Qamışlo ve Gazi Mahallesi katliamları Van’da HDP İl Örgütü tarafından düzenlenen kitlesel meşaleli yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto edildi.

Qamışlo ve Gazi Mahallesi katliamlarının yıldönümü nedeniyle HDP Van İl binası önünde toplanan kitle meşaleler ve “Qamışlo’dan Gazi’ye unutmadık, unutturmayacağız’ pankartları ile yürüyüşe geçti. HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, HDP ve DBP İl Yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi Aktivistleri, STÖ temsilcileri ve halk katıldı.

Feqiye Teyran Parkına kadar süren yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı HDP Van İl Yöneticisi Serkan Aslan okudu.

“12 Mart 1995 tarihinde İstanbul Gazi Mahallesi’nde Alevi yurttaşlarımız, 12 Mart 2004’te ise, Qamışlo’da Kürtler Suriye rejimi tarafından katledilmiştir. Bu katliamların üzerinden on yıllar geçmesine rağmen katliamlar hala aydınlatılmamış ve yargı önüne çıkarılmamıştır. Kürt halkına ve Alevi inancına yönelik saldırı ve katliam politikaları bugün de sürmektedir. 12 Mart 2004 tarihinde Esad rejimi Kürt halkı üzerinde tarihin en büyük katliamlarından birini uyguladı. Kendi kimlikleri ile özgürce yaşamak isteyen Kürt halkının üzerine bomba yağdırıldı. Onlarca Kürt bu katliamda yaşamını yitirdi. O gün bizzat Suriye rejimi tarafından gerçekleştirilen bu katliam bugün de AKP hükümeti ve bölgenin diğer hegemonik güçleri tarafından beslenen, büyütülen DAİŞ çeteleri tarafından yürütülüyor” dedi.

‘ESAD VE ERDOĞAN’IN ANLAŞTIKLARI TEK KONU KÜRT KATLİAMI’

AKP hükümeti ve Esad rejiminin hemen hemen her konuda ayrıştıklarını ama söz konusu Kürtler olduğunda katliam politikasında işbirliği yaptığını kaydeden Aslan şöyle devam etti: “Vaktiyle birbirlerine ‘kardeşim’ diyen bu güçler Kürt katliamları konusunda kardeşliğini sürdürüyor. Ancak Kürt halkının Şengal’de, Kobanê’de göstermiş olduğu kahramanca direnişle şimdilik püskürtülen bu güçlerin Kürt halkına ve kazanımlarına yönelik yeni saldırı hazırlıkları içinde olduklarını da çok iyi biliyoruz. Ancak ne olursa olsun Kürt halkı bu güçlere karşı direnecek ve mutlaka özgürlüğünü elde edecektir. Kürt halkı bugün Kobanê’de dünyanın gıpta ile izlediği bir kahramanlık destanını yazmıştır. Ortadoğu’nun karanlığı Kürt halkının, YPG’nin, YPJ’nin destansı mücadelesi ile aydınlanıyor. Hiçbir katliam, hiçbir güç Kürt halkının yürüttüğü bu özgürlük mücadelesi karşısında duramayacaktır. Qamışlo katliamı sırasında Başbakan olan ve Esad’a ‘Kardeşim’ diyen Recep Tayyip Erdoğan bugün Kürt halkını Suriye’de Esad rejiminin katliam politikalarına karşı sessiz kalmakla suçluyor.”

‘ESAD VE TAYYİP KARDEŞLİĞİ BİNLERCE KÜRDÜN KATLİAMIYLA SONUÇLANDI’

AKP hükümetinin bugün Suriye’de söylediklerinin hiçbir karşılığı olmadığı vurgulayan Aslan, Esad’ın bu noktaya Erdoğan’ın Qamişlo Katliamı’na verdiği destekle geldiğini söyledi. Erdoğan ve Esad kardeşliği binlerce Kürdün katledilmesiyle sonuçlandığına dikkat çeken Aslan, “AKP hükümeti her konuda olduğu gibi bu konuda da iki yüzlülüğünü sürdürmektedir. Türkiye yine bir 12 Mart 1995 tarihine katliam haberleriyle uyandı. İstanbul Gazi Mahallesi’nde Alevi yurttaşlarımıza yönelik bir katliam politikası devreye sokuldu. Bu katliama karşı ayaklanan Alevi yurttaşlarımıza karşı gerçekleşen saldırıda 17 kişi hayatını kaybetti. O dönem Kürt halkı için ‘Ya bitecek, ya bitecek’ fermanını açıklayan Başbakan Tansu Çiller ve onun A Takımı tarafından gerçekleştirilen bu katliamla halklarımız bir kez daha susturulmak istendi. 1995 yılında Kürt haklına karşı kirli bir savaş yürütenler bununla yetinmemiş ve İstanbul’un ortasında bir katliamı daha gerçekleştirmiştir. Gazi katliamının sorumluları ise 20 yıldır yargı önüne çıkarılmamıştır. Türkiye ve Kürdistan’da gerçekleşen hiçbir katliamın hesabı sorulmamış ve sorumlular yargı önüne çıkarılmamıştır” diye konuştu.

1995’te Tansu Çiller’in Gazi’de yaptıklarını bugün de Recep Tayyip Erdoğan Roboski’de, Kobanê’de yaptığını kaydeden Aslan, şöyle devam etti: “Halepçe’de, Qamışlo’da, Gazi’yi de, Gazi’de katliam yapanlar aynı zihniyetin ürünüdür. Ortadoğu’yu kendi karanlığında boğmak isteyen faşist-gerici güçler halklarımızın mücadelesiyle kendi karanlığında boğulacaktır. Biz HDP olarak geçmişte yaşanan acıların tekrar yaşanmasını istemiyoruz. Ancak halklarımıza yönelik bu katliamların bir daha gerçekleşmemesi için mücadelemizi yükselteceğimizi buradan bir kez daha belirtmek isteriz. Geçmişiyle yüzleşmeyen devletler asla barış yapamazlar. Kürtler ve Aleviler üzerinde uygulanan katliamlar nedeniyle devlet özür dilemeye ve katliamların sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz. Bizzat sistem eliyle gerçekleştirilen bu katliamlara karşı mücadelemiz kararlıkla devam edecektir.”

Açıklamanın ardından kitle “Biji Serok Apo” attıktan sonra dağıldı.