Polis terörü engelli de tanımadı
Polis terörü engelli de tanımadı
Polis terörü engelli de tanımadı
Son 4 gündür yaşlı, genç, kadın demeden halkı coplayan, tazyikli su sıkan polisin, gaz bombası ve plastik mermiyle yaraladığı insanlar arasında sara hastası yüzde 44 engelli Hüseyin Daloğlu da vardı. Taksim Eğitim ve Araştırma hastanesine ilaç yazdırmaya giderken, önü çevik kuvvet ekipleri tarafından kesilen Daloğlu, engelli kartını gösterse de polis tarafından cama fırlatıldı. Sol koluna 43 dikiş atılan ve boynu zedelenen Daloğlu, “ Bu kadar insafsızlık görmedim” diye sitem etti.
Gezi Parkı direnişinin 18. gününde parka giren ve her yeri OHAL bölgesine dönüştüren polisler, önlerine kim gelirse darp etti. Adeta sokaklarda insan avına çıkan sivil polisler ve çevik kuvvet ekipleri, engelli yurttaşlara da acımadı.
BOYNUMDAN SIKARAK CAMA SOKTU
Hüseyin Daloğlu Cumartesi günü 10 günlük kızı ve kendisi için Taksim İlk Yardım Hastanesine ilaç yazdırmaya gittiğinde olacaklardan habersizdi. O sırada, polisin Gezi parkına müdahale edip her sokağa gaz bombası atmaya başladığını belirten Daloğlu, yaşadığı polis şiddetini şöyle anlattı: “Herkes kaçışmaya başladı. Ben ise olduğum yerde kendime gelmeye çalışırken, 10 kişilik çevik kuvvet ekibi beni tartaklayarak etrafımı sardı. Engelli kartımı göstererek Taksim İlk Yardıma ilaç yazdırmaya gittiğimi söyleyince, aralarından birisi bana çok ağır küfürler ederek boynumdan tutup yan tarafta bulunan dükkanın camına soktu. Yüzümü sol kolumla örttüğüm için kolum kanlar içinde kaldı. Orada olaya şahit olan insanlar polise tepki gösterip beni hemen Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüler. Acil bölümünde doktorlar kesilen koluma 43 dikiş attı, zedelenen boynum için ise boyunluk taktılar. Rapor yazarak hemen daha donanımlı olan Şişli Etfal Hastanesine gitmem gerektiğini söylediler.
POLİSLER RAPORUMU YIRTIP KÜFÜR ETTİLER
Cihangir’e doğru indiğimde bu kez insanların üzerine gaz bombaları yağdıran başka bir çevik kuvvet ekibiyle karşı karşıya geldim. Bana yaklaşarak burada ne işim olduğunu sordular. Başımdan geçenleri anlatıp raporu onlara uzattığımda raporu eline alan aralarından bir tanesi raporu yırtarak, ‘S…. Kime şikayet ediyorsan et yav…’ diye küfür etmeye başladı. İkinci kez darp edilmemek için hemen oradan kaçtım.”
Polisler hakkında şikayetçi olacağını vurgulayan Daloğlu, “ Onlara sara hastası olduğumu, hastaneye ilaç almaya gittiğimi söylememe rağmen beni darp ettiler. Bu kadar insafsızlık görmedim. Bunlar tamamen robotlaşmış. Bunlarda vicdanın v’si yok. Tek istediğim 10 günlük kızıma ve kendime ilaç yazdırmaktı” dedi.