Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC), AKP hükümetinin basına yönelik baskıları üzerine yazılı açıklama yaptı.

Türkiye’de basına yönelik baskıların AKP dönemiyle birlikte yüksek oranda arttığına dikkat çekilen açıklamada, 'iktidarın kendisine muhalif herkesi hedef tahtasına oturttuğu, bir yandan yandaş basın ve kurumlarını güçlendirirken öte yandan kendisi gibi düşünmeyen herkesi yargı, yürütme ve idare baskısıyla teslim almaya çalıştığı' vurgulandı.

KÜRT MEDYASINDAN DİĞER MUHALİF KESİMLERE KADAR BASKI

Daha önce Kürt medyasına yönelik tarihte görülmemiş operasyonlar düzenleyen iktidarın, baskı çeperini genişleterek diğer muhalif kesimlere yönelmeye başladığının ifade edildiği açıklamada, "Çağlayan baskını sırasındaki paylaşımları nedeniyle Banu Güven, Koray Çalışkan, Pelin Batu, Mirgün Cabas gibi isimler hakkında soruşturma açılmasından sonra bu kez, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hedef tahtasına oturtuldu" denildi.

Hiçbir anayasa kuralını tanımayan Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, önemli bir gazetecilik başarısına imza atarak, MİT TIR’larındaki silahların görüntü ve fotoğraflarını yayımlayan Cumhuriyet gazetesi ve Dündar’ı, “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” sözleriyle tehdit ettiğinin belirtildiği açıklamada, şöyle devam edildi:

'GAZETECİLER ÖRGÜTLÜ BİR ŞEKİLDE BİR ARADA DURMALI'

"Kuşkusuz, bu bedelin gazeteciler için en hafif ceza olarak cezaevine dönüştürülen Türkiye’de ne anlama geldiği biliyoruz. Yüzlerce gazetecinin öldürüldüğü bir ülkede “gazeteciye bedel” ödetmenin nereye denk düştüğünü Türkiye’deki muhalif basın tarihi açık bir şekilde gösteriyor. 

Her gün kendi TV kanallarında hiçbir gazetecilik etik ve meslek kuralını tanımadan kendilerinden olmayan herkese karşı nefret suçu işleyen yandaş kalemler palazlandırılırken;  soruşturmalar, tehditler, akreditasyon baskısı ile susturulmak istenen gazetecilik mesleği, elbette kendi meslek onuruna sahip çıkacaktır. Dün Kürt gazetecilere yapılanlara karşı sessiz kalınmış olmasına rağmen, tehlikenin büyüklüğü ve yakınlığı nedeniyle bir araya gelmekten başka şansı olmayan gazetecilerin, geçmişin öz eleştirisini vererek örgütlü bir şekilde bir arada duracaklarına inanıyoruz."

Açıklamanın sonunda, "Nereden gelirse gelsin basına yönelik baskıların karşısında, tehdit edilen meslektaşlarımızın yanında durduğumuzu; farklı düşünsek de, baskıya karşı bir arada durabileceğimizi beyan ediyoruz. 'Manşetlerle gelmedik' diyenlerin manşetleri düşmanlaştırmaktan vazgeçmeleri çağrısında bulunuyoruz. Unutulmasın ki, her şeye rağmen bu topraklarda 'Özgür Basın' var olmaya devam edecektir" ifadelerine yer verildi.