Prof. Dr. Toker'den Erdoğan'a: Sözlerimin arkasındayım; sayımız da artıyor

Barış istedikleri için Erdoğan'ın hedef aldığı akademisyenlerden Prof. Dr. Toker, "Sözlerimin arkasındayım. Ülkede beraber yaşadığımız insanlar acı çekerken görmezden gelemeyiz" dedi.

Barış istedikleri için Erdoğan'ın hedef aldığı akademisyenlerden Prof. Dr. Toker, "Sözlerimin arkasındayım. Ülkede beraber yaşadığımız insanlar acı çekerken görmezden gelemeyiz" dedi.

Barış için Akademisyenler Girişimi, Kuzey Kürdistan'daki devlet terörüne karşı bir 'barış deklarasyonu' yayımladı. Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise dünkü açıklamalarında, hedef aldığı akademisyenler için, "Aydın müsveddeleri" dedi ve yine aynı isimleri "hainlik" ile suçladı. 

Erdoğan'ın açıklamasını takiben toplanan Yükseköğretim Genel Kurulu (YÖK) ise, "Teröre destek veren bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacak" dedi.

PROF. DR. TOKER: GÖRMEZDEN GELEMEYİZ

ANF’ye konuşan Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Nilgün Toker, neden deklarasyonu imzaladığına ilişkin şunları söyledi: "Barış istiyoruz, çok basit. Lafı uzatmaya gerek yok. Ülkede beraber yaşadığımız insanlar acı çekerken görmezden gelemeyiz. Devletler vatandaşlarının hayatlarını korumak için vardır, sona erdirmek için değil. Toplum olmak istiyoruz. Mutlu yaşamak istiyoruz. Herkesin her türlü hakkını kullanabildiğini bir ülke istiyoruz. Bu ülkenin geleceği olmasını istiyoruz. Yoksa toplum olarak çöküyoruz."

Prof. Dr. Toker, Türkiye'nin şiddetin olağanlaştırıldığı bir ülke haline geldiğine dikkat çekerken, 'anormal' bulunanın şiddete karşı çıkanlar olduğunu belirtti. AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'sadakat' ve 'biat' kültürünü dayattığını vurgulayan Prof. Dr. Toker, şöyle devam etti: "Beyazıt Öztürk ve Kanal D'nin tavrı bunun örneğiydi. Tırnak içinde söylüyorum; sadakat göstermeyenler hızlıca 'hain' ilan edildi. İstanbul'un göbeğinde o kadar insanın öldürülmesi ya da Ankara'da o kadar canın katledilmesi değil de, sadakat etmeyenlerin toplumu tehdit ettiğini düşünüyorlar. Toplumları bir arada tutan sadakat değil, bir arada yaşama için gösterilen iradedir. Herkesin yaşam hakkına saygıdır. Bizzat Erdoğan nezdinde biat ve sadakat göstermeyenlerin tehdit haline geldiği söyleniyor. IŞİD'den daha büyük tehdit görüyor. İstanbul'daki patlamadan 44 saniye söz ederken, 10 dakika bize saldırdı."

'SAVAŞ ÜZERİNDEN İKTİDARLARINI GELİŞTİRİYORLAR'

Prof. Dr. Toker, "Erdoğan akademisyenleri IŞİD'den daha büyük tehlike görüyor. Felsefeciyim, mantığı çözmeye çalışıyorum; tehdit ne taraftaysa ona saldırırsın. Demek ki barış isteyenleri tehdit olarak görüyor. Korkuya teslim olmayanları tehdit olarak görüyor. Erdoğan, hükümetin mantığını açığa vuruyor; barış değil, savaş üzerinden iktidarlarını geliştiriyorlar" diye konuştu.

Erdoğan'ın tepkisine 'şaşırmadığını' ifade eden Prof. Dr. Toker, bunu şöyle gerekçelendirdi: "Şaşırmadım çünkü sayımız kalabalık! Bu sinirlendirmiş olabilir. Şimdiye kadar Türkiye'de tonlarca tepki verdik, barış istediğimizi açıklayan. Ama sayımız bu kez kalabalıktı ve öncekilerden farklı olarak, uluslararası desteğimiz vardı. Zaten faşizmin en temel karakteridir; her şeyi beklemeniz gerekiyor!"

'KATLİAM VE KIYIM VARDIR!'

Prof. Dr. Nilgün Toker, sözlerini şöyle tamamladı: "Felsefeci, sosyal bilimciyim. Ülkede bir şeyler olup biterken olmuyormuş gibi yaparsam işimi yapmıyorum demektir. Korkanların bir kısmı yaptıkları işe saygı duymuyorlardır. Ben işimi yapıyorum! Türkiye'de hukuk yok; biri emrediyor yukarıdan aşağıya, herkes bu emri yerine getiriyor. Katliam ve kıyım sözümüze alınmışlar. Hukuk alınmak üzerinden işlemez. Katliam ve kıyım varsa, katliam ve kıyım vardır! Sözlerimin arkasındayım. Ayrıca en üstten tepki gelince, imza sayımız arttı. Bu da mesajımız olsun!"