PKK’nin varlığı Êzidî halkının özgürlük teminatıdır
Şengal’deki HPG güçlerinin komutanlarından Egîd Kelar, bölgedeki varlıklarının Êzidî halkının özgürlüğünün teminatı olduğunu söyledi.
Şengal’deki HPG güçlerinin komutanlarından Egîd Kelar, bölgedeki varlıklarının Êzidî halkının özgürlüğünün teminatı olduğunu söyledi.
KDP güçlerinin Şengal’de provokasyon saldırıları ve silah sevkiyatını artırmasının ardından bölgede gerginlik sürüyor. Bölgedeki HPG komutanlarından Egîd Kelar, Xanêsor saldırısını Türkiye’nin planladığını ifade ederek Ankara’nın KDP’nin eliyle bölgedeki planlarını hayata geçirmek istediğini söyledi. Kelar, kendilerinin Şengal’de Êzidî halkının özgürlüğünün teminatı olduğunu belirtti.
ŞENGAL’DEKİ PLAN TÜRKİYE-KDP’NİN PARÇASI OLDUĞU SÜNNİ CEPHENİN PLANIDIR
Kelar; Musul, Telafer ve Şengal’in DAİŞ’e teslim edilmesi planının 2013-14 yıllarında Katar’da yapılan toplantılarda alındığını ifade ederek Türkiye ve KDP’nin de bunun bir parçası olduğunu belirtti. Türkiye’nin sürekli DAİŞ, El Nusra ve Ahrar El-Şam çetelerine destek verdiğini ve bu güçlerin yayılması için anlaşmalar yaptığını ifade eden Kelar, Telafer ve Şengal’in çatışmasız DAİŞ’e verilmesini buna bağladı.
Kobanê direnişinin bu güçlerin birçok hesabını bozduğunu ifade eden Kelar, YPG’nin başarısının yeni bir dönemin kapısını ardına kadar açtığını kaydetti. Şengal’deki direnişin ardından buranın da kurtartıldığını ifade eden Kevlar, bu başarılarda Kürt ittifakın rolü olduğunu ve tarihte bir ilki teşkil ettiğini vurguladı.
AKP DAİŞ İLE BAŞARAMADIĞINI DİĞER GÜÇLERLE BAŞARMAYA ÇALIŞIYOR
“Son dönemlerde Türkler tekrar eski politikalarına döndüler. Sünni Kürtlere özellikle de KDP ve ona yakın güçleri Arap ve Türkmenlerin bir bölümünü kendisine bağlayıp DAIŞ ile başaramadığı hedeflerine bu güçler üzerinden ulaşmak istiyor. Şengal’in kurtarılmasında PKK’nin oynadığı rol bilinmesine rağmen bugün inkâr ediliyor. Hatta PKK’nin çıkması gerekiyor diyorlar. YPG, Rakka operasyonunu başlatmak istiyor ama Türkler engellemek için her şeyi yapıyorlar. Çünkü eski planlamalarında ısrarlıdırlar” diyen Kelar devamla şunları kaydetti: “Roj peşmergelerinin fikir babası Davutoğlu’ydu. Başika’da önce bunları eğittiler sonra Heşdi Vatani diye Araplardan oluşan bir güç eğittiler. Sonra da KDP peşmergelerini eğittiler. Kime karşı eğittiler, Kürtlere karşı eğittiler. Çünkü Xanêsor saldırısının böyle bir geçmişi vardır. Ne yapmak istediler daha önce YBŞ/YJŞ güçleri tarafından kurtarılan Xanêsor’a saldırıp oradan Rojava’ya geçmek istediler. Zaten her yerde söyleniyor işte peşmerge kılığına girmiş Türk askerleri Şengal’e, Qandil’e, Kerkük’e ya da Rojava’ya girecek. Yani böyle toplumsal bir algı oluşmuş bile. KDP’nin Türklerle kurduğu ilişkinin düzeyini ortaya koyar. Xanêsor saldırısını esas planlayanların Türkler olduğunu olaylara hâkim herkes iyi bilir. Peşmerge piyon olarak kullanıldı ama Kürt güçleri buna fırsat vermedi ve Kürdistan’ın bir sömürge savaşının parçası olmasına asla müsaade etmez.”
SON SALDIRILAR GERİLLA TAKTİKLERİYLE BOŞA ÇIKARILDI
Türk devletinin son hava saldırılarının esas hedefinin Rojava olduğunu ifade eden Kelar “Belki bizim de bazı noktalarımız hedef alındı ama esas hedef Rojava’ydı ve bunda büyük devletlerin de rolleri vardı. Yoksa hem ABD hem de Rusya’nın çok sert tepki vermesi gerekiyordu. Fakat tavırlarından anlaşıldığı kadar bunda paylarının var olduğunu gösteriyor. Rojava halkının istediği uçuşa yasaklama kararını desteklemeleri gerekiyor. Çünkü Türkler hala eski hayallerinden vazgeçmiş değildir ve her zaman karışıklıklar çıkarabilirler” dedi.
Türk devletinin son saldırılarını gerilla taktikleriyle boşa çıkardıklarını ifade eden Kelar, KDP’nin saldırı sonrasındaki dilinin Türk devletinin dili olduğunu ve ona hizmet ettiğini dile getirdi. Kelar buna karşı halkın işgalci güçlere karşı tepkisinin büyük olduğu da vurguladı.
Kelar, şehitlerin öncülüğünde mücadeleye devam edeceklerini de kaydederek “tabi Şengal’de de çok değerli şehitler verdik ve tüm şehitlerin de tek amaçları vardı: Êzidî toplumunu ve Ezidxan’ı özgürleştirmekti ve bu amaçlarını gerçekleştirmek bizim görevimiz ve sözümüzdür” dedi.