PKK Yürütme Komitesi ‘Şubat ayı şehitleri’ni andı

PKK Yürütme Komitesi ‘Şubat ayı şehitleri’ni andı

PKK Yürütme Komitesi ‘Şubat ayı şehitleri’ne ilişkin yaptığı açıklamada, “Bugün Kobanê’de özgürlüğüne inadına bağlı yaşayan Kürtleri zafere götüren tüm şehitlerimizi anarken, şehitlerimizin etrafında bir ateş çemberi haline kendileri kenetleyerek getiren onların yakın takipçisi olan halkımızı-halklarımızı ve yoldaşlarını selamlıyoruz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan PKK Yürütme Komitesi, zulmetin dipsiz kuyusuna gömülmek istenen bir halkın kahraman ve fedakar evlatlarıyla özgür yaşama doğru yürüyüşünü gerçekleştiren ‘şehitlerin’ bugün Kürdistan’ın her alanında devrim yürüyüşünün yegane hakikatleri olduğunu kaydetti.

“Bu hakikatler varlığımızın temeli ve mücadelemizin yaşam bütünlüğüdür. Her devrimsel adım hakikatimiz olan özgür yaşama, özgür topluma ve özgürleşen Önderliğe doğrudur. Bu partimizin şehitlere olan bağlılığı olduğu kadar kahraman ve aziz şehitlerimizin önümüze koyduğu yüce bir amaçtır da. Ölümsüzlük amacın gerçekleşmesiyle mümkündür. Bugün Kobane ve Şengal’de yaşanan mücadele şehitlerimizin anlamı ve bu zaferi gerçekleştirenidir” denilen açıklamada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın anlam dünyasında kendisini bulan ve bu anlamda hiçbir engel tanımadan varmak isteyen ‘şehit ve önderlik’ çizgisine bağlılığın emsalinin Leyla Wali (Viyan) olduğu belirtildi.

Wali’den, “PKK’de en büyük eylem, sözüne sahip çıkmaktır. Bilin ki bir yerde söz anlamını yitiriyorsa orada gaflet, vicdansızlık ve ahlaki çöküntü vardır… Söz anlamını yitirdiğinde sıra eyleme gelir, her eylem de sözün yeniden anlam bulması ve özgürlük umudunun güçlendirilmesi içindir” alıntısının yapıldığı açıklamada “Özgürlükçü çizginin en ileri düzeyde önderlik takipçisi olmuştur. 2 Şubat 2006 yılında Haftanin alanında şehitleri kervanına katılan Viyan yoldaşımızı, ulusal harcın en güçlü temsilcisi olarak anarken mevsimin zemheri ayında şehit düşen tüm yoldaşlarımızı, yollarında yaşamsallaşarak anıyor, sonsuz bağlılık sözlerimizi yineliyoruz” dedi.

Kürdistan özgürlük mücadelesinin geliştiği ilk dönemlerde büyük emek, cesaret ve fedakarlıkla bugünlere varmasında büyük payları olan 1980’de yaşamını yitiren Abbas Doldur’un 1981 Şubat ayında Maraş-Pazarcık kırsalında Türk ordusunun hain pususu sonucunda yaşamını yitirdiğini belirtti.

“Aynı dönem Pazarcık’ın büyük şehitlerinden olan Battal Evsan yoldaşımız sömürgeciliğe karşı özgürlük mücadelesi içerisinde aktif yer alarak,1981 Şubat ayında sömürgeciliğin işgal güçleri ile girmiş olduğu çatışmada şehadete ulaşmıştır” denilen PKK Yürütme Komitesi açıklamasına feodal çitlerin kompradorlaşarak Kürt halkı üzerinde zulmün ve sömürünün temel zincirlerini olduğu bir dönemde aktif ve bilinçli yurtsever yapısıyla mücadele içerisinde aktif rol ayan Haydar Kandemir’in 1980 yılının Şubat ayında gerici-feodal güçler tarafından katledilmesini lanetledi.

PKK hareketiyle gelişen ulusal bilinçle özgürlük mücadelesi saflarına katılan Elbistanlı olan Mustafa Karabacak ve Mehmet Tahta’nın 1980 Şubat ayında sosyal-şoven güçlerinin Antep’te hain saldırısı sonucu yaşamını yitirdiği vurgulanan açıklamada, “Unutmayacağımızı bağlılıklarımızı yollarında yaşamsallaşarak gerçekleştireceğimizi belirtiyoruz.

Sosyal çevresinin koyu taassub yapısından sıyrılarak gelen Musa Durak yoldaş bulunduğu alandaki çalışma duruşundan ötürü ilkel milliyetçi çetelerin hedefi olmuş, 1980 Şubat ayında Amed’te pusuya düşürülerek şehit olmuştur.

Aydın-emekçi gençliğin emsallerinden olan Ömer Kaya yoldaş aktif propaganda faaliyetleri içerisinde bulunduğu Antep şehrinde sosyal şoven çevreler tarafından 1978 yılının Şubat ayında haince katledilişini lanetleyerek, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

İnançlı, kararlı ve fedakar kişiliğiyle mücadelemizin ideolojisini Amed şehrinde ilk sahiplenen kadrolar arasında bulunan Remzi Yalvaç yoldaş Şubat 1980’de sömürgeci işkenceciler tarafından göz altına alınmış ‘ser verip sır vermeyen’ duruşuyla direniş geleneğinin bir parçası olmuş ve düşman tarafından hunharca katledilişini unutmayacağımızı beliriyor ve şahadeti önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.

Açıklamada şunlara yer verildi: “Seyfeddin Kapçakın yoldaşın 16 Şubat 1992 yılında Nusaybin’e bağlı Qurdise köyünde şehitler kervanına katılışını;

18 Şubat 1992 yılında Amed’de gazetecilik görevi yaparken Jitem tarafından katledilerek şehit düşen Halit Güngen arkadaşı;

Zindan direnişçiliğinden dağ gerilla direnişçiliğine uzanan kahramanca bir hayatın sahibi olan Turçel – Remzi Çetinkaya yoldaşın 21 Şubat 1993 yılında yaşadığı şahadetini büyük bir saygıyla anıyoruz.

14 Şubat 1993 yılında teslimiyet çağrılarına direnişle cevap veren ve ölümsüzler kervanına katılan Cemal – Kasım Tokgöz ve Enver – Selahaddin Balta yoldaşların şahadetlerini;

5 Şubat 1998 yılında Amed’de şehit düşen Jir – Behçet Kayhan yoldaşı;

Mustafa Afrin yoldaşın Amed Kulp alanında Şubat 1998 yılındaki şahadeti;

1998 yılının Şubat ayında Kerboran kırsalında düşmanın askeri operasyonuyla bir grup arkadaşla birlikte şahadet tacını giyen Şahin Cizre – Fevzi Ok yoldaşı;

Xanekin doğumlu Renas arkadaşın 1999 yılı Şubat ayında Tahran’da yaşanan şahadetini;

3 Şubat 2008 tarihinde Bingöl’de Hozan – Cezayir Ok arkadaşımızın öncülüğünde şehit düşen tüm yoldaşları;

Sömürgeci egemen Türk devletinin büyük umutlarla başlattığı Zap operasyonunu, büyük direniş ve zengin gerilla taktikleriyle boşa çıkararak Kürt ulusal birliğine giden yolu döşeyen Zap Direnişinde 2008 Şubat’ında şehit düşen Ayhan (Gorse) – Ali Işık şahsında tüm Zap direnişçilerini saygıyla anıyoruz.

2012 yılında sömürgeci güçlerin katliamcı saldırılarına karşı kahramanca direnen Mahir – Haşim Kaya, Hamza Şırnak – Abdulmecit İke, Ronahi Murat-Gülnaz Ekinci, Şayan Cudi – Hevile İzer, Viyan – Ümran Balkan ve Felat – Behnam Azizivend yoldaşlarımız şahsında tüm 2012 şehitlerini anıyoruz.”

Şubat ayında yaşamını yitiren devrimciler şahsında Türkiye ve Kürdistan devrim şehitlerini anan PKK Yürütme Komitesi, bağlılığın bir gereği olarak her alanda ‘Özgür Önderlik ve Özgür toplum’ amacı önünde en gel olan sömürgeci ve soykırımcı sitemin tüm yapılarına karşı sonsuz bir mücatele azmi ile karşı durarak, demokratik kurtuluşu her alanda inşa etmenin gücünü ve iradesini “şehitlerin” mücadele gerçekliğinden aldıklarını belirtti. Bu gerçekliği yaşamsallaştırarak, zafere ulaştırma sözünü yineledi.

Açıklamada son olarak, “Bugün Kobanê’de özgürlüğüne inadına bağlı yaşayan Kürtleri zafere götüren tüm şehitlerimizi anarken, şehitlerimizin etrafında bir ateş çemberi haline kendileri kenetleyerek getiren onların yakın takipçisi olan halkımızı-halklarımızı ve yoldaşlarını selamlıyoruz.

Bir kere daha dile getiriyoruz ki; zafer mutlaka ama mutlaka özgürlük uğruna bir milim geri adım atmayarak gelecek aydın yarınlar için canlarına ortaya koyan özgürlüğe aşık ve sevdalı büyük devrim şehitlerimizin etrafında onların bize açtığı yolda yürümekten geçiyor” denildi.