PKK MK 2. Olağan toplantısını yaptı
PKK MK 2. Olağan toplantısını yaptı
PKK MK 2. Olağan toplantısını yaptı
PKK Merkez Komitesi ikinci olağan toplantısını 15-21 Ekim tarihleri arasında yaptı. 38 kişinin katıldığı Merkez Komite toplantısında, ideolojik, siyasi ve örgütsel-yönetimsel durum çok yönlü ve derinlikli bir biçimde tartışmaya tabi tutuldu. Ortadoğu’da Üçüncü Dünya Savaşı’nın faşist IŞİD saldırıları temelinde Kürdistan’da odaklandığı, Kürdistan ile Ortadoğu’da devrimci-demokratik mücadeleyi yükseltmenin önemine dikkat çekildi.
Faşist DAİŞ saldırılarının Kobanê’de odaklanma nedenlerinin de tüm yönleriyle değerlendirildiği toplantıda, Kobanê direnişinin Kürdistan halkının, bölge halklarının ve tüm özgür insanlığın direnişi olarak tanımlanıp selamlandı. PKK Merkez Komitesi, Kobanê’de yaşananın bölgesel ve küresel düzeyde bir karşı devrim ve devrim çatışması olduğu gerçeğini de vurguladı. Bu kutuplaşma içinde Kobanê direnişi ve Rojava özgürlük devriminin kendi etrafında küresel, demokrasi cephesi yarattığı gerçeğine de dikkat çekildi.
‘KOBANÊ DİRENİŞİ TEMELİNDE GÜNCEL SİYASAL ASKERİ DURUM ELE ALINDI’
PKK Merkez Komitesi ikinci olağan toplantısına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “PKK 11.Kongresi’nin görevlendirdiği Merkez Komitemizin ikinci olağan toplantısı 15-21 Ekim tarihinde başarıyla yapılmıştır. Kürdistan’ın dört bir yanında yürütülen devrimci direniş içinde her gün onlarca şehit ve yaralının verildiği bir ortamda gerçekleşen Merkez Komite toplantımız, 38 yoldaşın katılımıyla yedi gün boyunca her konuda kapsamlı tartışmalar yürütmüş ve kahraman şehitlerimizin amaçlarını başarmayı öngören tarihi öneme sahip yeni kararlar almıştır” dedi.
Merkez Komite toplantısının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın rapor niteliğindeki değerlendirmelerinin okunmasıyla başlandığı da belirtilen açıklamada, başta Genel Sekretarya olmak üzere tüm merkezi komitelerin ve PAJK ile Komalên Ciwan Koordinasyonlarının sunduğu çalışma raporları temelinde ideolojik, siyasi ve örgütsel-yönetimsel durumun çok yönlü ve derinlikli bir biçimde tartışmaya tabi tutulduğu ifade edildi.
“Özgürlük Hareketimizin karşı karşıya bulunduğu tüm sorunları ve çözüm yollarını tartışan toplantımız, her konuda önemli ve uygulanabilir sonuçlara ulaşmıştır” denilen açıklamada, Merkez Komite toplantısının her şeyden önce Kobanê direnişi temelinde güncel siyasal ve askeri durumu tartışarak ciddi değerlendirmelere ve kararlara ulaşmayı başardığı da belirtildi.
‘DAİŞ’İN KOBANÊ’DE ODAKLANMA NEDENLERİ TÜM YÖNLERİYLE DEĞERLENDİRİLDİ’
“Bölgemizde yaşanan Üçüncü Dünya Savaşının faşist IŞİD saldırıları temelinde ülkemiz Kürdistan’da odaklandığı ve Kürdistan ile Ortadoğu’da devrimci durumun yaşandığı tespitini yaparak, bu durumu değerlendirmek üzere her alanda devrimci-demokratik mücadeleyi yükseltmeyi önemli ve gerekli görmüş, bu çerçevede başta gençler ve kadınlar olmak üzere tüm ezilen kesimleri özgürlük ve demokrasi mücadelesini daha da geliştirmeye çağırmıştır” denildi.
PKK Merkez Komite toplantısında faşist DAİŞ saldırılarının Kobanê’de odaklanma nedenlerinin tüm yönleriyle değerlendirildiği de belirtilen açıklamada, “Kobanê direnişini Kürdistan halkının, bölge halklarının ve tüm özgür insanlığın direnişi olarak tanımlayıp selamlamıştır. Kobanê’den Şengal’e ve Kerkük’e kadar uzanan hatta gelişen demokratik direnişteki öncü rolüne dikkat çekerek, partimizin Kürdistan Özgürlük Devriminde olduğu kadar Ortadoğu Demokratik Devriminde de öncü ve vazgeçilmez bir güç haline gelmiş olduğu gerçeğini vurgulamıştır.
Kobanê’de yaşananın bölgesel ve küresel düzeyde bir karşı devrim ve devrim çatışması olduğu gerçeğini vurgulayan toplantımız, bu temelde gerçekleşen kutuplaşma içinde Kobanê Direnişi ve Rojava Özgürlük Devriminin kendi etrafında bir küresel demokrasi cephesi yaratmakta olduğu gerçeğine dikkat çekmiş ve bunu önemsemiştir. Tetikçi konumundaki IŞİD adlı faşist çetenin arkasında küresel kapitalist modernite güçleri ile bölgesel ve yerel düzeydeki ulus-devletçi statükocu gericiliğin varlığına vurgu yapan toplantımız, bu temelde bölgesel ve küresel düzeyde tüm özgürlükçü, demokratik ve sosyalist güçleri Kobanê Direnişi ve Rojava Devrimi etrafında daha çok birleşmeye ve bu özgürlük kıvılcımını daha güçlü sahiplenmeye ve savunmaya çağırmıştır” denildi.
Günümüzde özgür insanlığın umudu ve heyecanı konumunda olan Kobanê direnişinin kırılmamasının, Rojava Özgürlük Devrimi’nin boğulmaması gerektiğine de toplantıda dikkat çekildiği vurgulanan açıklamada, Kobanê direnişinin kesin zafere ulaşması ve Rojava Devrimi’nin derinleşerek sürmesi için ne gerekiyorsa onun yapılmasının hayati öneme sahip olduğu da belirtildi.
“Önder Abdullah Öcalan’ın demokratik modernite çizgisinin ve demokratik ulus sisteminin öncü uygulaması olan Rojava Devrimi’nin bu temelde sürekli güçlendirilmesi ve derinleştirilmesi için gereken her türlü çalışmanın yapılmasını gerekli görmüştür” denilen açıklamada, demokratik komünal yaşamın ve topluma dayalı öz savunmanın esas alınması temelinde tüm boyutlardaki demokratik ulus inşasının savaşan halk gerçekliği tarzında gerçekleştirilmesini tarihi görev olarak belirlediği de belirtildi.
Kobanê direnişi ile Rojava Devrimi’nin Kürdistan’ın diğer parçalarındaki Kürt halkı üzerinde yarattığı derin etkinin de değerlendirilerek önemli sonuçlara ulaşıldığı vurgulanan açıklama şöyle devam etti: “Bu çerçevede, özellikle 6-8 Ekim tarihleri arasında Kürdistan’ın Bakur parçasında yaşanan sarsıcı olayları değerlendirmiş, bu konuda AKP’nin izlediği çözümsüz ve oyalayıcı politikalarla faşist IŞİD çetelerine verdiği desteğin Kürt toplumunda ne kadar derin bir öfkeye ve tepkiye yol açtığını ortaya koymuştur. Yine yaklaşık iki yıldır Önder Abdullah Öcalan’ın büyük bir sabır ve çabayla yürüttüğü Demokratik Çözüm Sürecine AKP Hükümetinin gösterdiği ciddiyetsiz ve oyalayıcı yaklaşımı değerlendirerek, bu temelde AKP’nin süreci çoktan bitirdiğine dikkat çekmiş ve somut pratik adımlar atılmadıkça Hareketimiz için artık böyle bir süreçten söz edilemeyeceğini vurgulamıştır.
‘BUNDAN SONRA ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ DAHA DA GELİŞTİRİLMELİ’
Merkez Komite toplantımız, son serhildan da içinde olmak üzere Bakurê Kürdistan halkımızın geliştirdiği özgürlük mücadelesini ve bunun tüm Kürdistan parçaları açısından taşıdığı belirleyici önemi derinliğine değerlendirmiştir. Yirmi beş yıllık bu kahramanca mücadeleyi selamlarken, yaratılan büyük birikimin Türkiye toplumu ile birlikte ortak bir demokrasi hareketinde birleştirilmesinin büyük tarihi önemine vurgu yapmıştır. PKK’nin her zaman Kürdistan’ın tüm yurtsever güçlerinin demokratik birliğinden yana olduğunu, bu çerçevede hiç kimseyle silahlı çatışma siyasetinin olmadığını, bu yönlü iddiaların maksatlı ve partimizi karalamaya dönük iftiralardan ibaret olduğunu vurgulamıştır. Bu temelde Kürdistan’ın tüm yurtsever güçleri ile Türkiye’nin demokratik güçlerini birliğe ve AKP iktidarına karşı demokrasi mücadelesini geliştirmeye çağırmıştır.
Şimdiye kadar Bakurê Kürdistan’da yürütülen özgürlük mücadelesinin tarihi önemine dikkat çeken toplantımız, Önder Abdullah Öcalan’ın ‘Büyük mücadele esas şimdi başlıyor’ tespiti temelinde bundan sonra özgürlük mücadelesinin çok daha fazla geliştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu konuda özellikle kanton tarzı çalışma ve örgütlenmenin önemi üzerinde durmuş, bu temelde tüm boyutlarıyla demokratik ulus inşasının geliştirilmesini ve öz savunma temelinde de korunmasını gerekli görmüştür. Başta gençler ve kadınlar olmak üzere tüm halkımızı dönemin doğru eylem çizgisi temelinde aktif pratikleşmeye, bu temelde gerillayı ve serhildanı büyütmeye ve sonuç alıcı kılmaya çağırmıştır.”
‘GERİLLA ŞENGAL’DE TARİHİ TUTUM GÖSTERDİ’
PKK Merkez Komite toplantısında gerilla güçlerinin Şengal’deki Êzîdî Kürt halkına yönelik başvurulan soykırımı önleme ve faşist DAİŞ saldırıları karşısında Güney Kürdistan halkını savunmada gösterdiği tarihi tutum üzerinde de özel olarak durulduğu belirtildi.
Güney Kürdistan’da geliştirilen demokratik toplum hareketinin önemine dikkat çekilen toplantıda, bunu hızla geliştirmeyi gerekli görürken, aynı zamanda Kürt Ulusal Kongresi’ni toplamanın tarihi önemini, bunun zemininin daha da elverişli hale geldiğine ve bu çerçevede Kürt savunma güçlerinin ortak komutanlıkta birleşmesinin artık ertelenemez bir görev halini aldığına da vurgu yaptı.
“Tüm parçalardaki Kürdistan halkının çıkarına olacak bu adımların atılması için bütün Kürdistanî parti ve örgütleri birlik çalışmalarını geliştirmeye ve sonuca ulaştırmaya çağırmıştır.
‘ROJHİLAT’TA KANTON TARZI ÇALIŞMANIN GELİŞTİRİLMESİ ÖNEMLİ’
Toplantımız İran’ın Ortadoğu’da oynadığı rol ve Doğu Kürdistan’daki gelişmeler üzerinde de önemle durmuştur. Özellikle Rojhilat halkımızın Kobanê direnişini desteklemek üzere geliştirdiği serhildanları selamlarken, demokratik modernite çizgisinde kanton tarzı çalışmanın bu parçada da geliştirilmesinin gereği ve önemine vurgu yapmıştır. İran rejiminin saldırıları karşısında etkin misilleme hakkını kullanma temelinde İran ile mevcut çatışmasızlığın sürdürülmesinin önemli olduğunu, bu çerçevede ideolojik, siyasi ve toplumsal örgütlenme çalışmalarına önem verilmesi gerektiğini değerlendirmiştir” diye devam eden açıklamada, PKK Merkez Komite toplantısında Ortadoğu’da yaşanan Üçüncü Dünya Savaşı’nın yayılarak süreceği tespitinin yapıldığı, Kürdistan’ın her alanındaki devrimci çalışmanın öz savunmayı örgütleme ve savaşan halk gerçekliğini yaratma temelinde yürütülmesinin ve bu temelde gerillanın büyütülmesinin tarihi öneme sahip olduğunun görüldüğü de ifade edildi.
Demokratik modernite çizgisinde demokratik ulus inşasının mutlaka öz savunma temelinde yapılması gerektiğinin de vurgulandığı ifade edilen açıklamada “Bununla birlikte IŞİD gibi sapkın güçlere karşı mücadelenin bir gereği olarak, iktidarcı ve devletçi İslam’a karşı demokratik kültürel İslam çizgisinde yoğun bir ideolojik mücadelenin geliştirilmesini ve bu temelde Mezopotamya inançlar, dinler ve mezhepler konferansını toplayarak demokratik kardeşçe yaşam zemininin güçlendirilmesini kararlaştırmıştır.
Bütün bu siyasi ve askeri çalışmaların ancak sağlam bir ideolojik ve örgütsel parti öncülüğüyle başarılabileceğini çok iyi bilen Merkez Komitemiz, yaptığı son toplantısında gereken ideolojik ve örgütsel öncülüğü yeterli hale getirme çalışmasını kendisinden başlatma kararına ulaşmıştır. Böylece derin bir eleştirel ve özeleştirel yaklaşım temelinde partinin ideolojik çalışmasını ve yürüttüğü ideolojik mücadelenin durumunu değerlendirmiştir. Her türlü parti dışı anlayış ve tutumu eleştirip mahkum ederken, demokratik sosyalizm çizgisinde yoğun bir ideolojik mücadele verilmesini, Önder Abdullah Öcalan’ın görüşlerinin daha geniş yayılabilmesi için Savunmaların tercüme ve dağıtım çalışmalarının daha yoğun ve örgütlü yapılmasını, teorik çalışmanın, propaganda ve ajitasyonun, kadro ve halk eğitiminin, edebiyat ve sanat faaliyetlerinin toplumsal bir kültür devrimini gerçekleştirecek düzeyde yürütülmesini karar altına almıştır” denildi.
Açıklamada PKK Merkez Komitesi toplantısında örgütsel çalışmalar ve yönetim gerçeği üzerine de yoğunca tartışmalar yürütüldüğü, PKK’nin komite ve temsilciliklerinin durumu, KCK sisteminin örgütlenme düzeyi ve mevcut yönetim tarzının yaşadığı sorunları çok yönlü değerlendirdiği belirtildi.
“Bize enerji kaybettiren ve yürüttüğümüz çalışmaların sonuçlarını tümüyle toparlamamızı engelleyen parçalı ve etkisiz örgütlenme ve yönetim duruşunu sistem, anlayış ve tarz düzeyinde düzeltmeyi gerekli görmüştür” denilen açıklamada, bu temelde PKK komite ve temsilciliklerin her düzeyde örgütlenmesi, PKK-KCK ilişkilerinin birbirini tamamlayacak, güçlendirecek tarzda düzenlenmesi ve KCK’nin tüm toplumu içine alacak bir örütsel yapıya kavuşturulmasının kararlaştırıldığı da vurgulandı.
“Yine kadın ve gençlik öncülüğünün her düzeyde gerçekleşmesi için yönetimlerde kadın ve gençlik örgütlerine her düzeyde ve daha çok yer verilmesini gerekli görmüştür” denilen açıklamada şunlara dikkat çekildi: “Toplantımız, kadın özgürlük çizgisini esas alan partimizin bu temelde geliştirdiği eş başkanlık sistemini uygulamada yaşanan sorunları değerlendirerek, ideolojik içeriğe sahip olan bu sistemin Apocu çizgide başarıyla uygulanır hale getirilmesini tarihi önemde görmüştür. Bütün yönetimler düzeyinde derin eleştirel ve özeleştirel yaklaşım göstererek Önder Abdullah Öcalan’ın yönetim tarzında birleşilmesini ve bu temelde yönetimden başlayarak ideolojik-örgütsel öncülüğün güçlendirilip yeterli hale getirilmesini önemli bulmuştur. Bu temelde tarihi öneme sahip kararlar alan toplantımız, kısmi bir görev düzenlemesi yaparak başarıyla tamamlanmıştır.
Merkez Komite toplantımız, demokratik sosyalizm çizgisinde parti örgütlülüğünü geliştirme ve öncülüğü güçlendirme, KCK sistemini örgütleme ve demokratik ulusu tüm boyutlarda inşa etme, daha etkili, bütünlüklü ve sonuç alıcı yönetim tarzına ulaşma ve bu temelde Önderlik ve Şehitler çizgisinde başta Kobanê Direnişi olmak üzere Kürdistan Özgürlük Devrimini zafere taşıma çağrısıdır!”