Kandıra Cezaevi'ndeki tutsakların saðlık sorunları artıyor. Buna raðmen kararlılıðını koruyan tutsaklar, Ýmralı'da bir avukat görüşmesi gerçekleştirilmesinin yeterli olmadıðını Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalanın koşulları sorununun çözülmesi gerektiðini ifade etti.
Kandıra 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde açlık grevini sürdüren tutsaklardan Suphi Yalçınkaya'nın avukatı Deniz Taşdemir'le, Kandıra'da tutsaklarla yaptıðı görüşmenin detaylarını konuştuk...
ANF'ye bilgi veren Av. Deniz Taşdemir, ilk olarak, önceki gün Kandıra'daki tutsakların ailelerinin hapishane önünde eylem düzenlediðini hatırlattı: "Güçlü bir katılım vardı. Biz avukatlar olarak görüşmemizi yaparken, aileler de cezaevi önünde eylemdeydi. Ailelerin sloganlarına tutsaklar da karşılık verdi. Her iki tarafın sesini de duyabiliyorduk. Kararlılıðı, birlikteliði netlikle özetleyen bir tabloya tanık olduk."
Av. Taşdemir, Kandıra 1 No'lu F Tipi Cezaevi'ndeki tutsaklarla yaptıðı dünkü görüşmede ise ciddileşen saðlık sorunlarıyla karşılaştıðını belirtti. Yetkililerce gerekçe gösterilen 'personel yetersizliði' nedeniyle daha az sayıda tutsakla görüşmeye mecbur bırakıldıðı bilgisini veren Av. Taşdemir, "Ben 12 tutsakla görüşecektim ama tutsakları getirip-götürürken personellerin oldukça yavaş hareket etmesi yüzünden 5 arkadaşımızla görüşebildim" diyerek, anlatmaya başladı:
'YERE BAKARAK KONUŞUYORLAR, KALP VE EKLEMLERÝNDE SORUNLAR ARTTI'
"Saðlık sıkıntılarından çok fazla bahsetmek istemiyorlar. Sadece sordukça anlatıyorlar. Sabahları aðızlarından kan geldiðini, tansiyonlarının düzensiz olduðunu öðrendik. Eklemlerinde ciddi aðrılar var. Göz kararması ve ışıktan rahatsız olma durumu yaşıyorlar. Sürekli yere bakarak konuşuyorlar. Hatta görüşme yaptıðım sırada tutsaklardan biri, 'ışık sizi rahatsız etmiyor mu' diye sordu. Sese karşı da büyük duyarlılık gelişmiş. Bazı tutsakların kalplerinde sorun başlamış. Gün boyunca, 1-2 dakikalık aralıklarla iðne batması derecesinde kalplerinde acı hissediyorlar. Görüştüðüm bir tutsaðın da diz kapaklarının kendisini taşıyamadıðını fark ettim. Genelinde 10-12 kiloluk bir zayıflama var."
Av. Deniz Taşdemir, müvekkili olan Suphi Yalçınkaya'nın da 'yüzlerinin renginde deðişim meydana geldiðini, gözlerinin çukurlaşmış durumda olduðunu' kaydetti.
TUTSAKLAR TÜRK BASININA TEPKÝLÝ
Kandıra'daki tutsakların medyayı ciddi şekilde takip ettiðini öðrendiðini aktaran Av. Taşdemir, Türk medyasına tepkilerini de, şu sözlerle yansıttı: "Dışarıyı, basını çok ciddi takip eder durumdalar. Türk basını açısından eleştiriler getiriyorlar. Özellikle, 'taleplerimiz ve eylemimiz çarpıtılmak, daraltılmak isteniyor' diyorlar. Bir tutsak, Türk basınının tutumu için '99 komplosunun devamı olduðu yönünde fikrini ifade etti. Sanki her şey yolundaymış ve AKP adımlar atacakmış da, kendileri bu süreci bozuyormuş gibi yansıtılan haberlere tepkililer."
'AVUKAT GÖRÜŞMESÝNÝ ÇARPITABÝLÝRLER; YETERLÝ BULMAYIZ!'
Av. Deniz Taşdemir, Kandıra'da görüştüðü açlık grevindeki tutsakların, Kürt Halk Önderi Öcalan'la yapılacak bir avukat görüşmesini de yetersiz bulacaklarını açıkladıklarını, bildirdi: "Özellikle vurguladıkları şey, Ýmralı ile yapılacak bir avukat görüşmesini, bu görüşmenin yapılmasını yeterli bulmayacakları yönünde. Sayın Öcalan'ın özgürlük ve güvenlik koşuluna dikkat çekiyorlar. Açlık grevindeki tutsaklar, devletin Ýmralı ile avukat görüşmesine güven duymayabileceklerini de söylediler. 'Görüşme oldu' diye çarpıtılabileceðini düşünüyorlar. 'Kürtler ve Türkler açısından bütün sorumluluk Sayın Öcalan'a bırakılıyor' diyen tutsaklar Öcalan'ın koşulları özgür olmadıkça bu kadar sorumluluk yüklemenin doðru olmayacaðını; koşulların çözülmesinin gerektiðini belirtti.
Ayrıca Türk basınının bilinçli olarak 'ölüm orucu' kavramını kullandıðını düşünen tutsakların, "Eylemimizin adı süresiz-dönüşümsüz açlık grevidir" sözünü de aktaran Av. Taşdemir, tutsakların halktan daha geniş eylemlerle destek beklediklerini; ancak kendileri için deðil ortaya koydukları talepler için bunu yapmalarını istediklerini, duyurdu.