"Yaşamın tarafındayız, ölüm haberleri yapmak istemiyoruz" diyen gazeteciler, açlık grevinde olan meslektaşlarının sesine ses katmak için Galatasaray'da bir günlük açlık grevine başladı. Gazeteciler, ölüm haberi okumak istemeyenleri destek vermeye çaðırdı.
Gazeteciler, 52 gündür cezaevlerinde açlık grevinde olan tutuklu meslektaşlarına destek için dün akşam Galatasaray Meydanı'nda açlık grevine başladı.
"Ölüm haberi yapmak istemiyoruz" yazılı pankart ve dövizler açan gazeteciler, "Ölüm haberi istemiyoruz", "Tutuklu gazetecilere özgürlük", "Ölüm deðil çözüm istiyoruz" sloganlarını attı.
Açlık grevine katılan gazeteciler adına basın açıklamasını ETHA Editörü Arzu Demir okudu.
Kürt siyasi tutukluların cezaevlerinde başlattıðı açlık grevinin 51. gününe girdiðini hatırlatan Demir, tutuklu 6 gazetecinin de açlık grevinde olduðunu hatırlattı.
Gazetecilerin Kürt basınında çalıştıkları için haberleri "suç delili" gösterilerek tutuklandıðını anımsatan Demir, açlık grevinde olan Azadiya Welat eski Genel Yayın Yönetmeni Tayyip Temel'in saðlık durumunun giderek aðırlaştıðını söyledi. Özellikle 12 Eylül'de açlık grevine başlayan tutukluların artık su bile içemediklerini kaydeden Demir, çoðunun konuşmakta zorlandıðını ve kanamalarının başladıðını belirtti.
Günlerdir susan AKP Hükümeti'nin bugünlerde konuşmaya başladıðını kaydeden Demir, "Başbakan üç ay önceki fotoðrafı gösterip, 'şiş kebap' diyor, 'şov' diyor, 'açlık grevinde olan 1 kişi var' diyor. Açlık grevinde olanlara zorla müdahaleden bahsediyor" şeklinde konuştu.
Bununla yetinmeyen hükümetin çocukların ölümün sınırına gelen ailelere biber gazları ile müdahale ettiðini hatırlatan Demir, insanların "ölümler olmasın" çıðlıðına dahi katlanılamadıðını vurguladı.
Ana akım medyanın bu zulmü yapanların gerisinde durmadıðını ifade eden Demir, medyanın uzun süre, açlık grevlerine karış "üç maymunu" oynadıðını, maniple haberlerle yangına körükle gittiðini vurguladı. Demir, "Özetle onlar çözüm deðil ölüm diyor, biz ölüm deðil çözüm istiyoruz" dedi.
Demir, gazeteciler olarak, açlık grevindeki tutukluların talepleri doðrultusunda adım atılmasını, ölümlerin durdurulmasını istedi.
Demir, konuşmasını şöyle noktaladı: "Cezaevlerinde bir kişinin dahi ölüm haberini yapmaya tahammülümüz yok. Yaşamın tarafındayız, ölüm haberleri yapmak istemiyoruz. Ölüm haberi okumak istemeyen, vicdanı olan herkesi bu ölümleri durdurmak için harekete geçmeye çaðırıyoruz."
'BÝZ BU FÝLMÝ GÖRDÜK, HEM DE DEFALARCA...'
Demir'in ardından TGS adına Burak Öz konuşma yaptı. "Biz bu filmi gördük, hemde defalarca" diyerek konuşmasına başlayan Öz, şöyle devam etti: "Hapishanelerde şafak operasyonlarında haber nöbetlerindeydik. 'Evladım ölmesin' diyen ana-babaların feryadını da cezaevlerinden yükselen dumanların taşıdıðı, duvarlara kadar sinen ölüm kokusunu da ölüm haberlerinin ardından toplumun yaşadıðı travmayı da yaşadık."
'96 ve 2000 yıllarını hatırlatan Öz, "Sokaklar o günlerde olduðu gibi sıcak ve biz gazeteciler de ateşin içindeyiz" dedi.
"Hava kurşun gibi aðır ve gereken adım atılmazsa daha da aðırlaşacak" diyen Öz, şunları söyledi:" Biz bunu gördük, yaşadık, biliyoruz. Bu yüzden meslektaşlarımız için ortak geleceðimiz için bu topraklar için endişeliyiz. Evet gazeteciyiz ama önce insanız. Şimdi de yaşamın tarafındayız. Ölüm haberleri yapmak istemiyoruz."
Açıklamanın ardından, haberi izleyen gazeteciler, açlık grevinde olan ve onlara destek için eylem yapan meslektaşlarına destek vermek için fotoðraf makinelerini, kameralarını, defter ve kalemlerini yere bıraktı. Gazeteciler, hep birlikte, "Ölüm haberi yapmak istemiyoruz" sloganını attı.
Ardından, oturma eylemine geçildi. Bandista'nın, söylediði marşlar eşliðinde oturma eylemi yapan gazeteciler, eylemlerini bu akşam sna erdirecek.