Olof Palme Merkezi: Efrîn’e saldırıları derhal durdurun

Olof Palme Merkezi'nden Anna Sundström, Efrîn'e saldırılara ve CHP'nin desteğine tepki göstererek, "Erdoğan Kürtlerin başarısına tahammül edemedi" dedi. Sundström, Soçi'ye de dikkat çekerek, "Kürtler dahil olmazsa sorunlar çözülemez" dedi.

İsveç'te Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu’nun Sosyal Demokrat İşçi Partili üyelerinin Türkiye’nin Efrîn'e işgalci saldırılarını durdurmasını istemesinden sonra, Olof Palme Merkezi'nden de benzer çağrı geldi.

Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Olof Palme Uluslararası Merkezi Genel Sekreteri Anna Sundström, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Türkiye’nin saldırganlığını kınayan bir karar üzerinde uzlaşamamasının oldukça üzücü olduğunu söyledi.

Olof Palme Merkezi’nin uzun yıllardan beri Türkiye’deki demokrasi güçleri ve sivil toplum örgütleri ile insan haklarının güçlendirilmesi için ortak çalışmalar yaptığını hatırlatan Sundström, “Son dönemde Erdoğan’ın muhalefete baskı yaparak ve milliyetçiliği körükleyerek iktidarını güçlendirmesi kaygı verici” dedi.

'TÜRKİYE’NİN SALDIRGAN TUTUMU KABUL EDİLEMEZ'

Suriye’de iç savaşın durulmaya başladığı ve barış görüşmelerinin sürdüğü bir dönemde Türkiye’nin Efrîn’e saldırmasının kabul edilemeyeceğini söyleyen Sundström, “Efrîn’e yönelik saldırıları kınıyor ve Türkiye’nin saldırıları derhal durdurmasını talep ediyoruz” dedikten sonra Soçi’de sürdürülen görüşmeler hakkında şunları söyledi:

“Suriyeli Kürtleri dışarıda bırakarak barışın sağlanması mümkün değil. Soçi’yi bazı gruplar da boykot etti. Orada yaşananları gördük. Rusya Dışişleri Bakanı bazı gruplar tarafından desteklenirken bazıları tarafından da protesto edildi. Bu taraflar arasında çelişkilerin arttığını gösteriyor ki barış görüşmelerinin geleceğini olumsuz etkileyecek.”

'KALICI BARIŞ İÇİN PYD GÖRÜŞMELERE KATILMALI'

Son dönemde yaşanan gelişmelerin, bölgede kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için PYD’nin de içinde yer aldığı tüm grupların barış görüşmelerinde yer almaları gerektiğini gösterdiğini belirten Sundström, “Eğer tüm aktörler görüşmelere katılmazsa bölgede kalıcı bir barış mümkün olmaz” şeklinde konuştu.

Suriye iç savaşı sırasında ülkenin büyük bir bölümü yakılıp yıkılırken Kürtlerin bölgede istikrarlı ve başarılı bir sistem kurmaları ve ilerleme kaydetmelerinin giderek milliyetçiliğe yönelen Erdoğan tarafından tehdit olarak algılandığını söyleyen Sundström, “Dış dünyanın Kürtlere destek vermesi ve PYD’nin dediklerini dikkate alması Erdoğan’ı çok rahatsız etti ve güçlü bir lider olduğunu göstermek için Efrîn’e yönelik saldırıları başlattı” diye ekledi.

'SAVAŞA KARŞI ÇIKTIKLARI İÇİN TUTUKLANIYORLAR'

Türkiye’deki gelişmelerinin oldukça kaygı verici olduğunu söyleyen Sundström, “İnsan hakları kurum ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle her gün görüşmeler yapıyoruz. Büyük baskı ve tehdit altında olduklarını söylüyorlar. Örneğin Eren Keskin hakkında çok sayıda dava var ve ülkeye çıkması yasaklanmış. Cezaevinde tutulan HDP yöneticileri ağır hapis cezalarına çarptırılma riski ile karşı karşıya. CHP’li politikacılara yönelik baskılar da arttı” dedikten sonra, savaşa karşı çıktıkları için insanların tutuklanmalarına şöyle tepki gösterdi:

“TTB yöneticisi doktorlar savaşa ve bombalamalara karşı çıktıkları için gözaltına alındı. Bombalamaları eleştiren gazeteciler, sosyal medyada barıştan yana olduğunu söyleyenler tutuklanıyor. İnsanların savaşa karşı çıktıkları için tutuklanmaları korkunç bir şey.”

'CHP SAVAŞA DESTEK OLDU'

Sundström, Sosyalist Enternasyonal üyesi olan ve Olof Palme Merkezi’yle yakın ilişki içinde bulunan CHP’nin Efrîn’e yönelik saldırıları desteklemesini nasıl değerlendirdiği sorusunu da, “CHP’nin bu tutumu bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Sosyal demokrat bir partinin böyle bir savaşa karşı çıkması gerekir. CHP daha önce de hükûmetin yaptığı değişikliklere destek verdi. Bu destek sayesinde aralarında CHP’lilerin de olduğu pek çok milletvekili tutuklandı” diyerek yanıtladı.

ABD’de İkiz Kuleler'e yapılan saldırıdan sonra terörizme karşı mücadele bahanesiyle çıkarılan yasaların değişik ülkeler tarafından muhalefeti sindirmek için kullanıldığına dikkat çeken Sundström, Erdoğan’ın bu yasaları istismar ederek Kürt güçlerine saldırdığını söyledi. Sundström, şöyle devam etti:

'DIŞ DÜNYA KARARLI OLMALI'

“YPG/YPJ terör örgütlerine karşı savaşırken ABD ve dış dünyanın destek ve yardımlarını aldı. Ama ertesi gün bu kez terörist olduğu suçlamasıyla Türkiye’nin saldırılarına uğradı. Dış dünya Türkiye’nin saldırılarına karşı kararlı bir tutum göstermedi.”

Sundström, Avrupa Birliği ve Batılı ülkelerin Türkiye’nin Efrîn ve Kürtlere karşı saldırılarına neden sessiz kalmayı tercih ettikleri sorusunu da şöyle yanıtladı:

'BOMBALAMAYI DURDUR!'

“Erdoğan’ın elinde çok değerli sığınmacılar kartı var. Bu kartı ustalıkla AB’ye karşı kullanıyor. Bunu görmek korku verici ama bundan dolayı AB felç gibi Erdoğan’ın ihlallerine karşı çıkmıyor. Uluslararası hukuk ve insan haklarını savunmuyor. Bu Avrupa Birliği için büyük bir açmaz. Uluslararası toplum barışı ve insan haklarını savunan güçlere destek olmalı.”

Sundström’ün Erdoğan’a mesajı ise şöyle: “Efrîn’i bombalamayı durdur. Kürtlerle diyalog kur ve sorunu barışcıl yollarla çöz.”