Prof. Dr. Esack: Başkaları için ayağa kalkarak adalet sağlanır

Önemli İslami düşünürlerden Güney Afrikalı Prof. Dr. Esack, Demokratik İslam Kongresi toplantısına katıldı.

Önemli İslami düşünürlerden Güney Afrikalı Prof. Dr. Esack, Demokratik İslam Kongresi toplantısına katıldı. Esack konuşmasında, Erdoğan'a seslenerek, "Allah sizin mezheplerinizden Türk halkından, Türkiye devletinden, Müslümanlardan daha büyüktür. Siz Allah'ı mezhebinize, ulusunuza indiremezsiniz. Allah'ı, devletinizin ajanı olarak gösteremezsiniz" dedi. DTK Eş Sözcüsü Irmak ise "Zulüm ne kadar devam ederse direnmek de o kadar haktır. Direnmeye deam edeceğiz" dedi.
Demokratik İslam Kongresi'nin (DİK), İstanbul'daki 2. Genel Kurul Toplantısı, ikinci gününde. Kongre, farklı inanç temsilcilerinden önemli isimlerin katılımı ve katkıları ile sürüyor. Toplantının bugünkü ilk bölümünde İslami Kurtuluş Teolojisi'nin en önemli düşünürlerinden biri olan Güney Afrikalı Prof. Dr. Farid Esack konuştu. 

'SİZ İNSANLIK İÇİN BÜYÜTÜLDÜNÜZ'

Esacck, konuşmasında inançların ve kültürlerin dayanışması ile birlikteliğine vurgu yaptı. 'Allah'ın hiçbir etnik kimliği ayrıcalıklı olarak yaratmadığını, aslolanın ümmet olduğunu' söyleyen Esack, "Siz insanlık için büyütüldünüz. Bu sizin Türk olduğunuzla ilgili değildir. Allah da bunu benimsemez. Sizin tarihiniz iyi olabilir. Ama önemli olan tarih değil, bugün kendinizi nereye koyduğumuzdur" dedi. 
"İki şeye inanmalıyız. İlki Allah'a geri döneceğimizi ve ona hesap vereceğimizi bilmek" diyen Esack, "İkinci olarak ise birbirimizle nasıl iletişim kurduğumuzun hesabını vereceğiz" diye ekledi.

'BAŞKALARI İÇİN AYAĞA KALKILMALI'

Esack, şu hususlara dikkat çekti:
"Allah hepimizi yarattığında ruhu hepimize yansıdı. Kimliğiniz ne olursa olsun siz insansınız ve hepimiz içimizde Allah'ın ruhunu, onurunu taşırız. Bu kutsaldır. Biz onu koruyup, sahip çıkmalıyız. İnsanlar alıkonulduğunda, hapse atıldığında, ana dilimizde konuşamadığımızda, kendi çocuklarımıza kendi dilimizi öğretemediğimizde, güçlüler bizim insanlık onurumuzu tanımadığında bu bizim insanlık onurumuza karşı yapılır ve biz buna karşı çıkmalıyız.
İnsan hakları söz konusu olduğunda Türk, Kürt, siyah ya da beyaz olmak ayrıcalık değildir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız ve Adem topraktan yapılmıştır. Zaman gelecek Allah bize soracak, 'Ben size onur verdim. Neden insanların onurunuzu ezmesine izin verdiniz. Neden güçlülerin daha fazla para kazanması için dünyayı yok etmesine izin verdiniz?' diye soracak. Çünkü dünya kutsaldır ve kendi haklarınızı ayağa kalkmak önemlidir. Ama sizin için daha önemli olan şey başkaları için ayağa kalkmaktır. Biz işte ancak böyle adalete bağlı kalabiliriz."

ERDOĞAN'A SESLENDİ

Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Esack, şöyle devam etti:
"Bankalarla, ezdiği insanlarla güçlü bir Türkiye istiyorsa, ben öyle bir Türkiye istemiyorum. Müslümanlara böyle örnek olmasını istemiyorum.
İnsanlığın bu dünyadan başka bir evi olmadı. Bu yüzden bu dünyayı korumak bizim sorumluluğumuz. Bu yüzden hükümetler insanların sesini dinlemelidirler. Dünyadaki sorunlar Erdoğan ve partisinden daha büyük. Bu nedenle kolonyalizm ve emperyalizme karşı daha dayanışmayı daha da büyütmeliyiz. Bizimle aynı inancı paylaşmayan insanlarla tanışacağız. Ancak onlarla dayanışırsak, gerçek anlamda özgürleşeceğiz. Allah sizin mezheplerinizden Türk halkından, Türkiye devletinden, Müslümanlardan daha büyüktür. Siz Allah'ı mezhebinize, ulusunuza indiremezsiniz. Allah'ı devletinizin ajanı olarak gösteremezsiniz. Bu sizin insanlara, kendi çocuklarınıza karşı sorumluluğunuzdur.
Tek bir peygamber bu dünyaya gelip de nasıl güçlü olabilirim sorusunu sormadı. Daha iyi bir dünya yaratmak için ne yapabilirim, insanlar arasındaki dayanışmayı nasıl güçlendirebilirim diye sordular ve adil bir toplum yaratmak için çalıştılar. 'Erkek olarak kadınla, daha beyaz tenli bir insan olarak daha koyu tenli bir insanla nasıl iletişim kuracağım?' Bunu sormamız lazım. Bu yüzden yeni bir ümmet mücadelesi her birimizde bireysel ve toplumsal olarak başlamalı."

IRMAK: KAPİTALİST MODERNİTE HER ŞEYİ NESNELEŞTİRİYOR

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Sözcüsü Selma Irmak ise Kürtçe konuşmasında, toplumsal barışın ancak toplumsal ittifakla gelişebileceğini söyledi. Toplumun yüzyıllardır kaos içinde olduğunu vurgulayan Irmak, "Bugün her şey kapitalist modernitenin gölgesi altında yürütülüyor. Kapitalist modernite her şeyi nesneleştiriyor, maneviyatımızı ve ruhumuzu da nesneleştiriyor" dedi.
Irmak, konuşmasında Kürt şair, tarihçi ve yazar Cegerxwîn'in "Eger hûn nebin yek, Hûnê herin yek bi yek' (Eğer birlik olmazsanız tek tek giderseniz) sözlerini de hatırlatarak dayanışma vurgusu yaptı. 
Yine İslamiyet'in en büyük komünalizm olduğunu söyleyen Irmak, demokratik İslam'ın ruhunu toplumsal eşitlik ve barışa dayandırılarak DAİŞ gibi gerici güçlere cevap olunabileceğini kaydetti.

'DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Irmak, AKP'nin Kuzey Kürdistan'daki katliamlarını da hatırlatarak, yasağın sürdüğü Silopi'de dün de iki çocuğun katledildiğini söyledi. Kürdistan'ın yüzleri kapalı özel harekat timlerinin işgali altında bulunduğuna dikkat çeken Irmak, "10 bin asker şuan Cizre ve Silopi'de. Başbakan, 'mahalle mahalle, ev ev temizlik yapacağız' diyor, bu ne anlama geliyor" diye sorarak Kürt halkının demokratik bir yaşam için mücadele ettiğini vurguladı. Irmak, "Kürtler sadece kendileri için değil, Türkiye halkları için de bunu istiyorlar. Konya'da, Maraş'ta, Kayseri'de halk kendi meclislerini kursun, Ankara'dan yönetilmesin istiyorlar. Ortak bir yaşam kurmak istiyorlar" diye konuştu.
Irmak, "Zulüm ne kadar devam ederse direnmek de o kadar haktır" derken, on binlerce asker ve polisin saldırısı altında direnişi sürdüren Kürdistan halkını selamladı. Irmak, "Dün olduğu gibi bugün de direnmeye devam edeceğiz" diye ekledi.
Farklı ülkelerden ve Kürdistan'dan gelen inanç temsilcilerinin konuşmalarıyla kongre sürüyor.