BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis kürsüsünden AKP Hükümeti'nin kültür faaliyetlerine dönük uygulamalarını eleştirerek, Kazım Koyuncu Kültür Merkezi'nin kapatılmaya çalışılmasını ve vicdani retçi Ýnan Süver'e destek için 'Palto' adlı oyunu sergileyenlerin hapis cezası almasını gündeme getirdi. Önder, Bakan Ertuðrul Günay'a, "Senede bir-iki Kürtçe kitap yayınlamakla kurtulamazsınız" dedi.
TBMM'de BDP Grubu adına söz alan, BDP Ýstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, AKP'nin kültür-sanat faaliyetlerine de tahammülsüz olduðunu belirtti. Önder, konuşmasına, "Bugün, Türk olduðu daha kuvvetli rivayet olan, El Birûnî'nin ölüm yıl dönümü. Bu tarihten yaklaşık bin küsur yıl önce yaşamış, bari biz biraz kültür ve sanattan bahsedelim, onun Sanskrit dilinden Arapçaya çevirdiði 'Potancali' adlı eserde yazdıðı bir söz var: 'Ýnsanların düşünceleri türlü türlüdür. Dünyadaki esenlik ve gelişmişlik de bu farklılıða dayanır' sözleriyle başladı.
Önder, Ýzmir'de Yenikapı Tiyatrosu'nun, Gogol'un Palto adlı oyununu vicdani retçi Ýnan Süver'e destek için sergilediðinden ceza aldıðına dikkat çekerek, "Sanırım bundan 3 gün önce Nimet Nazlı Masatçı, tiyatronun sanat yönetmeni de dâhil olmak üzere 6'şar ay hapis cezasına mahkûm edildiler. Eðer ben bu ülkede Kültür Bakanı olsaydım bundan fena hâlde rahatsız olurdum. Çok mübalaðalı bir şey söyleyeyim: Ýstifa ederdim. Normalde, normal bir tepki olurdu bu ama günümüzde artık mübalaðalı sayılıyor" dedi.
'PALTO' OYUNU
Dostoyevski'nin, Gogol için, "hepimiz onun paltosunun altından çıkmışız" sözüne vurgu yapan Önder, söz konusu oyundan da bahsetti: "Akaki Akakiyeviç'tir kahramanı, bir yoksulu anlatır. Tir tir titremektedir, parasını zor şer bütün bir ömür -Petersburg'da geçer hikaye- biriktirir ve bir palto alır. Sonra bir gece haydutlar bunu gasp ederler. Bir mühim adamın yanına gider, bunun için adam tersleyerek -bütün dünyası paltosu- başlar 'Bu ne cürettir!' Oyunun en önemli repliðidir. Çünkü, o adam, önemli olduðunu düşünmektedir; onun yanına böyle paldır küldür herhangi bir dert için girilemez. Daha sonra terslenir, o kapıdan çıkar ve soðuktan donarak ölür. Akabinde memur Akaki'nin hayaleti dolaşmaya başlar ve insanların paltosunu gasp eder. Yani seyrettiðiniz bir oyunu paylaşsaydınız bundan faydalıydı. Ýnsanların paltosunu gasp eder ve o mühim adamın da paltosunu gasp eder. Oyun, çok kıymetli, tiyatro literatürüne geçmiş bir oyundur; yoksulun hakkın alma biçimi, mazlumun hakkını arama ve alma biçimine en şahika eserlerden birisidir. Kalinkin Köprüsü, bu anlamda, hep yoksulların geçtiði, yoksulların gezdiði ve bir gün, zenginlerin elinden o paltolarını alacaðını yani mazlumun zalimden hakkını alacaðı bir şeydir."
GÜNAY: GOGOL'Ü YARGILAYAN ÝSTÝFA ETMELÝ
Mahkemenin, "Palto" oyununu "halkı askerlikten soðutma" olarak yorumladıðını aktaran Önder, şu ifadeleri kullandı: "Bu da 'Al sana bir kaya nerene dayarsan daya' misali yani oyunun yasaklanması ayrı bir vahamet, askerlikten soðutma gibi
Bu nasıl bir şey ki
Gören de beller bu halk can atıyor. Ýşte, durmadan yeni teklif getiriyorsunuz bedeli düşürsek, yaşı azaltsak, aman bak şu yoklama kaçaklarını toparlarsak diye. Bu ithamla, bir sanat eserini sergileyenlere de hapis cezası veriliyorsa ben Kültür Bakanı olsam gerçekten istifa ederdim."
Önder'le, konuşması sırasında söze giren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuðrul Günay arasında şu diyalog geçti:
Günay: "Bence Gogol'ü yargılayanlar istifa etmeli. Yani bence Dostoyevski'yi yargılayanı söylemek lazım."
Önder: "Bu daha vahim Sayın Bakan -süremi ben verimli kullanayım- yangılanan Gogol'dur tam tersine çünkü."
Günay: "Olamaz, bu ülkede ben kırk yıldır izliyorum Gogol'ü, böyle bir şey olamaz."
Önder: "Ýşte, bakın, siz tıpkı o 'Palto' hikayesindeki muktedir gibi bir tepki verdiniz şimdi. Yargılanan Gogol'dür elbette, cezayı alan bunlar. Elinizde gelse rahmetliyi de mezarından çıkıp bundan dolayı verirsiniz, bugünkü mahkemeler böyle."
'SENEDE BÝR ÝKÝ KÜRTÇE KÝTAP YAYINLAMAKLA KURTULAMAZSINIZ'
Kazım Koyuncu Kültür Merkezi'nin lokal görünümünde olduðu gerekçesiyle kapatılmaya çalışılmasını da eleştiren BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Burada da, 'yargılanan Kazım Koyuncu deðil' demeyin. Niye ücretsiz orada sanat ve kültür çalışmaları yapılıyor? Efendim, burası lokal gibiymiş gerekçesiyle kapatılıyor. Sonunda bu karar durduruldu ama iki üç ay bununla cebelleşmek zorunda kaldı. Niye? Ölçüye bakar mısınız? Parasız orada çay vermeyi, dayanışmayla, imeceyle bu ülkenin en güzel, en has Laz evlatlarından birini yâd etmek, şad etmek ve onun sanatını, kültürünü yaymak için uðraşan bir şeye 'siz para almıyorsunuz, bu olabilemez' diyor çünkü neoliberal sistemin dini, imanı, Allah'ı, kitabı paradır, bunun dışında başka bir şeye idraki yetmiyor, bunun parasız da olabileceðine kendisi parasız hiçbir şey yapmadıðı için akıl sır erdiremiyor."
Önder, sözlerini şöyle bitirdi: "Senede bir iki tane Kürtçe kitap yayınlayarak bu sorumluluktan kurtulmuş sayamazsınız kendinizi. Bütün bunlar bir araya geldiðinde bir tepki vermeniz bekleniyor Sayın Bakan."