Prof. Hamzaoğlu: “Adalet Yürüyüşü”ne kitlesel olarak katılacağız
CHP’li milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ardından 16 Haziran günü Ankara’dan İstanbul’a doğru başlatılan “Adalet Yürüyüşü’ne HDK’den destek geldi.
CHP’li milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ardından 16 Haziran günü Ankara’dan İstanbul’a doğru başlatılan “Adalet Yürüyüşü’ne HDK’den destek geldi.
Tüm bileşenlerine “Adalet Yürüyüşü”ne katılım çağrısı yapan HDK, önümüzde ki günlerde bu yürüyüşe kitlesel katılım gerçekleştirmeyi planlıyor. HDK Eş Genel Başkanı, Prof. Onur Hamzaoğlu, “Adalet yürüyüşü”ne yönelik beklentileri ve bu yürüyüşe sağlayacakları katılıma ilişkin ANF’ye konuştu.
‘KARŞIMIZDA MEŞRUİYETİ OLMAYAN BİR İKTİDAR VAR’
Referandum sürecinin tüm hukuksuzluk ve gayri meşruluğuna rağmen toplumsal muhalefeti ayağa kaldıran bir süreci yarattığını belirten Hamzaoğlu, referandumun kendileri açısından iki kazanımına işaret ederek şunları söyledi: “Bunlardan ilki, tam da bizim 2011’ deki kuruluş gerekçelerimizden bir tanesi olan yerel örgütlenmenin önemli araçlarından biri olarak tanımlayıp sahip çıktığımız meclisler bu süreçte ‘Hayır Meclisleri’ olarak kendisini gösterdi. İkinci bir başlığımız da ortaya çıkan sonuçlardı, 16 Nisan ile birlikte ortaya çıkan gayri meşru sonuç iktidarın bütün bileşenleri ile birlikte meşruluğunun ortadan kalkmasına yol açmıştır”
İktidar ve sarayın referandum ile birlikte gayri meşru hale geldiğini belirten Hamzaoğlu, bu nedenle muhalefetin mevcut iktidardan herhangi bir talep içerisinde olmaması gerektiğine dikkat çekti.
‘DEMOKRASİ HERKESE LAZIM’
Hamzaoğlu, CHP vekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının aylarca önce HDP eş başkanları ve milletvekilleri ile DBP’li belediye eş başkanlarının tutuklanması ile başlayan sürecin devamı olduğunu belirterek, “Dolayısıyla Türk demokrasi tarihinin bu uygulama noktasında ilk lekesi Berberoğlu’nun tutuklanması değildir” dedi.
Demokrasinin herkese lazım olduğunu en başından beri belirttiklerini ifade eden Hamzaoğlu, milletvekillerinin dokunulmazlığının kürsü ile sınırlandırılmasını kendilerinin de savunduğunu ancak doğrudan doğruya milletvekillerinin tutuklanmasının ve devre dışı kalmasının bir kara leke olduğunu dile getirdi.
‘GERÇEK ADALET ARAYAN HER TÜRLÜ EYLEMİ DESTEKLİYORUZ’
CHP tarafından vekil Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine başlatılan “Adalet Yürüyüşü’nün bu temelde haklı ve desteklenmesi gereken bir tavır olduğunu vurgulayan Hamzaoğlu, devamında şunları ifade etti: “CHP tarafından başlatılan ‘Adalet Yürüyüşü’ ne olursa olsun sahiplenilmesi gereken bir eylemdir”
Adalet, mağduriyetlerin ortaya çıkarılması ve giderilmesi, herkese eşit koşulların sağlanması gibi hedeflerle yapılan her türlü etkinliği koşulsuz desteklediklerini söyleyen Hamzaoğlu, bunu en başında beri şiar edindiklerine dikkat çekti.
‘SADECE BİR YÜRÜYÜŞ YETMEZ, DİRENİŞ CEPHESİ OLUŞTURMAK LAZIM’
Hamzaoğlu, sadece CHP ve “Adalet Yürüyüşü”nün yetmeyeceğine de işaret ederek tüm alanlarda ortak mücadele edilmesi gerektiğini dile getirdi. Referandum sonrası oluşan “Hayır Meclisleri’ni örnek veren Hamzaoğlu, “Nasıl ki bu meclisler de CHP’nin, HDP’nin tabanı, başka unsurlar hep birlikte olduysa, herkes kendi rengi ile nasıl bu sürece katıldıysa “Adalet Yürüyüşü’ için de benzer bir birliktelik ve direniş cephesinin oluşması lazım’ diye konuştu. Ülkenin her tarafından bu tür yürüyüşlerin yapılması gerektiğini belirten Hamzaoğlu, sürecin büyütüleceğini ve HDK olarak kendilerinin de bu sürecin içerisinde yer alacaklarını kaydetti.
‘HDK KİTLESİ DE HER ALANDA HAREKETE GEÇECEK’
‘HDK olarak bileşenlerimize çağrı yaparak, her alanda yürüyüşe geçmelerini isteyeceğiz’ diyen Hamzaoğlu, HDK, kitlesinin de somut olarak nöbet tutulan parklar oluşturacağını, nöbet tutulan alanlarda destek katılımları gerçekleştireceğini söyledi. Hamzaoğlu, yakın tarihte HDK kitlesinin eylemlerinin de ortaya konulacağını açıklayarak, bu yürüyüşlerin kadınların, gençlerin, işçilerin ve halkların adalet ve özgürlük yürüyüşleri olacağını vurguladı. Yürüyüşün sadece Maltepe cezaevi ile sınırlı kalmaması gerektiğini de söyleyen Hamzaoğlu, yürüyüşün Maltepe ile birlikte Silivri, Kandıra ve Edirne cezaevlerine de uğraması gerektiğini de sözlerine ekledi.