Peru Halkının Kızları Hareketi ile Bask ülkesindeki Ulusalcı Ýşçi Komitesi (LAB), Paris'te 3 Kürt kadın siyasetçinin infazını kınayarak, Kürtlerle dayanışma mesajı verdi.
Peru Halkının Kızları Hareketi'nin mesajı şöyle:
"Derin bir öfke ile bu siyasal amaçlı alçakça suikastı kınıyoruz. Bu alevleri söndürmez, tam tersine 30 milyon Kürdü ilgilendiren bir davanın çözümünü isteyenleri körükler.
Biz Kürt halkının temel hakları için yürüttüðü haklı mücadelesi ve özellikle de Kürt halkı olarak haklarının tanınması ile dayanışma içindeyiz. Yakın zamanda Türk devleti ve Kürdistan Ýşçi Partisi'nin (PKK) lideri olan ve 14 yıldır izolasyon altında tutuklu olan Abdullah Öcalan arasında siyasal çözüm arayışları mevcuttur.
Peru halkının kadın örgütü olarak bizler haklı Kürdistan davasında kadınların aktif katılımına sempati duyuyoruz ve destekliyoruz. Biz bu kadınların mücadele yoldaşlarımız olduðunu hissettik. Şu anda bu öfke ve keder içerisinde bizler, Paris de şehit düşen yoldaşlarımızı önemle anma da sizlerle acınızı paylaşıyoruz. Sakine, Fidan ve Leyla yoldaşlar bizimledir!"
Komite Malpica'nın lideri Ricardo Letts de hem taziyelerini hem de Kürt halkının yanında olduðu mesajını yolladı.
Üç Kürt kadının hayatını kaybettiði suikasti kınayan Bask Ulusalcı Ýşçi Komitesi (LAB), "PKK'nin feminist ideolojisi sayesinde Kürt kadınlarının hem genel toplum içinde hem de politik arenada anlamlı bir role sahip olduðunu belirtmek gerekmektedir. Çünkü bu nedenle Kürt halkının hakları için mücadele ederken ataerkil sisteme karşı ve kadın hakları için de mücadele edilmektedir" dedi.
1974 yılında kurulan ve yaklaşık 40 bin üyesi olan sendikanın açıklamasında devamla şu ifadeler yer aldı: "Bu da feminist Kürt kadınlarının oynadıðı vazgeçilmez rolden özellikle de katledilen Sakine yoldaşın Kürt kadın haklarının tanınması için yürüttüðü büyük çalışmasıyla mümkün olmuştur.
Kürdistan devletinin inkarı ile beraber Türkiye, Ýran, Irak ve Suriye gibi egemen ülkeler açısından politik ve sosyal hakların ihlali sürekli bir gerçeklik halindedir. Bunun üzerinden onları marjinal bir yaşamı yaşamaya mecbur ederek Kürt nüfusunu sürekli küçümseyip işkence, tutuklama ve ihlal gibi birçok farklı istismar biçimlerini uygulamıştır.
Ve bu aðır gerçekliðe Kürt kadınının yaşadıðı üçlü baskıyı da eklemek gerekir (halk, sınıf ve cins olarak).
Tam da PKK ve Türk hükümetinin aralarında konuşmaya başladıðı bir dönemde Türkiye'nin askeri totaliter kesimi Kürt halkına karşı devlet terörizmini ve kirli savaşını son saldırıda da görüldüðü gibi başlatmıştır.
LAB olarak biz bu kirli savaş eylemini kınıyoruz ve Fransız devletinden bu olayı araştırmasını, sorumlularını cezalandırmasını ve politik sorumluların ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz.
Son olarak, katledilen üç yoldaşımızın aileleri, onların militan yoldaşları ve tüm Kürt halkı ila tüm kadınlarla dayanışma içinde olduðumuzu ifade ediyoruz."