Ramazan'ı karşılarken-Hafız Ahmet Turhallı

Biz Müslümanlar bu bilinç ve hikmetten iktidar sahipleri tarafından uzaklaştırılmış durumdayız. İmanın ve Kuran’ın hakikatlerini değil, iktidarların ve güç sahiplerinin söylem ve yaklaşımları ile Ramazan'ı karşılıyoruz.

“Ramazan Ayı, insanlar için hidayet rehberi olan, doğru yolun, hak ve batılı, helal ve haramı birbirinden ayırmanın açık delillerini içinde barındıran Kur’ân’ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden Ramazan ayını idrak edenler bu ayın orucunu tutsunlar…”  (Bakara Sûresi – 185)

Ayette düşünce ve bilince özellikle vurgu yapılmaktadır. Biz Müslümanlar bu bilinç ve hikmetten iktidar sahipleri tarafından uzaklaştırılmış durumdayız. İmanın ve Kuran’ın hakikatlerini değil, iktidarların ve güç sahiplerinin söylem ve yaklaşımları ile Ramazan'ı karşılıyoruz. 

Ramazan Ayı, insanlık için hidâyetin, helal ile haramın, hak ile batılın birbirinden ayrıldığı ilâhî kelamın, Zikr-i Hakîm’in indirildiği aydır. 

Bu ayda 'Ikra' sözcüğü ile başlayan ve insanlığı aydınlığa çıkaran, zulmün her türlüsünü deşifre eden, İlahi vahyin nüzul olduğu, karanlıkların parçalandığı, ilahi adaletin tecelli ettiği aydır. 

Bu ay nefsi arındırmanın, onu berraklığa erdirmenin, hakkı kavramanın, evrensel ilkeler olarak bilinen özünde inanç ve ahlakın temelini oluşturan adalet-eşitlik ve özgürlük gibi ideallerin tecelli ettiği aydır. 

Bireyin kendine hesap sorduğu, kendini sorguladığı ruhunu berraklaştırdığı aydır. 

Oruç tutan bir müminin yokluğa, mahrumiyete katlanışı, yiyecek ve içecek bulamadığı için değil, Rabbinin rızasını, arzu ve isteklerine üstün kıldığı aydır. 

Müslüman'ın Allah'a sığındığı, zalime karşı direndiği, herkes ve her kesimle barış içinde yaşadığı aydır. 

Müminin hırsızı idrak içinde dizginlemeyi öğrendiği, haramdan, zorbalıktan uzak durduğu, elindekini ihtiyaç içinde olanla paylaştığı aydır. 

Peygamber efendimiz bir hadisinde "Bu ay sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise Cennet'tir. Bu ay yardımlaşma ayıdır. Kim bu ayda oruçluya iftar ettirirse bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır, günahları mağfiret edilir" dedi. 

Bunun üzerine bazı Sahabiler "Ey Allah'ın Resulü, bizlerden hiçbiri bir oruçluyu iftar edecek imkana sahip değiliz" dediler.

Allah'ın Resulü şöyle devam etti: "Oruçluya bir içim su, bir içim süt, birkaç hurma vererek iftar ettirene de Allah bu sevabı verir. Kim bir oruçlunun karnını doyurursa, Allah günahlarını af eder." 

Ramazan ayına giriyoruz. Ancak Hz. Muhammed'in ümmetinden olduğunu söyleyenler bugün Kürt şehirlerinde, Kürdistan'da Kürt milletine arşı alayı inleten zulüm uygulamaktadır.

Ya Resulullah İslam dinini kendilerine zalim iktidarlarına perde yapan zalimler bu ayda da Kürtlerin evlerini, şehirlerini yıkacak, yetim Kürt milletinin yetimlerine işkence edecek, zindanlara atacak, hürriyetlerini ellerinden alacak, öldürecek, coğrafyasını yakacak.

Rabbin tarafından bizlere tebellüğ edilen ayetleri tahrif ederek nutuklar atacak. Talana, zulme, fetvalar çıkaracaktır. İslam diyarını kan gölüne çeviren bu bedbahtlar müşriklerden, zalimlerden medet umacaktır.

Ramazan ayı Ümmetin için idrak ayıdır. Ya Resulullah bizlere şefaat eyle. Müslümanları, İslam alemini gaflet uykusundan uyandıracak güç ve sabır ver. 

Melekler yemez ve içmezler. Ramazan ayı bir anlamda insanın da melekleştiği aydır. Rabbimiz için tuttuğumuz oruçla yıl boyunca ac ve susuz kalanların dramını, sıkıntılarını bedenimizde ve ruhumuzda his ediyoruz. Oruçla sosyal adaletin, barışın ve huzurun ne demek olduğunu  idrak etmenin fırsatını buluyoruz. 

Oruç, müminin kendini açlık ve susuzlukla imtihan ettiği bir ibadettir. Bu ayda lüks sofralar kurmak, tıka basa yemek Ramazan'ın ruhuna ters düşer. Yemeden içmeden artan iki öğünün fakir fukaraya dağıtılması oruç ibadetinin amacıdır. 

Zalimler tarafından evleri yıkılıp yakılan mazlum Kürt milletine yardım elimizi uzatabileceğimiz aydır. 

Rojava, Başur, Bakur ve Rojhilat'da aç ve yoksul insanlarımız, yetimlerimiz var. Bunların yardımına koşmak dini bir görev, ibadetin en büyüğüdür. 

Civaka İslami ya Kurdistan olarak fakru zaruret içinde bulunan bu insanların yardımına koşmak için bir plan dahilinde çalışmayı kararlaştırdık. 

Başta Müslüman Kürtler olmak üzere, tüm Müslümanların bizlerin aracılığıyla bu ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatmasını diliyoruz. 

Bunun için kurumlarımız aracılığıyla fitre, zekât ve bağışlarını savaş felaketini yaşayan bu insanlarımıza yapmalarını özellikle istirham ediyoruz. 

Kurumlarımıza yapılacak bağış ve hayrat görevli arkadaşlarımız tarafından doğrudan ve aracısız olarak bu ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacaktır.

Bu idrak ve imanla mübarek Ramazan ayına girerken bu ayın İslam alemine barış ve huzur getirmesini yüce Rabbimden niyaz ediyorum. 

"Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur. (Hadisi şerif)