Atılım gazetesi eski yazı işleri müdürü Sibel Bulut’un (Sarya Özgür) Kobanê direnişinde yer almasının ve yaşamını yitirmesinin özgür basın geleneğine bağlılığın bir göstergesi olduğunu belirten çalışma arkadaşı Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Şenoğlu, “Sibel’in şahadeti özgür basın üzerindeki faşist baskılarına karşı bir yanıttı. O aynı zamanda Gurbeteli Ersöz geleneğine de bağlı olduğunu gösterdi” dedi.

Kobanê’nin güneydoğu cephesinde 12 Aralık günü çetelere dönük düzenlenen operasyonda yaşamını yitiren MLKP savaşçısı Sibel Bulut (Sarya Özgür), aynı zamanda özgür basın sosyalist basın çalışanıydı. Atılım Gazetesi’nin eski yazı işleri müdürü olan Bulut’u çalışma arkadaşı Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Şenoğlu anlattı. 2008-2009 yıllarında gazetede yazı işleri müdürü olarak görev yapan Bulut’un, hakkında açılan onlarca yıllık davalar olduğunu belirten Şenoğlu, “Yoldaşımızın Kobanê savunmasında şahadete ulaştığını öğrendik. Sosyalist basın, özgür basın çalışanları olarak gururlandık. Çünkü biz, gazetemiz 21 yıl önce çıktığında, ‘Biz büyük bir davanın sözcüleriyiz, büyük bir kavganın öncüsü olarak yayın hayatımıza başladık’ demiştik. İşte şimdi Kobanê’de büyük bir dava yürütülüyor. Sibel bu devrimci yolculuğa çıktı” dedi.

GURBETELLİ’NİN MİRASÇISI

Bulut’un devrimci onuruyla hareket ettiğini ve olması gereken yerde olduğunu kaydeden Şenoğlu, Gündem Gazetesi genel yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz’ün PKK saflarında yaşamını yitirdiğini hatırlattı ve özgür basın geleneğinin devam ettiğini vurguladı. Şenoğlu, “Sibel çok doğru bir karar verdi. Onun şahadeti bize özgür basına faşist baskıya karşı yanıt oldu. Aynı zamanda Gurbeteli Ersöz’ün geleneğine de bağlı olduğunu gösterdi. Arin Mirkanların, Serkanların, Paramazların geleneğine bağlı olduğunu gösterdi. Çünkü özgür sosyalist basın çalışanları nerede olursa olsun basında yada savaş cephesinde davayı sürdürüyor. İnsanlık davasını sürdürüyoruz” diye konuştu.

‘KOBANÊ DEVRİM TOPRAĞI’

Sibel’in, hiç tereddüt etmeden devrimci mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Şenoğlu, “O, ‘Devrim bir yolculuksa eğer, beni nerede çağırırsa ben oradayım’ dedi ve bugün Kobanê’de bir savaşçı olarak karşımıza çıktı. Şahadeti her yanıyla anlamlıdır. Kobanê devrimi kadın devrimidir. Kadınların kendini var ettiği, kadın özgürleşme mücadelesinin doruğu olan bir toprak. Yani devrimin toprağı, Sibel buradan başka yerde olamazdı” dedi.

“Kobanê varsa biz varız, Kobanê yoksa biz yokuz” diyen Şenoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Devrimciler, sosyalistler için, özgürlük sevdalıları için Kobanê dışında bir gelecek yok. Bizler bu çağrıyı güçlendirmek için gelenler gibi desteğimizi ortaya koyacağız. Sibel’in takipçileri olarak, buradaki gerçeği, insanların metanetini ve onuru da her yerde anlatmaya devam edeceğiz.”