Türk cezaevlerinde 57 gündür açlık grevinde olan siyasi tutsaklara ve taleplerine destek veren Ceren Kadın Derneði, Cezaevlerindeki ölümleri durdurmak için artık yarın deðil, bir dakika bile çok geçtir! Erkek egemen zihniyeti ve onun temsilcisi hükümeti mahkûm eden mücadele ve dayanışmamızı bulunduðumuz her zeminde güçlendirerek yükseltmeye çaðırıyoruz dedi.
Ceren Kadın Derneði, Türk cezaevlerinde bulunan PKK ve PAJKlı tutsakların öncülüðünde 12 Eylülden bu yana süren açlık grevlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Kürt dili ve kültürünün yok edilmek istendiðine işaret edilen açıklamada, Ulus devletçi erkek egemen zihniyetin bugünkü temsilcisi AKP hükümeti ve onun kendini kaybetmiş başbakanı tekçilik üzerinden yürüttüðü politikalara, inkâr ve imha siyasetine devam etmektedir. Erkek egemen zihniyet, her yerde, kadın bedeni, emeði ve iradesinin sömürüsü üzerinden geliştirdiði hegemonyasıyla toplumları politik ve ahlaki açıdan ele geçirmeye çalıştı. Kürt halkı ve Kürt kadınları da bu zihniyetin Türkiyedeki yürütücüleri tarafından her türlü işkence, öldürme, gasp, asimilasyon ve inkâr politikalarıyla karşı karşıya bırakıldı. Kendi topraklarımızda, kendi dilimizi konuşmak, kendi kültürümüzü yaşamak, kendi kararlarımızı almak bizlere yasaklandıðında elbette bu ahlaksızca politikaları kabul etmeyecek ve mücadele edecektik denildi.
Binlerce köyün yakılıp boşaltılması, on binlerce faili meçhul cinayet, asker ve gerilla ölümleri ile 30 yıldır süren savaşa dikkat çekilen açıklamada, Türk cezaevlerinde AKP Hükümetinin siyasi soykırım operasyonları sonucu on bin tutsaðın inkâr ve imha politikalarına karşı mücadele ettikleri için rehin tutuldukları vurgulandı.
Açıklamada, 57 gündür grevde olan siyasi tutsakların Kürtçenin her alanda kullanımı önündeki tüm engellerin kaldırılması ve PKK Lideri Abdullah Öcalana yönelik tecridin sona erdirilerek özgürlüðünün saðlanması talebiyle süresiz, dönüşümsüz açlık grevine başladıkları hatırlatıldı.
Açıklamada şöyle denildi: Kadın kurtuluş ideolojisini benimsemiş, cins mücadelesi ve dayanışmasını esas almış, yaşamın her alanında kadın bakış açısıyla hareket etmeyi kendine ilke edinmiş kadın arkadaşlarımız 12 Eylülde başlatılan zindan direnişinin bir parçası oldular. Cezaevlerindeki tutukluların başlattıkları açlık grevlerinde artık ölüme yaklaşılmıştır. AKP Hükümeti ve onun psikolojisi bozulmuş başbakanı ise bu direnişi görmezden gelerek, her türlü manipüle yöntemlerini deneyerek başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye kamuoyunu ve tüm dünyayı kandırmaya çalışmaktadır. Başbakanın bu yaklaşım ve pratiði kendini padişah sanmanın bir sonucudur. Fermanın ve fetvaların sorgulanmayacaðını zannetmektedir. Ancak Türkiye halkları ve kadınları bu katliamcı ve tekçi fermanları tanımayarak Kürt siyasi tutsakların 12 Eylülden beri sürdürdüðü onurlu direnişi ve taleplerini sahiplenerek bizlerle birlikte her alanda sesimize ses katmaya ve dayanışmaya devam etmektedir.
Siyasi tutsakların taleplerinin kendi talepleri olduðu belirtilen açıklamada son olarak şu çaðrı yapıldı: Cezaevlerindeki ölümleri durdurmak için artık yarın deðil, bir dakika bile çok geçtir! Erkek egemen zihniyeti ve onun temsilcisi hükümeti mahkûm eden mücadele ve dayanışmamızı bulunduðumuz her zeminde güçlendirerek yükseltmeye çaðırıyoruz.