Selendi’de Romanların linç edilip arkasından ilçeden sürüldüğü olayla ilgili görülen dava, 6 Ocak’ta zaman aşımına uğruyor. Konuya ilişkin konuşan Özcan Purçu, davanın oyalama taktiğiyle kapatılmak istendiğine dikkat çekerek, “Ayrımcılığı devlet kendi eliyle yapıyor” dedi.

Manisa’nın Selendi ilçesinde 5 Ocak 2010 tarihinde kalabalık bir grubun Roman mahallesine gitmesi üzerine olaylar çıkmış, Romanlara ait ev, çadır ve arabalara taş ve sopalarla zarar verilerek, yakılmıştı. Romanlar jandarma ve polis tarafından evlerinden çıkarılıp Selendi İlçe Jandarma Binası’na götürülmüştü. Can güvenliklerinden endişe eden Romanlar önce minibüs ve ambulanslarla, polis eskortu eşliğinde Gördes ilçesine sürülmüş, daha sonra da Salihli’ye yerleştirilmişti.

Olay sonrası 2010 tarihinde Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde suça karışmış 80 sanık hakkın da ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve aşağılamak’, ‘kamu malına zarar vermek’, ‘mala zarar vermek’, ‘silahla tehdit’ ve ‘Gösteri ve Toplantı Yürüyüş Kanunu’na muhalefet’ suçundan dava açılmıştı.

‘6 OCAK’TA ZAMAN AŞIMI’

Karar çıkması beklenen 25.11.2015 tarihinde görülen 21’inci duruşmada,

20 sanığın vekilliğini yürüten avukatın davadan çekilmesi nedeniyle mahkeme durumun sanıklara tebliğ edilmesi gerektiğine ve bu nedenle duruşmanın 23 Aralık tarihine ertelenmesine karar verdi. Dava, 6 Ocak 2016 tarihin de zamanaşımına uğramayla karşı karşıya.

Mahkemenin beş yıldır sonuçlanmamasıyla ilgili CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ANF’ye konuştu.

Selendi davasının zaman aşımıyla karşı karşıya olduğuna işaret eden Purçu, mahkemenin oyalama taktiğiyle, davayı kapatmak istediğini vurguladı.

“Lehimize sonuçlanması bile bir şey değiştirmeyecek. Çünkü önce bakış açısını, zihniyeti değiştirmek gerekiyor. Bunlar değişmeden hiç bir şey düzelmez. Sulukule’de Romanlara karşı yapılan hukuksuzluğa karşı açtığımız davayı kazandık ama Danıştay kararı tanımadı ve uygulamadı. Biz Selendi davasını da kazansak uygulanmayacak, asıl bunları irdelemek lazım” diyen Purçu, bu davada kesinlikle oyalama taktiği olduğunu belirtti. Zaman aşımına uğratarak, davanın üstünü örtmek istediklerini de sözlerine ekleyen Purçu, adaletsizliğin olduğu yerde her şeyin olabileceğini de kaydetti.

‘AYRIMCILIĞI DEVLET KENDİ ELİYLE YAPIYOR’

Yakın zamanda Türk Dil Kurumu’na (TDK) dava açmaya hazırlandığını belirten Purçu, TDK’de, Roman ve Çingene tanımlarının tam bir rezalet olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Ayrımcılığı, ötekileştirilmeyi, kutuplaştırmayı devlet kendi eliyle kendisi yapıyor. Selendi ve İznik’teki olayların olması bunların sebebidir. Yeni gelmiş bir çocuk on yaşına geldiği zaman, Roman ve Çingelerin tanımına baktığı zaman, onlara bakış açısını devlet belirlemiş oluyor. Romanlara ve Çingenelere onların istediği gibi bakıyor. Selendi gibi olayların olmasını devlet tetikliyor. Türkiye’de bu tanımlarla büyümüş bir nesil var.”

‘ROMANLARA DÖNÜK HÜKÜMETTE PLAN YOK’

Özcan Purçu, AKP hükümetinin Romanlarla ilgili strateji eylem planı dahi hazırlamadığı bilgisini paylaşarak, “Avrupa Konseyine bağlı ülkelerin içerisinde yine sadece Türkiye’nin Romanlara dönük eylem planı yok. Ve buna dönük bir bütçesi de yok. Soru önergeleriyle bu konuyu meclise sundum. 5 yıldan buyana neden strateji eylem planını hazırlamıyorsunuz diye sordum.”