Ocak ailesi: Diz çökmedik, bu da size dert olsun

Ocak ailesi: Diz çökmedik, bu da size dert olsun

Ocak ailesi, Ergenekon davasında Hasan Ocak ile ilgili olarak gündeme getirilen iddialara Dersim isyanının lideri Seyit Rıza'nın son sözü ile yanıt verdi: Ben sizin yalanlarınızla baş edemedim. Bu bana dert oldu. Ben de sizin önünüzde diz çökmeyeceðim. Bu da size dert olsun.

Gözaltında kayıplara karşı mücadelenin simge ismi Hasan Ocak ile ilgili olarak Ergenekon davasında bir itiritçının gündeme getirdiði iddialara Ocak ailesi, basın toplantısıyla yanıt verdi.

Basın toplantısını anne Emine Ocak ile Hasan Ocak'ın kız ve erkek kardeşleri Maside, Hüsniye, Ali ve Hüseyin Ocak ile ailenin avukatı Gülseren Yoleri düzenledi. Toplantıya ICAD Türkiye Seksiyonu adına Ayşe Yılmaz ve ÝHD yöneticileri ile ESP Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs ve ESP MYK üyesi Mukaddes Erdoðdu Çelik de katıldı.

Ocak ailesi adına hazırlanan basın metnini okuyan Hasan Ocak'ın kız kardeşi Maside Ocak, devletin kirli oyunlarıyla gerçeklerin karartılmaya çalıştıðını söyledi, "Bunu daha önce yaptıkları gibi, yine Hasan Ocak davasında sahneye koymak istiyolar. Bu oyunun son perdesi ise 11 Mayıs 2012 tarihinde görülen Ergenekon Davası'nda gizli tanık Gurbet'in sözde beyanlarıdır" dedi.



'DEVLET SUÇ ÜSTÜ YAKALANDI'



"Biz gizli tanık Gurbet'in kim olduðunu, Veli Küçük ve diðer katil şebekelerinin, başta Gazi Mahallesi Katliamı olmak üzere, onlarca insanlık dışı icraatları hakkında özel yetkili mahkemeleri aydınlatacak kadar uzman olup olmadıðını, söz konusu uzmanlık ihtisasını nerede yaptıðını bilmiyoruz" diyen Ocak, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ama biz Hasan Ocak'ın; Dersimli Alevi inancına mensup, sosyalist düşünceler taşıyan bir insan olduðunu, daha önce devletin güvenlik güçlerince iki kez gözaltına alındıðını, işkenceli sorgulardan geçirildiðini, 21 Mart 1995 tarihinde yine gözaltına alındıðını, bunun tanıkları ve belgelerinin olduðunu, insanlık dışı işkencelerle katledildiðini, cansız bedeninin gizlice kimsesizler mezarlıðına gömüldüðünü, ailemizin, arkadaşlarının ve insan hakları savunucularının yoðun arayışları ve mücadeleleri sonucu bulunarak devletin suç üstü yakalandıðını çok iyi biliyoruz."



Dönemin Ýnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloðlu yaptıðı "Hasan Ocak'ın bulunduðu gün benim bakanlıðımdaki en kötü günümdür. Devlet burada suç üstü yakalanmıştır" sözünü hatırlatan Ocak, "Bu gerçekler AÝHM tarafından da karar altınmış, devlet suçlu bulunmuştur" dedi.



'DEVLET NEDEN HAKÝKATLERÝ ARAŞTIRMIYOR'



Maside Ocak, devlete neden hakikatleri araştırmadıðını sorarak, şu sorulara yanıt vermesini istedi:

"Devlet, sorumluları bulup yargılayıp cezalandırmıyor?

Bu yönlü açılan davalarda soruşturmaları neden genişletmiyor?

Kayıp yakınlarının ve ailemizin söz konusu davalara müdahil olma başvurularını neden sudan gerekçelerle reddediyor?

Hasan Ocak olayının 5-6 ayda bir böylesine spekülatif biçimde gündeme getirilmesi kendi aralarındaki it dalaşından ötürü müdür?

Hasan Ocak cinayeti üzerinden topluma, birbirlerine hangi mesajları vermek istiyorlar?"



Ergekon davasının görüldüðü mahkemeye yaptıkları başvurunun kabul edilmediðini hatırlatan Ocak, "Bu gizli tanık bu kadar muteber ise, davanın hakim ve savcıları bu tanıðın ifadeleri doðrultusunda neden 'faili meçhuller ve gözaltında kaybetmeler'le ilgili yargılama yapmıyorlar?" diye sordu.



Başta Hasan Ocak davası olmak üzere tüm gözaltında kayıp, faili meçhul ve katliamların acil olarak soruşturulmasını isteyen Maside Ocak, "Bu davalar insanlıða karşı işlenmiş suç olarak görülmelidir. Bu davalarda, zamanaşımı, gizlilik kararı, devlet sırrı ve cezasızlık zırhı kaldırılmalıdır. Dönemin sorumluları, yöneticileri ve ihmali olanlar yargılanıp cezalandırılmalıdır. Ailemizin bu yöndeki soruşturmaların genişletilmesi, gerçek faillerin bulunup yargılanması ve davaya müdahil olma talepleri karşılanmalıdır" dedi.



'ELLERÝMÝZ KATÝLLERÝN YAKASINDA OLACAK'



Maside Ocak, gizli tanıðın iddialarının 17-31 Mayıs Gözaltında Kayıplar Haftası'na denk gelmesinin tesadüf olmadıðını belirterek, şunları söyledi: "Son olarak meramımızı Dersim'in piri Seyit Rıza'nın son sözleriyle ifade ediyoruz: 'Ben sizin yalanlarınızla baş edemedim. Bu bana dert oldu. Ben de sizin önünüzde diz çökmeyeceðim. Bu da size dert olsun!' Bizim de son nefesimize kadar dillerimiz hakikatleri ve adaleti haykıracak. Ellerimiz katillerin yakasında olacak. Sahte pehlivanları da yalan ve hilelerini birer şamar gibi hayatın her alanında yüzlerine vurmaya devam edeceðiz."



'OÐLUMUN KATÝLÝ MEHMET AÐAR'DIR'

Basın toplantısında söz alan anne Emine Ocak, oðlunu arama mücadelesinde kendisinin ve ailesinin devletin şiddetine maruz kaldıðını hatırlattı, "Oðlum gözaltına alındıðında Mehmet Aðar, Emniyet Genel Müdürü'ydü. Oðlumun katili Mehmet Aðar'dır. Mehmet Aðar, diðer katilleri de biliyor. Çıksın karşıma katilleri açıklasın" dedi.

'ÖFKEMÝZ DAÐLAR KADAR'

Hasan Ocak'ın aðabeyi Ali Ocak, aile olarak süreci takip ettikleri için spekülasyonların yapıldıðını belirterek, "Hasan Ocak gibi yüreði gibi sevgi, dayanışma ve şefkati taşıyan bir insan için böyle bir karalama yapılmasına karşı öfkemiz daðlar kadar. Hiçbir yalan beyan Hasan'ın erdemlerini karartamaz. Hiçbir şey de bizi, kardeşimizin katilleri bulma mücadelesinden vazgeçiremez" diye konuştu.



'SORUŞTURMA DOSYASINDA BÝR GELÝŞME YOK'

Ailenin avukatı Gülseren Yoleri, Ergenekon davasında yaptıkları iki müdahillik başvurusunun "mahkemede söz konusu konularla ilgili yargılama yapılmadıðı" gerekçesiyle reddedildiðini belirtti. Yoleri şöyle konuştu: "Ergenekon davası iddianamelerinde bazı gizli tanıkların beyanları, Hasan Ocak soruşturma dosyalarında başka araştırmaların yapılmasını gerektiyordu. Savcılık ve devleti buna zorlamak açısından bu kez ilk soruşturma dosyasını yürüten Beykoz Cumhuriyet Savcılıðı'na suç duyurusunda bulunduk. Savcılık Hasan Ocak'ın kaybedilmesi olayının organize bir şekilde gerçekleşmiş olabileceði düşüncesinden hareketle dosyayı Beşiktaş'taki özel yetkili cumhuriyet savcılıðına gönderdi. Soruşturma dosyamız hale orada ve herhangi bir gelişme yok. Biz bunun bir oyalama taktiði olduðunu biliyoruz. Bugüne kadar yapılan da başka bir şey deðildi. Hasan Ocak ailesi bu işin peşini bırakmadıðı sürece, benzer karalamalar da devam edecektir."

ÝHD Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Ýlker Eraslan, 1 Mayıs 1977 Katliamı'na ilişkin yapılmak istenen çarpıtmayı hatırlatarak, "Son çarpıtma, sadece Hasan Ocak'a yönelik deðil, kayıplar mücadelesine yöneliktir" dedi.

ANF NEWS AGENCY