılması var. Halk gibi muhalefet partileri de Obama ile yapılacak görüşmelerde bu konuların ele alınmasını istiyor.

Ancak ABD çizgisinde bir politika izleyen ve adım adım ülkeyi Nato’ya yaklaştıran politikalar izleyen İsveç Hükümeti’nin bu konuları gündeme getirmeye ne niyeti ne de cesareti var. Yapılan araştırmalar sağ partilerinin oluşturduğu koalisyon hükümetinin iktidara geldiği 2006 yılından bu yana Afrika ve Latin Amerika ülkeleriyle ilişkileri minumuma indirdiğini, buna karşın ABD ve onunla ittifak halinde olan ülkelerle geliştirdiğini gösteriyor.

7 yıllık iktidarı döneminde sağcı hükümet Latin Amerika ülkelerinden sadece Brezilya ile ilişkilerini sürdürdü. Bunun nedeni de iki ülke arasında Türkiye’nin de yer aldığı ortak projeler ve İsveç’in Brezilya’ya Jas Gripen savaş uçakları satmaya çalışması.

Latin Amerika ülkeleri nde İsveç’in bağımsız ve insan haklarından yana bir ülke olduğu imajı, yerini ABD yanlısı bir ülkeye dönüşmüş durumda. Wikileaks’in açıkladığı belgeler ve İsveç’in Julian Assange yönelik tutumu bu kanının daha da pekişmesine yol açtı.

İsveç’in ilişkilerini geliştirdiği ülkeler arasında Türkiye’de bulunuyor. Daha önceki hükümetler Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerine yönelik tutum alırken sağcı hükümet Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini ve devletin işlediği savaş suçlarını görmezden gelmeyi yeğliyor.

“ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ KÖPEK” OBAMA’NIN ZİYARETİNDEN HOŞNUT

2010 yılında yayımlanan Wikileaks belgelerinde ABD Stockholm Büyükelçisi’nin “Büyük köpek pozlarında orta büyüklükte köpek” olarak tanımladığı Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Obama’nın İsveç’i ziyareti tercih etmesinde kendisinin payı olduğunu da ima ederek “Başkan Obama’ın İsveç’e gelmesi tabii ki çok önemli. Bu konu bir süredir tartışılıyordu. Bu gerçek iyi ilişkilerin ifadesi” diyor. Yaranmak için de Obama’nın geleceği gün Rusya’yı suçlamayı ihmal etmiyor.

Dün yapılan İskandinav ve Baltık ülkeleri Dışişleri Bakanlarının toplantısının sona ermesinden sonra Blogg’unda Rusya’yı, Avrupa Birliği ile ortaklık ve serbest ticaret anlaşması imzalamaya çalışan ülkeleri engellemeye çalışmakla suçlaadı. “Ekonomik ve politik olarak yönlerini seçme olanakları kullanmak isteyen bağımsız ülkelere karşı uzun süredir görmediğimiz bir iktidar dili görüyoruz” diyerek Rusya’nın Ukrayna, Moldavya ve Ermenistan’a baskı yaptığını öne sürdü.

8 İskandinav ve Baltık ülkesinin Birleşmiş Milletler’e gönderdikleri mektupta Güvenlik Konseyi’nin oy birliğiyle Suriye’de kimyasal silah kullanılmasını kınama isteminden ise söz etmiyor.

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, Suriye’ye müdahaleye hazırlanan ABD’yi Güvenlik Konseyi’nin kararları dışında hareket etmekle eleştirirken Bildt, İsveç’in esas olarak pratik nedenlerle, askeri kapasitesi yetersiz olduğu için Suriye’ye yönelik müdahaleye katılmayacağını söylüyor.

İsveç Hükümeti ve Dışışleri Bakanı Carl Bildt, Obama’nın Moskova ziyaretini erteleyerek Stockholm’e gelmesini isveç dış politikasının bir başarısı olarak göstererek önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde oy alma hesabında. Ancak Obama ziyareti sağcı hükümet için geri tepebilir. Obama karşısında dinleme skandalı, Guantanamo ve Suriye’ye yönelik müdahaleyi gündeme getireme cesaretini gösteremeyen hükümet önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde büyük bir hezimete uğrayabilir.