Welat Derya; Amed’in sürgün çocuðu, Antalya’da mobilyacı çıraðı, okyanusta denizci, Kürdistan daðlarında bir gerilla…
Şex Sait isyanına aktif katılan Welat’ın ailesi, devletin yoðun baskısına maruz kalır ve Amed’ten Türkiye metropollerine göç eder. Sürgün yaşamda ailenin tek derdi geçimdir. Aile büyükleri bir araya geldiðinde Kürtçe konuşup eski günleri yad ederken; çocukların payına düşen ise asimilasyon ve ulusal deðerlerden kopuş olur. Ancak cılız da olsa, fısıltıyla da konuşulsa Welat Kürt olduðunu bu ürkekçe konuşmalardan öðrenir.
Welat’ın babası inşaatçı olduðu için nerede iş bulursa aile de oraya taşınmak zorundadır. Bu şekilde Ýskenderun, Mersin ve Antalya ardı ardına göçler başlar. Daha çocuk yaşta şehir şehir dolaşmaya başlayan Welat, gençliðinin baharına kadar Türkiye metropollerinde hayatını sürdürür. Önce mobilya atölyesinde çırak olarak çalışmaya başlayan Welat’ın bu monoton hayatı deniz tutkusu ve gemilerle yolculuk yapma hayali gerçekleşince renklenmeye başlar.
Mobilyacıda çalıştıðı günlerde fırsat buldukça sahile inip, kıyıya yanaşan gemileri seyreden, denizcilerin tersanelerdeki koşuşturmalarını izleyen Welat’ın sahilde geçirdiði zamanlar onun için en neşeli zamanlardır. Bu anlarında dünyayı gezme hayalleri kurar. Bu hayallerle denizci olmayı kafasına koyan Welat, ailesinin de onayını alarak, gemi alım satımı yapan bir şirkette 19 yaşında işe başlar ve daha sonra Avrupa şirketlerinde çalışır.
8 YIL DENÝZLERDE
Hayatının sekiz yılını denizlerde geçiren Welat’ın deniz macerası sınırları aşar ve okyanuslara kadar uzanır. Kırka yakın ülkeye deniz seferi yapan Welat, bu sayede Arabistan, Hindistan, Çin, Japonya, Almanya, Vietnam, Endonezya, Malezya gibi çok farklı kültürlerle karşılaşma imkanı bulur. Welat bu sayede Ýngilizce ve Almanca öðrenir.
GENERALDEN GERÝLLANIN VARLIÐINI ÖÐRENMEK
Türk şirketlerinde çalıştıðı dönemde 12 Eylül sürecinde ordudan atılan demokrat eski generallerle tanışan Welat’ın bu dönemde siyasete karşı ilgisi gelişir. Bu generallerle sürekli sohbet ettiðini ve bu şekilde yönelik kendisinde bir birikim oluştuðunu belirten Welat, “Ýşte PKK’nin varlıðını, daðda gerillaların olduðunu böyle öðrendim. Kendimi yabancı diyarlarda deðil, kendi topraklarımda arama bilinci yavaş yavaş gelişmeye başlıyordu” diyor.
Bu duygularla 1987’de açıldıðı denizlerde artık Welat’ı ülke özlemi sarmaya başlar. 90’lı yıllarda Kürt özgürlük mücadelesinin ve gerillanın sesini dünyaya duyuracak kadar güç kazanması ve uluslararası basında yer bulmasıyla birlikte Welat, PKK’den gerçek anlamda haberdar olur. Bu gelişme tam da onun beklediði gelişmedir. Heyecanı daha da büyür Welat’ın, artık onun için yeni umut PKK’dir.
DENÝZLERE VEDA
Askere gitmemek için çalıştıðı şirketten ayrılan Welat, yeni umudunun yoluna koyulur. Denizciliði bırakarak Avrupa’ya yerleşen Welat, Almanya’da küçük bir kasabada duyduðu Kürtçe müziðin geldiði lokantaya yönelir. Lokantanın Kürt sahibiyle tanışan Welat, “Bu karşılaşma beni Kürdistan daðlarına taşıdı” diyor.
OKYANUSLARDAN DAÐLARA
Welat’ın tesadüfen gittiði lokanta, PKK’lilerin de uðrak yeridir. Böylece Kürdistan’dan uzakta, hiç beklemediði bir anda Kürdistan devrimcileriyle tanışır, sonra kitle faaliyetlerine katılır. Burada hem PKK’yi, hem gerilla mücadelesini, hem de kuzey Kürdistan’da gelişen halk mücadelesini yakından tanır. Ýki yıla yakın bir süre kitle faaliyetleri yürüten Welat, 90’lı yıllarda gelişen halk serhildanlarından ve gerilla mücadelesinden çok etkilenir. Yeniden yollar, yolculuklar görünmeye başlar Welat’a. Ancak bu sefer bilinmeyen diyarlara, bilinmezliðe doðru deðil; savaşın yaşandıðı Kürdistan daðlarına doðrudur yolculuk. Welat, 1996 yılında Kürdistan daðlarına ulaşır.
Kürdistan daðlarında da duraðan bir hayatı olmaz Welat Derya’nın. Doðu Kürdistan’dan güney Kürdistan daðlarına kadar birçok yeri dolaşır. Denizler kadar daðlar da etkiler Welat’ı. Daðlara çok çabuk adapte olduðunu, çünkü dað ile denizin benzer özelliklerinin bulunduðunu belirten Welat, 16 yıldır özgürlük daðlarında bulunuyor. Daðların mor, yeşil renkleriyle kendisine okyanusları anımsattıðını ifade eden Welat, şunları söylüyor:
“Deniz sevdası kolay unutulacak bir şey deðil. Bir göl ya da dere bende duygu kabarması yaratıyor. Gökyüzünün maviliði, daðların yemyeşil canlılıðı bana hep aylarca denizde kaldıðım zamanları hatırlatır. Böylesi zamanlarda deniz masmavi veya yemyeşil bir renk alır. Denizin ve daðın bir diðer ortak özelliði de asi oluşudur.”