Roboskîli aileler, bu kez Ýstanbul'da Başbakan Erdoðan ve hükümetine seslendi: Adalet istiyoruz. Ama önce vicdanlı olun. Artık susun, acımıza saygı gösterin.
Roboskîli aileler, Ýslamcı örgütlerin daveti üzerine Ýstanbul'a geldi. Birkaç gün Ýstanbul'da kalacak olan aileler, bugün Topkapı Eresin Oteli'nde kurum temsilcileri ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Katliamın 173. gününde acılarının hala taze olduðu görülen aileler, toplantı boyunca kaybettikleri çocuklarının fotoðraflarına sarılarak aðladı. Başbakan Erdoðan ve hükümetinden adalet istediklerini her fırsatta dile getiren aileler, "Ýstanbul'a kadar gelmemizin sorumlusu da Başbakan Erdoðan'dır. Eðer adalet yerini bulmuş olsaydı, buraya kadar gelmezdik" dedi.
'BASKILAR SÜRÜYOR'
Roboskîli köylüler adına ilk olarak söz alan Veli Encü, katliamcıların deðil, katliam maðduru köylülerin yargılandıðını belirtti, "Politik baskılar altındayız. Ben de dahil olmak üzere idari para cezasına maruz bırakılıp, baskı altına alınmak isteniyoruz. 5 aydan fazla bir zamandır cezaevinde tutulan köylüler var ve 18 kişi hakkında da arama kararı bulunuyor." dedi.
Encü, "Devlet 34 masum insanın faillerinin peşine düşeceði yerde, bizleri gözaltına alıp, tutuklamaktadır. 'Devlet öldürdü, başedemezsiniz' gibi tehditlerle bizleri korkutmaya, davamızdan vazgeçirmeye çalışmaktadırlar" diye konuştu.
Hükümetten gelen son açıklamaların Roboskîli ailelerin adale olan güvenlerini zedelediðine dikkat çeken Veli Encü, "Acımıza saygı gösterin. Biz sadece adalet istiyoruz" dedi.
AÝLELERÝN ACISI ÝLK GÜNKÜ GÝBÝ
Veli Encü'nün ardından söz alan Roboskîli anneler, konuşmakta oldukça zorlandı. Ellerinde katliamda kaybettikleri çocuklarının, yakınlarının fotoðraflarını taşıyan kadınlar, sık sık gözyaşı döktü.
Erkan Encü'nün annesi Felek Encü, "Başbakan Suriye'deki, Gazze'deki çocuklar için adalet istediðini söylüyor. Ancak bizim çocuklarımız için hiç adaletten bahsetmedi. Neden? Onlar için adaletliyse bizim çocuklarımız için de adaletli olsun" diye konuştu.
Yüksel Ürek'in annesi Emine Ürek, katliamın faillerinin aðır cezalara çarptırılmasını istedi, "Çocuklarımız bu ölümü hak etmedi. Yeter artık, akan bu kan dursun. Anneler aðlamasın. Adalet istiyoruz. Eðer Türkiye'de adalet varsa, bu failler aramızda dolaştırılmasın, cezalandırılsın" dedi.
'UZUN SÜRE OÐLUMUN CESEDÝNÝ ARADIM'
Katliam haberini alır almaz oðlu Selam'ı aramak için katliam yerine giden Semire Encü, anadilinde yaptıðı konuşmada, o gün gördüklerini anlattı, "Olay yerine gittiðimde, oðlumun öldüðünü öðrendim ama cesedini uzun süre bulamadım. Parçalanmış bedenlerin arasında oðlumu tanıyamadım. Ertesi gün saat 11.00'de oðlumun bedenine sarılabildim."
"Benim öfkem, adalet talebim Türkiye Başbakanı'nadır" diyen Anne Encü, "Anne olarak Başbakan'a sesleniyorum: Yeter artık. Artık daha fazla kan dökülmesini istemiyoruz. Evimize ateş düştü. Başka evlere de ateş düşmesin. Yeter artık" diye konuştu.
'ADALET VE BARIŞ ÝSTÝYORUZ'
Vedat Encü'nün annesi Mercan Encü, Başbakan Erdoðan'a, "Sen eðer bizim yerimizde olsaydın, o koşullarda yaşasaydın, sen de kaçaða giderdin" diye seslendi. Anne Encü, "Fazla bir şey istemiyoruz, sadece çocuklarımız için adalet istiyoruz" dedi. Barış istediklerini de belirten Anne Encü, "Bütün şehit annelerine sesleniyorum, siz de bizim gibi barışı isteyin" diye seslendi.
Adem Ant'ın babası Reşit Ant, "Ýstanbul'a kadar gelmemizin sorumlusu da Başbakan Erdoðan'dır. Eðer adalet yerini bulmuş olsaydı, buraya kadar gelmezdik" dedi.
Adem Ant'ın nişanlısı Garibe Ürek, hükümete seslenerek, "Adalet istiyoruz. Ancak önce vicdanlı olsun. Artık susun ve acımıza saygı gösterin" diye konuştu.
Hamza Encü'nün annesi Kadriye Encü, adalet için her yere gittiklerini belirterek, "Ama hep elimiz boş döndük. Artık yeter, adalet istiyoruz" dedi.
Roboskîli aileleri Ýstanbul'da aðırlayan AKABE, AKDAV, AKV, Anadolu Platformu, Fatih Akıncıları, Hikmet Vakfı ve Mazlum-Der adına yapılan açıklamada da, gizli yürütülen soruşturmanın hala sonuçlandırılmaması eleştirildi.
'HATAYI KABUL EDÝN'
Adalet talebini tekrarlayan Ýslamcı örgütler, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "Yüzlerce yıldır birlikte yaşayan halkların birlikte yaşama iradelerinin perçinlenmesi ve bu iradenin zarar görmemesi için Uludere'de (Qieleban) yaşamını yitirenlerin ailelerinden hatanın kabul edildiði, acıların paylaşıldıðı beyan edilmeli, resmi aðızdan mutlaka helallik istenmeli, Uludere'de yaşanan olaylar aydınlatılmalı, sorumluları daha fazla gecikilmeden açıða alınarak adalet önünde hesap vermesi saðlanmalıdır."
Fotoðraf: Ruken Adalı