“Hukukun temel işlevi, demokratik devlet düzeninde kişiye kendini güvende hissedeceði bir düzen oluşturmaktır. Toplumsal barış ancak hukukun bu temel işlevinin gerçekleşmesiyle mümkündür” hatırlatmasında bulunan Av Eren, ÖYM’lerin kaldırılmasını istedi ve “Özel yargılama deðil, adil yargılama istiyoruz” dedi.

Ýnsan Hakları Beyannamesi’nin imzalanmasının 63’üncü yıldönümü etkinlikleri kapsamında ÝHD Diyarbakır Şubesi, MAZLUMDER, TÝHV, Diyarbakır Tabip Odası ve Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Adliyesi önünde “Özel yargılama deðil adil yargılama” sloganıyla ortak basın açıklaması yaptı.

10-17 Aralık Ýnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında kurumlar adına açıklamada bulunan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Nahit Eren, “Özel yargılama deðil, adil yargılama istiyoruz” diyerek sözlerine başladı.

Yargının en önemli probleminin Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM) ve özel yargılama usulleri olduðunun altını çizen Av Eren, ÖYM’lerin ve yargı usullerinin, adil yargılama ilkelerini ve savunmanın baðımsızlıðının kullanımını ortadan kaldırır nitelikte olduðunu kaydetti.

“Özel Yetkili Mahkemeler ve özel yargılama sistemleri maalesef Türk hukuk sisteminde hep var olmuşlardır” ifadesini kullanan Av Eren, “Daha önce Ýstiklal Mahkemesi, Sıkı Yönetim Mahkemesi, Devlet Güvenlik Mahkemesi ve Özel Yetkili Mahkeme olarak hukuk sisteminde yer alan mahkemeler şimdi de TMK’nın 10. Maddesi ile Görevli Özel Yetkili Mahkemeler olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.

ÖYM’lerin adi yargılama ilkesinin yaşama geçirilmesinin önündeki en büyük engel olduðunu kaydeden Av Eren, “Adil yargılama ilkesinin yaşama geçirilmesi, bunun sonuç olarak kişi güvenliði ve toplumsal barışın saðlanması için yargının baðımsızlıðının yanı sıra tarafsızlıðı da kaçınılmazdır. Yargı, adaletin gerçekleşmesi yoluyla toplumsal barışın saðlanmasında görevini yerine getirmezse, toplumda adalet inancı sarsılır ve toplum kendini güvensiz, güçsüz hisseder. Yargının baðımsızlıðı ve tarafsızlıðı, adil yargılama hakkı ve kişi güvenliði gibi ilkeler, adil bir toplumsal sistemin oluşmasında olmazsa olmaz ilkelerdir” diye konuştu.

Demokratik devlet düzenlerinde kişi güvenliðinin demokratik düzenin temel varlık nedeni olarak kabul edildiðini söyleyen Av Eren, “Hukukun temel işlevi, demokratik devlet düzeninde kişiye kendini güvende hissedeceði bir düzen oluşturmaktır. Toplumsal barış ancak hukukun bu temel işlevinin gerçekleşmesiyle mümkündür” hatırlatmasında bulundu.

Av Eren, “Özel Yetkili Mahkemeler’in varlıðından kaynaklı özel yargılama usulünün getirdiði uygulamalar, adil yargılama hakkını açıkça sınırlamaktadır” dediði açıklamasında, yine ÖYM’lerde sıklıkla başvurulan ve hükme esas alınan ‘gizli tanıklık’ uygulamasının, ceza hukukunun temel prensiplerinden ‘silahların eşitliði’ ilkesine dayalı ve adil yargılama hakkını tamamen ortadan kaldırdıðını kaydetti.

ÖYM’lerce yapılan yargılamalardaki uzun tutukluluk sürelerine de dikkat çeken Av Eren, “Üçüncü yargı reformu ile getirilen tutuklamaya ilişkin deðişiklikler maalesef uygulamada karşılık bulmadı” dedi.

Av Eren sözlerini, “Bütün bu uygulamalarıyla adil yargılamanın önünde büyük engel teşkil eden ve hala yargılamalara devam eden CMK’nın 250. Madde kapsamındaki ÖYM’lerin yargılamalarına son verilmesi, TMK’nın 10. Maddesi kapsamında kurulan mahkemelerin kaldırılması yönünde gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir” şeklinde tamamladı.