PKK yasağı Almanya’nın samimiyet sınavıdır!
PKK yasağı Almanya’nın samimiyet sınavıdır!
PKK yasağı Almanya’nın samimiyet sınavıdır!
20. yılını dolduran PKK yasağını kaldırması için Alman hükümetine çağrılar sürüyor. Milletvekili Ulla Jelpke “Federal hükümet Kürt barışındaki samimiyetini bu anlamsız kararı kaldırarak göstermeli” çağrısını yaparken, Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. Werner Ruf ise “PKK’ye yapıştırılan ‘terörist’ etiketi tamamen siyasi bir karar ve etik değil” dedi.
Almanya’da 26 Kasım 1993 günü yürürlüğe giren özel genelgeyle başlayan PKK yasağı bu yıl 20. yılını dolduruyor. Kürdistan’daki savaşta Almanya’yı bir taraf haline getiren yasağın kalkması için Alman sivil toplum kuruluşları, insan hakları savunucuları ve Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar 16 Kasım 2013 günü başkent Berlin’de bir araya gelerek, federal hükümete önemli mesajlar vermişti.
Başta ülkede yaşayan Kürdistanlılar ve dostları olmak üzere onbinlerce insanın dile getirdiği “PKK yasağı kalksın” talebine çok sayıda parlamenter, bilim insanı ve insan hakları savunucusu destek veriyor. ANF’ye konuşan Kürdistan ve Almanya’da yaşayan Kürtlere duyarlı siyasi gözlemciler ise Cumartesi günü gerçekleşen “Barış sürecine destek verilsin, PKK yasağı kalksın” gösterisinin ardından “Artık top federal hükümette” diyor.
‘YASAĞIN HİÇ BİR DAYANAĞI YOK’
Yasağın Türkiye’nin talebi üzerine hayata geçirildiğini hatırlatan Sol Parti İçişleri Sözcüsü milletvekili Ulla Jelpke, Almanya’nın bu kararla bir taraf haline dönüştüğünü söyledi. Cumartesi günü binlerce göstericinin demokratik ve barışçıl şekilde dile getirdiği ‘Yasak kalksın’ talebine federal hükümetin olumlu yanıtın vermesini isteyen Jelpke “Almanya eğer gerçekten Kürdistan’daki barıştan yanaysa o zaman derhal bu anlamsız yasağı kaldırmalı” dedi.
Yasağın kalkması halinde PKK ile yürütülen barış ve çözüm görüşmeleri konusunda Almanya’dan Türk hükümetine önemli bir mesaj gideceğini belirten Jelpke “PKK yasağının kalkması, Türkiye’nin PKK ile yapılan görüşmeleri ciddiye alması anlamına gelecektir. Aksi durumu ise Almanya’nın bu sürece köstek olduğu şeklinde okuyabiliriz” diye konuştu.
‘ÖZGÜRLÜK HAREKETLERİNE YAKLAŞIM ETİK DEĞİL’
Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. Werner Ruf ise Almanya’nın dünya barışındaki sorumluluklarına dikkat çekerek, Berlin hükümetine “Bu sorumluluklarını Kürdistan sorunu için de yerine getir” çağrısı yaptı. Almanya’nın Kürtlerin özgürlük taleplerine doğru yaklaşması gerektiğini belirten Alman bilim insanı “Ancak maalesef özgürlük hareketleri siyasi çıkarlara göre ele alınıyor, kimine ‘terörist’ kimine de ‘dost’ etiketi yapıştırılıyor” diye konuştu.
Almanya ve Avrupa Birliği’nin PKK’ye yapıştırdığı ‘terörist’ etiketinin de böyle bir yaklaşım sonucu ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Werner Ruf “Avrupa’nın bu tavrı etik değil ve bir an önce bu karar gözden geçirilmeli” diye konuştu. Dünya barışı ve Ortadoğu’daki siyasi-toplumsal konularda yaptığı araştırmalarla tanınan Prof. Dr. Ruf devamla şu çağrıyı yaptı:
“Almanya var olan, göz önünde olan bir şeyi yasaklayarak çözemez. Öcalan ve PKK yıllardır siyasi bir çözümden olduğunu söylüyor, şimdiye kadar birçok kez ateşkesler ilan ettiler, pratik adımlar attılar. Ayrıca Türk hükümetinin çözüm için PKK ve Öcalan’la görüştüğü, diyaloğa geçtiği, müzakere ettiği bir dönemde bu hareketi yasaklamanın anlamı yoktur.”
“PKK’NİN YASAKLA BİTİRİLMEYECEĞİNİ GÖRDÜK’
Kürdistan ile Dayanışma Komitesi sözcüsü Dr. Nick Brauns ise Cumartesi gerçekleşecek gösteride bir özgürlük hareketinin yasak ve baskıyla bitirilmeyeceğine şahit olduklarını söyledi. “Barış sürecine destek verilsin, PKK yasağı kalksın” gösterisinde federal hükümete çok önemli mesajlar gönderildiğini vurgulayan gazeteci-yazar Dr. Brauns “Bütün baskı, korkutma, sindirme ve kriminalize etme politikalarına rağmen PKK yasağına tepkinin 1993 yılından çok daha fazla olduğunu gördük” diye konuştu.
‘ALMANYA ÖCALAN GERÇEĞİNİ GÖRMELİ’
Alman polisinin Öcalan’ın posterlerinin peşine düştüğü bir dönemde Türk hükümetinin Öcalan ile barış müzakereleri yaptığını belirten Dr. Brauns devamla şunları söyledi: “Ayrıca en son Ekim ayında Rojava’ya yaptığım ziyarette gördüm ki bütün daire, kurum ve asayiş binalarının duvarlarında Öcalan fotoğrafları var. Çünkü orada Kürt önderinin hayalleri gerçekleşiyor. Almanya da artık Öcalan gerçeğine, Öcalan’ın rolüne gözünü kapatamaz. Özellikle de Alman polisi Öcalan posterlerine gereken saygıyı göstermeli.”