Ormanlar artık BM korumasında
Ormanlar artık BM korumasında
Ormanlar artık BM korumasında
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu öncesinde toplanan iklim zirvesinde, küresel ısınma ve beraberinde getireceği iklimsel değişikliklerin önlenmesi üzerine birçok vaatler verildi. Küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının azaltılmasına ilişkin antlaşmanın 2015 yılına bırakılmasının kesinleştiği zirvede, giderek yok olan ormanların yok edilmesine son verilmesinde uzlaşıldı.
Zirvede küresel ısınmanın önlenmesine yönelik çabalar bu yıl da sonuç vermedi. Umutlar, 2015 yılında imzalanacak olan ve Kyoto Protokolü’nün yerini alacak olan Paris Antlaşması’na bağlanmış durumda.
ORMANLARIN KORUNMASI ÖNCELİKLİ HEDEFLERDEN
İklim Zirvesi’nin en önemli kazanımlarından biri olarak, ormanların korunmasını öngören ‘Orman Bildirisi’ oldu. Fransa, Güney Kore, Kolombiya ve Norveç’in öncülük ettiği 24 ülke tarafından imzalanan bildiride, dünya genelindeki orman kesimlerinin 2020 yılına kadar yarıya indirilmesi ve 2030 yılında ise tümüyle sonlandırılması hedefi yer alıyor. Ayrıca, aynı dönemde 300 milyon hektarlık alanın ağaçlandırılması da hedefler arasında. Ağaçlandırılması hedeflenen alan, Hindistan’ın yüzölçümünden biraz daha fazla bir alana tekabül ediyor.
İklimsel değişikliklerin önüne geçmede büyük önem atfedilen ormanların yeryüzü topraklarındaki payı son on yıllardaki tahribatlar nedeniyle yüzde 30 seviyesine gerilemiş durumda. Forest Trends adlı çevre derneğinin daha önce yaptığı bir araştırmaya göre, 2000 ila 2012 yılları arasındaki dönemde 2,3 milyon kilometrekarelik ormanlık alan yok edildi. Aynı dönemde sadece 0,8 milyon kilometrekare ağaçlandırma yapıldı. 1990 yılından bu yana yok edilen ormanların toplam alanının ise 3 milyon kilometrekareyi aştığı tahmin ediliyor.
Ormanlar sahip oldukları biyo çeşitlilik sayesinde hem yerli halklar ve kırsal kesimlerde yaşayanlar için hem de hayvanlar ve bitki çeşitleri için yaşam alanı olarak önemli. Ormanlar ısınma, kağıt üretimi ve konut inşasında ham maddenin yanı sıra toprak kaymaları ve sel felaketlerine karşı faydalarıyla da dünyanın geleceği için önemli. Ormanlık alanlardaki bir metrekare toprakta 200 litreye kadar su birikebilirken, topraktan doğal olarak süzülerek filtrelenen yeryüzü suları, daha sonra içilebilecek kıvama gelerek tekrar yeryüzüne çıkıyor.
Küresel ısınmaya yol açan gazların azaltılmasında da ormanlar önemli rol oynuyor. Uzmanlara göre, ormanlar atmosfere salınan karbondioksition üçte birine yakınını emerek, atmosferdeki kirliliği önlüyor. Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) verilerine göre, ormanların yok edilmesi nedeniyle atmosfere salınan zararlı gazların oranı yüzde 30 civarında.
CO2 KONUSUNDA EN ÇOK VAAT AB’DEN GELDİ
İklim değişikliğini önlemede önemli bir rol oynayacak olan sera etkili gazların azaltılmasına ilişkin en önemli vaat yine Avrupa Birliği (AB)’den geldi. AB, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında karbondioksit (CO2) salınımlarını 2030'a kadar yüzde 40 azaltarak, 1990 yılı öncesi seviyesine çekme taahhüdünde bulunmuştu.
Yenilenebilir enerji alanında giderek daha fazla yatırımlar yapan AB, ‘iklim dostu’ olarak bilinen bu enerji türlerinin kullanımını yüzde 27 seviyelerine yükseltme ve yüzde 30 oranında da enerjide verimliliği arttırma sözü verdi. Başta Danimarka, Britanya ve İrlanda olmak üzere birçok AB ülkesi, karbondioksit emisyonlarını önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde büyük oranda azaltma yönündeki vaatlerini yinelediler.
İklim Zirvesi’nde dikkat çeken bir diğer nokta ise, küresel ısınmada en çok payı olan devletlerin sadece bakanlar düzeyinde ya da hiç temsil edilmemesi oldu. BM’de temsil edilen 200’e yakın ülkeden sadece 120’sinin katılım gösterdiği zirveye Çin ve Hindistan katılmazken, Almanya ve Rusya sadece bakanlar düzeyinde yer aldı. Bu durum, 2015 yılında Paris’te imzalanacak olan ve tüm dünya ülkelerini bağlayıcı hedeflerin belirleneceği yeni antlaşmanın içeriğinin istenilen düzeyde olamayabileceğinin işaretlerini veriyor.
.