Öfke büyüyor

Öfke büyüyor

Gezi Parkı’ndaki yıkım projesine karşı başlayan direniş hafta sonu hükümet politikalarına karşı ülke genelini saran bir isyana dönüştü.  Gösteriler sırasında bir kişi hayatını kaybederken, binlerce yaralı ve gözaltı var. Bu direniş AKP hükümetinin politikalarına karşı biriken öfkenin patlaması olarak değerlendiriliyor.

29 Mayıs günü polisin Gezi Parkı’ndaki barışçıl gösteriye şiddetli saldırısı ile başlayan çatışmalar kısa sürede ülke geneline yayıldı. Çatışmaların ikinci gününde polis Taksim’den geri çekilmek zorunda kalırken, direnişin sıçradığı Ankara’da onbinler sokaklara çıkarak aynı Kızılay Meydanı’na girmeyi başardı.  

Direnişin beşinci gününde İçişleri Bakanı Muammer Güler’in açıklamaya göre 67 ile 235 gösteri yapılırken 1 730 kişi gözaltına alındı. Yaralılar konusunda ise,  "115 güvenlik görevlimizin hafif veya büyük yaralanması söz konusu” diyen Bakan Güler, şu an da 58 vatandaşın hastanelerde tedavi gördüğünü söyledi. Gerçek rakamın ise çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Eylem noktalarından ve hastanelerden gelen bilgiler binlerce yaralı olduğuna işaret ediyor.

TTB: ÖLÜMÜN SORUMLUSU ERDOĞAN

1 Haziran Pazar gecesi İstanbul 1 Mayıs mahallesinde bir gösterici hayatını kaybetti. Türk Tabipler Birliği yaptığı açıklamada, “bir otomobilin bütün uyarılara rağmen durmayarak TEM Otoyolu’nda gösteri yapan kitlenin arasına dalması nedeniyle Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) üyesi Mehmet Ayvalıtaş isimli genç hayatını kaybetti” dedi. TTB, "Bu ölümün sorumlusu' yüzde elliyi evlerinde zor tutuyoruz' diyerek iç savaş kışkırtıcılığı yapan siyasi iktidardır” tepkisinde bulundu.  Ayrıca TTB’ye göre Ankara’da 15’i ağır en az 414 yaralı var.

ERDOĞAN GERİLİMİ ARTTIRIYOR

Direnişin sürdüğü bir sırada Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar, sokakları daha çok öfkelendiriyor.  AKP iktidarı dönemindeki en büyük hareket olarak değerlendirilen protesto gösterine rağmen Fas ziyaretini ertelemeyen Erdoğan, “Bizim evlerinde zorla tuttuğumuz yüzde 50 var. 'Aman sakin olun' diyoruz” tehdidinde bulundu.

Erdoğan, isyan sırasındaki açıklamaları, diğer birçok otoriter ve diktatör rejimlerde halk ayaklanmalarının yaşandığı dönemde, liderlerin yaptığı açıklamaları andırıyor. Tunus’ta Bin Ali, Mısır’da Hüsnü Mübarek ve Suriye’de Başar el Esad, benzer tepkilerde bulundu.  

Erdoğan’ın sık sık yaptığı “yüzde 50 oy” vurgusu ardından, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bugün yaptığı bir açıklama Erdoğan’a yanıt niteliğinde: "Demokrasi sadece seçim değildir. İyi niyetli mesajlar alındı. Gereği yapılacak.”

Olayın başından bu yana hükümet cephesinden farklı açıklamalar geliyor. Başbakan en sert açıklamalar ve suçlamalarda bulunurken, cumhurbaşkanı, hükümet sözcüsü ve bazı bakanlar büyüyen tepkiyi yatıştırmaya çalışıyor.

DEMİRTAŞ: İSYAN MEŞRU

Gezi Parkı eyleminin başından beri içinde yer alan BDP’den de bir açıklama bugün geldi. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Haymana’da düzenlenen Hıdırellez Şenlikleri sırasında yaptığı açıklamada, ““İnsanların isyanı baskıya zulme karşı gelmesi, son derece meşrudur, haklıdır, saygı duyuyoruz. Elbette ki haklı direnişin yanındayız” diye konuştu.

Medyanın suskunluğunu da eleştiren Demirtaş, “Sizler, sokakta, meydanda, alanda olanlar birçoğunuz hayatında ilk defa polisin copunu, gazını alıyorsunuz. Sizler ilk defa panzer, toma nedir, AKP emir verdiğinde polis sokakta nasıl işkence yapar ilk defa görüyorsunuz. Bütün bunlar olup biterken medya nasıl suskun kalır şaşkınlıkla izliyorsunuz. İşte 30 yıldır bir halk her gün bunları yaşıyor. Şimdi artık Kürdü anlama zamanıdır. Günlerce, haftalarca, aylarca, Cizre’de, Yüksekova’da, Diyarbakır’da, Kızıltepe’de, Ağrı’da işte aynısını, daha beterini yaptılar. Bunun on katı zulüm yaptılar. Siz televizyonlardan onu görmediniz bile, göstermediler” şeklinde konuştu.

EYLEMCİLERDEN MEDYAYA TEPKİ

Gezi Parkı direnişi eylemcileri, tepkilerini medyaya da yöneltti. HaberTürk kanalına Pazar günü yürüyen eylemciler, NTV önünde de eylemlerini bugün sürdürdü.  

BORSADA TARİHİ DÜŞÜŞ

Direniş borsayı da ağır bir şekilde etkiledi. Hızla değer kaybeden borsa, tarihinin en büyük değer kayıplarından birini yaşıyor. Değer kaybı öğleden sonra yüzde 9'u aştı.  2001’den bu yana böyle bir düşüşe Türkiye’de tanık olunmadı. Bu durumu görmek istemeyen Erdoğan, "Borsa iner çıkar. Borsa her zaman istikrarlı çizgi takip etmez. Biz göreve geldiğimizde borsa 11 bindi. Ama 90 binin üzerini gördü. Kimse sormuyor” diye konuştu.

KESK DİRENİŞE KATILIYOR

KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, HABERTURK.COM'a yaptığı açıklamada ücret artışı ve iş güvencesi talebiyle yarın greve gideceklerini açıkladı. Tombul,  bir buçuk günlük grevin yarın saat 12.00’de başlayacağını söyledi. KESK olarak ücret ve iş güvencesi talebiyle 5 Haziran tarihi için daha önceden alınmış bir grev kararları olduğunu hatırlatan Tombul, ancak yaşanan son gelişmelerle birlikte grev tarihini öne çekmeye karar verdiklerini kaydetti. Tombul,  "Son bir haftada şartlar değişti" diyerek,  insanların yaşam hakkının tehdit altında olduğunu söyledi.

İsmail Hakkı Tombul, greve DİSK, TMMOB ve TTB'nin de katılması için görüşmelerde bulunduklarını ifade ederek, "Bu örgütlerin de yaklaşımı olumlu. Büyük olasılıkla çağrımızı karşılıksız bırakmayacaklar" diye belirtti. Tombul, konfederasyon üyelerinden yarın siyah kurdela takmalarını istedi.

Tunus’ta Bin Ali rejiminin devrilmesine yol açan isyanın başarısında sendikalar önemli rol oynamıştı.

BATI MEDYASI CANLI VERİYOR

Batı medyası da Türkiye’deki direnişi yakından izliyor. Bir çok gazetenin internet sitesi, olayları anlık olarak geçiyor. Sayfa manşetlerinden inmeyen direniş, karşısında Erdoğan’ın pozisyonu eleştiriliyor.