PKK ve PAJK’lı tutsaklar Batı Kürdistan’da halkın ciddi saðlık ve gıda sorunuyla karşı karşıya bulunduðuna dikkat çekerek acil yardım kampanyası başlattıklarını duyurdu. Kürt halkına da kitlesel yardım kampanyaları düzenlemeye çaðıran tutsaklar Güney Kürdistan hükümetinden de sınır kapılarını açması, ambargoyu kaldırmasını istedi.

Türkiye cezaevlerinde bulunan PKK ve PAJK’lı tutsaklar adına Deniz Kaya tarafından yapılan yazılı açıklamada, kanser nedeniyle yaşamını yitiren ve bugün son yolculuðuna uðurlanan KADEP Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi için başsaðlıðı dilendi.

“Bütün ömrü boyunca Kürt halkının haklı davası için mücadele ile geçen, bunun için işkence gören, zindanlara atılan, her türlü haksızlık ve hakarete uðrayan, ancak halkımızın haklı mücadelesinde yer almaktan hiçbir zaman geri durmayan, deðerli insan, büyük Kürt ve Kürdistan yurtseveri Sayın Şerafettin elçi’nin vefatını büyük bir üzüntüyle öðrenmiş bulunuyoruz” denilen açıklamada, Elçi ailesi başta olmak üzere Kürdistan halkına ve dostlarına başsaðlıðı dileðinde bulunuldu.

Açıklamada devamla Batı Kürdistan’da halkın ciddi saðlık ve gıda sorunuyla yüzyüze bulunduðuna da dikkat çekildi.

“Eðer Batı Kürdistan’da bulunan halkımıza acil yardım gitmezse, çok yakında telafisi mümkün olmayan felaketlerle yüz yüze gelecektir” denilen açıklamada Kürt halkına da kitlesel yardım kampanyaları düzenlenmesi çaðrısında bulunuldu.

Açıklama şöyle devam etti:

“Tüm halkımızı ve halkımızın dostlarını batı Kürdistan halkı ile acil dayanışmaya; bunun için kitlesel yardım kampanyaları düzenlemeye çaðırıyoruz. Bizler cezaevinde bulunan tüm PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar olarak; bu kampanyanın startını veriyoruz. Her cezaevi kendi imkânlarına göre bu yardım kampanyasına katılacak ve batı Kürdistan (Rojava) halkımızı yalnız bırakmayacaktır. Rojava halkı için Bolu Cezaevindeki tutsaklar kendi aralarında 2 bin tl, Midyat Cezaevi’ndeki tutsaklar ise bin tl topladı. Tüm ailelerimizi de bu kampanyada aktif rol almaya, bunun için çalışmaya çaðırıyoruz.”

Açıklamanın devamında ise, “Güney Kürdistan hükümeti ve Sayın Barzani’ye açık mektubumuzdur” başlıðıyla Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’ye şu çaðrıda bulunuldu:

“Sayın Barzani; Batı Kürdistan (Rojava) Kürdistan’ın bir parçasıdır, bu parçada yaşayan halkımız tüm tarihleri boyunca, Kürdistan’ın tüm parçalarında gelişen devrimlere ve mücadelelere kanlarıyla, canlarıyla katılmış, her türlü fedakârlıðı göstermekten kaçınmamışlardır.

Bu gün Batı Kürdistan’da bir devrim yaşanmaktadır. Bu parçadaki halkımız, Baas rejimini topraklarından kovarak buraları özgürleştirmiş, Türk devletinin paralı çetelerine karşı, topraðını korumuş-korumaya devam ederek, özgürlüðünü inşa etmektedir.

Sayın Barzani; devrim zamanları, kardeşliðe en çok ihtiyaç duyulan zamanlardır. Devrim zamanlarında verilen-verilecek destek, kardeş olup-olmadıðımızı da gösteren en büyük işarettir.

Sayın Barzani; şimdi Kürdistan’ın tüm parçalarında yaşayan Kürdistanlıların kardeşliklerini gösterme ve Rojava devrimine destek olma zamanı.

Sayın Barzani; şimdi herkes için, tüm Kürt ve Kürdistanlılar gibi sizler içinde Rojava halkı ile kardeş olduðunuzu ve devrime destek sunduðunuzu gösterme zamanı.

Kapatılan sınır kapılarını açın, Batı Kürdistan halkına insani yardımların ulaştırılması için hükümetiniz tarafından uygulanan ambargoyu kaldırın, Rojava devriminin ezilmesi için uðraşan Türk ve Baas sömürgeciliðinin-bu devletlerin paralı çetelerinin oyunlarına-komplolarına izin vermeyin. Unutmayın ki, Rojava devriminin ezilmesi, güney, kuzey, doðu özcesi Kürdistan’ın tüm parçaları için tehlike demektir.

Sayın Barzani; sizlere bu mektubu, tutsak bulunduðumuz Türkiye zindanlarından yazıyoruz. Umuyoruz ve diliyoruz ki, bu mektubumuz sizlere ulaşır, ve Batı Kürdistanlı kardeşlerimizin yardım çıðlıklarını duyarak, bir an önce gerekenleri yaparsınız.”