Kobanê direnişinde yaşamını yitiren MLKP savaşçısı Suphi Nejat Ağırnaslı’nın (Paramaz Kızılbaş) arkadaşları direniş nöbetlerinin tutulduğu sınıra geldi. Ağırnaslı’nın arkadaşları, “Direnişin bir parçası olmak onur ve umut verici” dedi.  

DAİŞ çetelerinin saldırılarına karşı Kobanê direnişi saflarında yer alan ve 5 Ekim’de çıkan çatışmada yaşamını yitiren MLKP savaşçısı Suphi Nejat Ağırnaslı’yı (Paramaz Kızılbaş) Suruç sınırına gelen arkadaşları anlattı. Sınırda tutulan direniş nöbetlerine katılan Ağırnaslı’nın arkadaşları, 22 Eylül 1984’de Konya’da dünyaya gelen Ağırnaslı’nın yönünü Rojava devrimine çevirerek Kobanê direnişine katılmasının aynı zamanda kendileri için de bir eleştiri niteliği taşıdığını ifade etti.

‘ROJAVA ÖZGÜRLÜĞÜN SOMUTLAŞTIĞI BİR YER’

Ağırnaslı’nın İstanbul Boğaziçi Üniversitesi’nde felsefe doktorası yapan arkadaşı Olcay Çelik, Rojava’nın sadece savunulması gereken bir bölge değil, aynı zamanda insanlığın onuru ve özgürlüğü içinde bir umut olduğunu ifade etti. DAİŞ çetelerinin Kobanê Kantonu’na saldırıları sonucu birçok insanın yaşam alanlarını terk ederek göç etmek zorunda kaldığına işaret eden Çelik, YPG/YPJ güçlerinin katliam tehdidi altında olan Kobanê’deki görkemli direnişinin bir parçası olarak kuzeyde halkın bir ayı aşkın süredir başlattığı ve kararlılıkla sürdürdüğü nöbet eylemine dikkat çekti. Çelik, “Kobanêlilerin duygularını paylaşmak ve kendi üzerimize düşeni yapmak için 35 arkadaş buraya geldik. Rojava’nın anlamı bizler için çok büyük, Rojava özgürlüğün somutlaştığı bir yerdir” dedi.

‘PARAMAZ’IN ŞAHADETİ HIZLANMAMIZ GEREKTİĞİNİ İŞARET ETTİ’

Ağırnaslı’nın mücadelesini selamlayan Çelik, “Üniversite’den arkadaşımız, dostumuz, yoldaşımız Suphi Nejat Ağırnaslı (Paramaz Kızılbaş), bizden bir adım öndeydi. O, Kobanê’nin özgürlüğü için mücadeleye katıldı ve 5 Ekim günü şehit düştü. Paramaz mücadelesi ve şahadetiyle bizlere büyük bir şeyi yani biraz daha hızlanmamız gerektiğini işaret etti” diye konuştu.

Kobanê sınır hattında bulunan Mehser Köyü’nde olmanın kendilerinde bir umut doğurduğunu ifade eden Çelik, şunları dile getirdi: “Buradan baktığımızda hissettiklerimiz anlatılamaz. İstanbul’dan buraya bakarken bizde hakim olan öfke ve bir şey yapamama haliydi. Tabi bir de utanç vardı. Ancak buraya gelince tüm bunlara umut eklendi. Çünkü geldiğimiz Mehser Köyü’nde insanların öfkesinin yanında bir de çok büyük umutlarının olduğunu gördük.”

İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi son sınıf öğrencisi Deniz Taşyürek ise, “IŞİD’in Ortadoğu’daki faşizmine karşı yükseltilen direnişin bir parçası olmak, ses çıkarmak için buradayız” dedi. Nöbet eylemine katılmanın önemine dikkat çeken Taşyürek, “Paramaz arkadaşın şahadetinin ardından buraya geldik. Biz aslında Paramaz arkadaşın mücadelesinin de bir parçası olarak buradayız. Burada yaşananları İstanbul’da sadece medya üzerinden takip edip, üzülürken şimdi burada direnişin bir parçası olmak onur ve umut vericidir” şeklinde konuştu. Taşyürek, son olarak Türkiye halklarına Kobanê sınırına gelerek, direnişin bir parçası olmaya ve Kobanêli ailelerle dayanışma çağrısında bulundu.