Vladimir Putin-Dmitriy Medvedev önce mayısın son haftası, sözcüler ve Savunma Bakanlığı’ndan “bir yetkili” koduyla basına haberler servis edildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, haftalık basın toplantısında “Ankara’dan gelen tehditler ve Kürtler ile Türkiye destekli yasal olmayan silahlı güçler arasında düzenli olarak yaşanan çatışmalar, Suriye’nin kuzeyinde şiddet olaylarının artması ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor” dedi. (Sputnik ajansı/25 Mayıs 2017) Sputnik 27 Mayıs’ta Rusya Savunma Bakanlığı’ndan bir kaynağın kendilerine konuşup “25 Mayıs günü, 36 araçtan oluşan IŞİD konvoyu, Palmira yönünde ilerlerken tespit edildi ve Rus savaş uçakları tarafından yok edildi… Kürtler, teröristler için güvenli güney koridor açarak kentten sorunsuz çıkmalarını sağlamak istedi. Ancak Rus Uzay Hava Kuvvetleri bu manevrayı önlemeyi başardı” dediğini yazdı.

Devamını Zambiya Dışişleri Bakanı ile Moskova’da ortak basın toplantısı düzenleyen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov getirdi. Lavrov, HSD’nin koridor anlaşmasını reddettiğini kaydedip “Ancak Rusya Savunma Bakanlığı, söz konusu bilgiyi teyit etti. Bu bilgi, güvenilir verilere dayanıyor” dedi ve Palmira’ya hareket eden IŞİD militanlarını vurduğunu söyledi. (31 Mayıs 2017/ Sputnik ajansı)

AKP ile birçok kalemde paydaş olan Rusya Başkanı Putin, TSK’yı Şehba’da tutarak kantonların birleşmesinin önündeki en büyük takoz oldu. Rusya’nın bahsettiğimiz çıkışları sırasında Tabka’yı savunmada önem kazanan Azadi Barajı ve Mansura kasabası kurtarılmak üzereydi. (3 Haziran’da Mansura, 4 Haziran’da Azadi Barajı kurtarıldı) HSD, Rakka’nın ve El Mayadin’in kuzeyini denetime almıştı. Ancak Rakka ile Tabka’nın güneyi Hama ve Humus kentlerinin önemli kısımlarını içerecek şekilde tamamen IŞİD’in elindeydi. Dolayısıyla “Rakka’dan koridor açıldı” demek saçmalık olurdu, güneyin tamamı zaten ellerindeydi. Rakka’ya yakın mesafe dedi, HSD’ye yakın iki kaynakla konuştum. Cepheye çok yakın kaynak, Rusya’nın “vurduk” dediği konvoyun ise Rakka ile Der Zor arasında Rakka’nın güney doğusundaki El Mayadin’den de gelmiş olabileceğini kaydetti. Kaynak IŞİD’in Hama ve Humus bölgelerine bazı unsurlarını, önemli isimlerini taşımak için Tahrir El Şam (El Nusra) ile uzlaşmaya vardığını söyledi. IŞİD’in son dönemde keşif uçakları görmesin diye sokak ve caddelerin üstüne brandalar gerdiğini, Rakka’da ciddi mayınlama yaptığını da vurguladı. Diğer kaynak, Rusya’nın Tabka’nın ve barajın HSD kontrolüne girmesinden rahatsız olduğunu, Der Zor üzerine de hesaplar yaptığını, Musul ve Tel Afer’den Suriye’ye koridor açmaya gayret ettiğini kaydetti. Aynı kaynak, Putin’in Türkiye’den daha fazla taviz koparmaya çalıştığını söyledi.

Zaman aralıklarına bakmak da önemli. 8 Mayıs’ta Trump yönetimi HSD-YPG’ye ağır silah desteği içeren 1209 sayılı kararname imzalamıştı. ABD Ürdün sınırına yakın El Tanf’ta Baas güçlerini vurmuştu. Brüksel’de NATO liderleri zirvesinde IŞİD karşıtı koalisyona, NATO’nun dahil olması kararı alınmıştı. ABD’de İran’a yeni yaptırımlar tasarısının oylama süreci vardı. İran ordusunun komuta ettiği Haşdi Şabi milisleri, Şengal’in güneyinden Rojava sınırına ilerlemişti. AKP ile Türk Akımı Doğalgaz Hattı inşa süreci; Rus enerji devleri Rosneft ile Gazprom ile KDP yönetimi arasında petrol pazarlığı sözkonusuydu. Putin hedeflerinden birini gerçekleştirdi ve Ekonomi Forumu’na katılmak için St. Petersburg’a giden Federe Kürdistan Başbakanı Neçirvan Barzani başkanlığındaki heyet, Putin ile bakanlarla, enerji devi Rosneft ve Gazprom yönetimiyle görüşüp, 20 yılı kapsayan petrol anlaşması yaptı.

Putin, Türkiye’yi Şam’a yakınlaştırmak isterken, HSD’nin Rakka hamlesini en azından yeni Astana öncesi erteletmeyi amaçladı. Rojava’ya, “Bak, istersem Türkiye ve KDP ile birlikte başına işer açabilirim. İran güçleri Irak’tan geliyor, canını acıtabilir” diye gözdağı vermeye çalıştı; Türkiye’ye ucu açık mesaj verip “Kürtler’e dikkat et ve taleplerimi yerine getir” demeye getirdi. ABD’ye “Rakka’da oyun bozabilirim” mesajı vermek istedi. ABD’nin koordinat verdiği havası yayıp “güvensizlik” iklimi yaratma istedi. Putin yönetimi ABD kamuoyunda “yönetim IŞİD’le savaşmadı” tartışması yaratmayı, silah desteğini de onaylamadığını göstermek istedi. Şengal’in güneyinden Rojava sınırına varan Haşdi Şabi’nin Der Zor’daki petrol alanlarını denetime alma hedefini perdelemek istedi. Şengal’e girme desteği bekleyen KDP’nin gönlünü alıp Hewler’i ABD’den uzaklaştırmayı hedefledi. Görünen o ki IŞİD gibi Haşdi Şabi de Musul, Şengal, Der Zor gibi yerlerde halklar için ciddi sorun haline getirilecek. Haşdi Şabi Der Zor’a girerse buradan Akdeniz’e kadar bir alanda kesintisiz bağlantı kuracak, Rojava’yı tehdit edecek. Bu Lübnan’a kadar uzanması ve Hizbullah ile Hamas arasındaki ikmali kolaylaştırması anlamına da gelecek.

Haşdi Şabi-Baas buluşması, kesintisiz hat oluşturup İsrail için de tehdit olacağından bölgede sansasyonel gelişmeler yaşanabilir.

Kaynak: Özgürlükçü Demokrasi