Prof. Dr. Koray: HDP'nin güçlenmesi devleti şiddetten uzaklaştırabilir

ANF'ye açıklama yapan, 'Barış İçin Akademisyenler'den Prof. Dr. Meryem Koray, metni neden imzaladığını anlattı.

'Barış İçin Akademisyenler'den Prof. Dr. Koray, Erdoğan'ın kendilerini hedef almalarına ilişkin, "Kişisel olarak değil, fakat ülke adına çok endişeliyim" dedi. Prof. Dr. Koray, devleti şiddetten alıkoymak için, Kürtlerin ve HDP'nin güçlenmesi gerektiğini vurguladı.

"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı imza kampanyası başlatarak AKP'nin Kürdistan'daki terörüne itiraz eden Barış İçin Akademisyenler Grubu, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'nin hedefinde. Erdoğan, akademisyenleri açıktan hedef alırken, Yükseköğretim Genel Kurulu (YÖK) ise bunu bir 'talimat' saydı ve soruşturmalar başladı. Akademisyenler adli soruşturmalarla gözaltına alınırken; üniversite yönetimleri tarafından da işlerine son veriliyor. Yine Erdoğan'ın hedef göstermesinden hemen bir gün sonra, çete lideri Sedat Peker de akademisyenleri ölümle tehdit etti.

'İSYAN ETTİRİYOR!'

ANF'ye açıklama yapan, 'Barış İçin Akademisyenler'den Prof. Dr. Meryem Koray, metni neden imzaladığını şöyle anlattı: 

"Bu konuda duyduğum sorumluluk, öncelikle 'insani' bir şey. İnsan canına ve her insanın aynı haklara sahip olması fikrine değer veren biri olarak savaş ve şiddetin varlığı da, bu şiddete maruz kalan insanların hali de beni isyan ettiriyor. Nereden gelirse gelsin insanların birbirlerine bunları yaşatmaya hakkı olmadığını düşünüyorum. 

İkincisi, bu ülkede yaşayan biri olarak, ülke vatandaşının yaşadığı acı ve çaresizlikler karşısında bir sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Bu sorumluluk da, bu bitmeyen, bitirilemeyen savaşın, yol açtığı acının  bitmesi için 'yeter' denilmesi, 'dur' denilmesini gerektiriyor. Bir vatandaş olarak bunu kendi devletimden istememin, hem bir sorumluluk hem bir hak olduğunu da düşünüyorum."

'ÜLKE ADINA ENDİŞELİYİM'

"Kürtlerin hak taleplerine hak verirken, hep silahlı olmaktan çok siyasal-demokratik mücadeleyi destekledim" diyen Prof. Dr. Koray, Erdoğan'ın kendilerini hedef almasına ilişkin ise şöyle dedi: "Erdoğan'ın tepkisine hiç şaşırmadım. Kişisel olarak değil, fakat ülke adına çok endişeliyim. İçine sürüklendiğimiz siyasal ve hukuki çıkmazlar, demokrasi açısından yitirdiklerimiz, korku yaratmaya yönelik tehditkar ortam, kavram ve değerlerin anlam kayı gibi beni kaygılandıran çok şey var."

'KÜRTLER VE HDP'NİN DEMOKRATİK MÜCADELESİ ÖNEMLİ'

Demokrasi mücadelesini güçlendirmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Koray, Kürtlerin ve HDP'nin siyasal-demokratik mücadelede bulunmalarını önemsediğini vurguladı.

Prof. Dr. Koray, şu değerlendirmeleri de yaptı:

"Devletin, genel olarak muhalefet karşısındaki reflekslerini bilmeyen yok. Her geçen gün otokratik bir yönetime gittiğimiz Türkiye'de, bu reflekslerin daha da şiddetlendiğine de kuşku yok. Yalnızca Can Dündar ile Erdem Onur'un bugüne uzayan tutukluluğunu düşünmek bile yeter. 

Bu koşullarda devlet teröründen söz etmenin kendi başına bir anlamı olduğunu da düşünemiyorum. Söz edilecek, karşı durulacak öyle çok şey var ki! Mesele de, muhalif güçlerin kapandıkları kozalardan çıkıp bir araya gelebilmeleri ve devleti bu tehdit ve şiddet ortamından, demokrasi, hukuk devleti, insan hak ve özgürlükleri, laiklik gibi hemen tüm çağdaş değerlere sırt çeviren bu anlayıştan uzaklaştırıp, demokrasinin, hakların, özgürlüklerin gelişebileceği bir ortam kurabilmek.

Bu düşüncelerle de, Türkiye'de verilmesi gereken siyasal-demokratik mücadele açısından arkasında ciddi bir bilinç ve mücadele gücünü toparlayabilecek HDP'ye alan açılmasını önemsiyorum."

Prof. Dr. Meryem Koray, silahlı mücadeleden yana olmadığını yineleyerek, sözlerini "Birbirimizi vurarak ulaşacağımız fazla bir aydınlık yok" şeklinde bitirdi.